Keyifli okumalar, lütfen oylayıp yorumlamayı unutmayın, oylarınız ve yorumlarınız beni yazmaya şevklendiren en değerli hediye.
Satır arası yorumlarınızı eksik etmeyin lütfen.
Siz hiç ihanet çukuruna atıldınız mı?
Oradan sizi kurtarmaları için tanrıya yalvardınız mı?
Siz hiç günah olduğunu bildiğiniz halde tanrıya neden deniniz mi?
Ben o çukurun en dibine atıldım, ben tanrıya çok yalvardım, ben hep neden dedim.
En derin cehennem ateşinde canlıyken yanıyordum kader olabilirdi ama böyle bir kaderi kimse istemezdi. Kimse canlı canlı yanmak istemezdi , kimse yanarken kül olmak istemezdi. Bilirdi çünkü yanarken kül olur üstüne bir yağmur yağar, fırtına çıkar her bir benliğin başka diyarlarda yok olurdu.
Yanıyordum canlı canlı yanıyordum.
Neden peki, ben neden yanıyordum? Neden ben kurban ediliyordum? Bilmiyordum hiç bir şey bilmiyor düşünce taşlarını yerli yerine bir türlü oturtamıyordum.
Ben daha 21 yaşında bir kızdım Bawer ağanın kızıydım, annemin incisiydim. Ailem bu kadar iyiyken neden ben yanıyordum. Kader neden beni kül etmek için her bir noktada yakıyordu? Bunu da bilmiyordum.
Azad beni terk etmiş sevgimize ihanet etmiş belki de mutluluğunun tadını çıkarıyordu bense her gün başıma gelenler yüzünden bir kez daha yanıyordum.
Bargiranlar, abimin katilleri Bargiranlar
Soyadlarından bile nefret ettiğim Bargiranlar. Abim nasıl yapmıştı bunu bizim ailemize abimin katillerinin kızına nasıl aşık olmuştu. Aşık olmakla kalmamış birde kaçırmıştı. Aşkı için bizleri kurban etmiş öylece kaçıp gitmişti neden? Sevdiği kız uğruna.
Kanlımızın kızını nasıl sevmişti? Aşk insana her şeyi yaptırabilecek güçteydi bilirim ama olmayacak birine aşık olup kaçırmak neydi. Onlar mutluluklar içindeyken bizim içimize ateşi yakıp gitmişlerdi. Üzerimi değiştirmiş merdivenlerden aşağı doğru iniyordum.
Gözlerimden akan yaşları sildim Annem üzüntüden kahrolmuş ağıtlar yakıyordu. Yanında teyzelerim, halalarım, yengem ve bir kaç aile dostları vardı. Annem kafasını kaldırmış benle göz göze geldiğinde ellerini dizine vuruyordu.
Yanına gidip dizlerinin dibine çöktüm dizine vurduğu elini tutuğumda "Öldürecekler gene yavrumun Arjîn " diye haykırıyordu resmen. "Kıyacaklar gene evladıma" gözlerinden yaşlar boşalırken bir kez daha nefret etmiştim abimden ve Bargiran'lardan.
Amcam olanları önce babama anlatmış babamda abimi bulmak için tüm aşiret üyelerine emirler yağdırmıştı. Üç tane oğlundan birini Bargiran'lara kurban etmiş yaralı bir babaydı ve bir kez daha bir evladını onlar için ölmesine göz yumamazdı.
Mutfağa geçip gelen misafirlere çay hazırlayan Ayşe ablaya baktım onunda gözlerinde hüzün vardı herkesin gözünde aynı bakış vardı kimse bir kez daha o aileye bir evladın kanı dökülsün istemiyordu. Eğer abim ölürse Mardin'de taş üstünde taş baş ütünde baş kalmadı iki aşiret birbirine girer bir çok can bu lanet kan davası denen yolda hayatını kaybederdi.
Dün Ciwan ağanın yolunu kesen Behram denen adamın en büyük abisi abime kıymış onu bizden koparmıştı. Bu yüzden aslında karşısına geçip dimdik durmuştum. Abimi öldürseler bile onlar gibi katillerin önünde korkup asla oturamazdım ben Arjîn Dilaverdim. Dün dövülmesine engel olmuştum çünkü kötü birinin gözümün önünde ölmesine asla izin vermezdim.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ
Teen FictionHayatı bir gecede değişmişti uğradığı ihaneti atlatmayı çalışırken tanrı kaderine müdahale etmiş ve bir gecede hayatı değişmişti. Nerden bilebilirdi harlanan ateşin ona aşkı getireceğini, bir çift kara göze tutulacağını. Ateş adamın sevgisiyle harl...