Birinin saçlarımı okşamasıyla açtım gözlerimi. Elin sahibine baktığımda bu kişi Selvi Hanımdı. Saçlarımı biraz daha okşamasını istesem de gözlerimi açmamla beraber elini çekmişti . Bana içten bir şekilde gülümseyip"hadi oğlum akaşam yemeği hazır ben çıkıyorum sen de elini yüzünü yıka gel. Tamam mı? " dedi.
Ne yani yemeği benimle aynı masada mı yiyeceklerdi ? Üvey ailem onlarla aynı masada yemek yediğimde beni döverdi , acaba onlarda mı beni dövecekti ?
"Birlikte mi yiyeceğiz ?" sorumla birlikte Selvi Hanım "ayrı yemek istersen seni anlarım ama bir aile olarak beraber yesek daha güzel olur, hem sizde kaynaşmış olursunuz .Ne dersin?"diye sordu.
Hâla korksamda ayıp olmasın diye tamam anlamında kafamı sallayınca gülümseyip odadan çıktı.Bende elimi yüzümü yıkayıp korka korka aşşağıya indim.Görevli abladan yemek yenilen odayı öğrenip içeriye girdim. Girmemle birlikte bütün gözler bana dönmüştü."kusura bakmayın sizi beklettim " diyip Selvi Hanım'ın gösterdiği yere yani Yiğit ve Azad 'ın arasındaki boş yere oturdum , onların yanına oturmamla daha çok gerilmiştim. "Önemli değil oğlum çok beklemedik zaten, hadi herkese afiyet olsun" diyip yemeğe başladı Serdar Bey.Ben de çatalımı elime almışken "iyi ye, sen şimdi hiç görmemişsindir bunlardan " diye sadece benim duyabileceğim şekilde fısıldayan Yiğit'e döndüm ama o bana bakmadan yemeğine devam etti.
Flashback
Küçük çocuk bugün ilk defa babasının isteği ile herkesle beraber yemek yiyecekti .Annesi ve ikiziyle beraber masaya oturup babasını beklemeye başladı. Babası gelir gelmez küçük çocuğun saçlarından tutup kafasını önündeki yemek tabağına defalarca vurdu "iyi ye, sen şimdi hiç görmemişsindir bunlardan " kafasını bir kez daha vurdu "yesene ! Ye lan ye!" diye bağırdı babası. Çocuk artık dayak yememek için ağzı yüzü kanlar içinde yemekten bir iki lokma alıp yedi ,ağzında kanın metalik tadını hissetti ne kadar kusmak istese de zorlukla yuttu. Adam daha çok sinirlendi çocuğun kafasını birkaç kez daha vurup "hangi cürretle oturursun lan bu masaya piç"diyip bir kez daha vurdu. Çocuk ağlayarak zorlukla konuştu ve "ba-ba-baba se-sen istedin ge-gelmemi " dedi.Adam "Bak şuna bi de cevap veriyor bana, şimdi ben seni gebertmezmiyim "diyip küçük çocuğu bayılana kadar kemerle dövdü .Adam yine kazanamadığı anlaşmanın sinirini küçük çocuktan çıkarmıştı.Küçük çocuk o gün daha 6 yaşındaydı , dayak yerken annesine onu kurtarması için yalvarsa da annesi ona yine sağır olmayı seçmişti.
Flashback bittiAklıma gelen anılarla birlikte gözlerim doldu, elimdeki çatalı sıkmaya başladım.Hayır ağlayamazdım bu kadar insanın içinde olmazdı, kendimi zavallı konumuna düşüremezdim, hayır hayır ağlama.......
Elimdeki çatalı bırakıp "size afiyet olsun ben aç değilim" diyip kimsenin birşey demesine fırsat vermeden odama çıktım. Hemen banyoya gelip suyu açtım ve suyun altına yere oturarak başıma gelen herşey için hıçkıra hıçkıra ağladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kırık Kalp
General Fictionkarışan bebekler , yaralı kalpler, sevgiye hasret bir çocuk.....