Seren Uçar LÊ LÊ
Keyifli okumalar, lütfen oylayıp yorum yapmayı unutmayın, oylarınız ve yorumlarınız beni yazmaya teşfik eden en değerli haediye.
Arjîn'in şarkıyı söylediği yerden itibaren dinleyerek okumanızı tavsiye ederim.🖤
Karşımdaki adam gülümseyerek bana bakarken, ben çatık kaşlarla bu durumu anlamlandıramadığım gözlerle bakıyordum. Annem şaşırmamış gibiydi kızlarında benden kalır yanları yoktu.
Derin bir nefes alıp verdim her şey o kadar üst üste geliyordu ki kaldıramayacak gibi hissediyordum.
"Silav" (Merhaba demek) dediğinde annem Ciwan'a bakmış "Silav" diyerek bize dönmüştü "Sizde binin arabaya haydi geç kalacağız" dediğinde kardeşlerimle arka koltuğa otururken annem ön koltukta yerini almıştı.
Ciwan ağa hemen arabayı çalıştırmıştı Mardin'in dar sokaklarında ilerliyorduk Delal kendini bana doğru yaklaştırıp konuşmaya başlayınca başımı başına yaklaştırdım "neden bu götürüyor bizi?" bende bilmiyordum ki ne oluyordu neler dönüyordu bilmiyordum. "Bilmiyorum ama öğreniriz yakında" diyerek önüme döndüğümde karşımda kalan camdan akıp giden yolu izlemeye başladım.
Ne garipti her şey, bir gece sevgim soldurulmuş bir günde Ciwan denen adamla evlenme ihtimalim vardı. Acıdan gülesim geliyordu içimdeki acılar dışarıya yansıyıp Mardin'i yakıp kül etmek istiyordu.
Ne kadar güçlü biri gibi etrafıma yansıtmaya çalışsam da ciğerim yanıyor, kalbim sızlıyordu. İhaneti ruhuma fazla gelmişti, ağırdı omuzlarım artık bu ihaneti kaldıramıyordu.
Sanki yürüdüğüm yolda nefes aldığım havada parçalanmış cam kırıkları vardı ve sürekli kesiklere neden oluyordu. Ruhum yaralıydı en derin izler oradaydı en acısı da geçmeyecekti.
Hiç unutmayacak hatırlayacaktım ,
Alışana kadar canım çok yanacaktı ama canımın yanması bile aklıma gelmeyecekti. Sadece biraz zamana ihtiyacım vardı zaman her şeyin ilacı değil miydi? Belki benimde yaralı yüreğime de iyi gelirdi. İzi kalsa da tekrardan kanmazdı.
Gözlerim dolmaya başlamıştı gene "Hayır burada ağlayamazsın!" diyerek içimdeki ses telkinlerini sürdürürken gözlerim akıp giden yoldan ayırdı. Dikiz aynasından bana bakan Ciwanla birleşti gözlerimiz kahve gözleri benden ayrılmazken kaşları çatık bir haldeydi.
Bakışlarındaki sertliğe anlamlandıramamıştım. Gözlerini gözlerinden ayırıncaya kakar bakmaya devam etmiştim. Gözünü kaçıran Ciwan ağa olurken bir savaşı kazanmış edasıyla gülümsemeden edememiştim.
Neden gülümsüyordum şimdi durduk yere derken dikiz aynasından bana tekrardan bakan Ciwan ağayla kesişti gözlerim. Az önceki çatık kaşlı adam gitmiş yerine gözleri parlayarak bakan bir adam gelmişti.
Ruh hastası bir adam mıydı yoksa öyle biri gibimi davranmaya çalışıyordu? anlayamazken sık sık gözlerini benden ayırsa da tekrardan bana batığını fark ediyordum.
Araba ani bir frenle durmuş ne olduğunu anlamaya çalışırken bir el silah sesi duyuldu ardından yüksek sesle bir adam bağırarak konuşmaya başladı. "Ciwan ağa" diye bağırıp bir el daha ateşlediğinde Şilan elini başına siper etmiş bir şekilde içine sinmişti. Annem korku dolu gözlerle bize döndüğünde "eğilin kızlar" diyerek kendini de koruma altına almıştı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ
Teen FictionHayatı bir gecede değişmişti uğradığı ihaneti atlatmayı çalışırken tanrı kaderine müdahale etmiş ve bir gecede hayatı değişmişti. Nerden bilebilirdi harlanan ateşin ona aşkı getireceğini, bir çift kara göze tutulacağını. Ateş adamın sevgisiyle harl...