Keyifli okumalar, lütfen oylayıp yorum yapmayı unutmayın, oylarınız ve yorumlarınız beni yazmaya teşfik eden en değerli hediye.
Selam canlarımm nasılsınızz. Son kısıma küçük bir not bıraktım?.🖤
Derya bedavacı: Telli turnam(Mezarlık sahnesinde dinlemenizi tavsiye ederim)
Kıraç: Ne olur(Agir'in kısmında dinleyebilirsiniz)
Koca bir karanlığın içine düşmüş oradan çıkmak için debelenirken daha fazla karanlığa bulanmış dönmekten kocaman siyah bir topa dönmüş gibi hissediyordum Agir'in sesli okuduğu yazıdan sonra kaşlarım çatılırken içimi bir korku sarmıştı.
Neden olduğunu bilmesem de beni takip eden ve her seferinde silahların ateşlendiği mesajlarla bana kendini göstermeye çalışması çok korkutucuydu beni öldürmek isteyen biri peşimdeydi ve ben kendimi nasıl korumam gerektiğini bile bilmiyordum.
Elimi alnıma koymuş kaldırımda ileri geri yürürken bu yaşadıklarımın bir rüya olmasını diledim ben ya arabanın önünde olsaydım vurulsaydım ne olacaktı. Ölümden yeni dönmüşken o duyguyu tattıktan sonra ben ölüm kelimesi bile tüylerimi diken diken eden o soğuk ürpertiyi vücudumda hissetmeme neden olurken derin nefes alırken oflamıştım.
Çalan telefonumun melodisiyle yerde duran telefonumu elime aldım. "Baba" dediğimde onun sinirli sesi kulaklarımda yankılanmaya başlamıştı. "Arjin çelenk göndermek ne bu nişana katılacaksın o kadar" olanlardan haberi yoktu ne yani Ciwan gene haber vermemiş miydi?
"Bir dakika bir dakika" dediğimde sinirlenmiştim bu olanlar neyin nesiydi kahretsin oyun kurarken başka biri tarafından bir oyunun içinde olmak çok kötüydü çok.
"Baba biz silahlı bir saldırıya uğradık" dediğimde sessizliğe büründü "Ne, nasıl" dediğinde olanlara şaşırmıştı. "Biz Agir'le beraberdik markete girip çıktıktan sonra siyah bir arabanın kapısı açıldı uzun süre taradılar Agir'in arabasının arkasına sığınıp canımızı zor kurtardık" dediğimde dediklerimi duymamış gibi "Neredesin söyle geliyorum hemen" demiş telefonu kapatmıştı.
Konum attıktan sonra babamın gelmesini beklerken bir aracın ani firen yapmasıyla kollarımı başıma siper edip arabanın arkasına sığınmış yerde küçücük kalırken nefes bile almadığımı fark etmiştim az önce yaşadıklarımdan sonra olacaklar bir kez daha olacakmış gibi hissederken ortalıkta kocaman bir sessizlik olduğunu fark etmemle korkak bakışlarımı kaldırdığımda Ciwan biraz uzağıma diz çökmüş bana acıyan gözlerle bakıyordu.
Sesi sessiz çıkarken avuç içleri yeri gösteren bir şekilde kollarını uzatmış yavaş hareketlerle yukarı aşağı hareket ettirirken "sakin ol güvendesin" dediğinde bu cümleyi duymayı bekleyen göz yaşlarım akmaya başladığında ellerimle yüzümü kapatmıştım dizlerim yere değerken olduğum yere güçsüz bir şekilde yığılmıştım.
Sesli bir şekilde ağlarken başımı sağa sola sallıyordum. "İnanmadım sana inanmadım" diyebilmiştim. Çığlıklarım yüreğimi delip geçtiğinde etrafta yankılanıyordu.
İnanmamıştım beni görmeye çalıştığını bu yüzden bunları yaptığını düşünüyordum aptaldım aptalın tekiydim. Bir el boynumdan kavramış beni kendine doğru çektikten sonra sarılmıştı ellerim yana düştüğünde kulaklarımda hala o mermilerin sesleri yankılanıyordu.
Nasıl bu hale gelmiştim nasıl bir ateş yakıp yangın çıkarmaya çalıştığımda başka birinin yangınının baş rolü olmuştum. Ben yanmak istemiyordum çok yanmıştım yangın olup yakmak istiyordum ama her seferinde güçsüz bir şekilde ağlarken kendimi buluyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ATEŞ
Teen FictionHayatı bir gecede değişmişti uğradığı ihaneti atlatmayı çalışırken tanrı kaderine müdahale etmiş ve bir gecede hayatı değişmişti. Nerden bilebilirdi harlanan ateşin ona aşkı getireceğini, bir çift kara göze tutulacağını. Ateş adamın sevgisiyle harl...