Eve gelene kadar ağlayıp rahatlamaya çalışmıştım. Her şeyi değil belki ama içimdeki bazı şeyleri atabilmiştim ve artık kendimi geri dönülmez bir adım atarak hayatımın kırılma noktasına sürüklüyordum. Dönüş yoktu ve ben bundan korkmuyorum.
...
Senelerdir yaşadığım evime baktım. Uzun süre dönmeyecektim. Bu süre zaafında onu çok özleyeceğimi biliyorum ama artık buralarda kalamam. Her şeyi güzelce düzenledikten sonra garaja indim. Arabama baktım ve asıl veda bu noktada çok zordu. Çünkü gerçekten arabama aşığım. Onunla yeniden gazlayacağım günlerin gelmesi için kendimi toplamam gerekiyor. Ona sımsıkı sarıldım ve sonra hızla çağırdığım taksinin yanına çıktım. Büyük boy bir valiz ve orta boy bir valizle belki de hayatımın en az eşyayla seyahatini gerçekleştirecektim. Telefonumu çoktan kapatmıştım. Havaalanına geldiğim gibi işlemlerimi hallettim ve beklemeye başladım. Kafa kulaklığımı kafamdan bir an bile çıkarmıyordum. Sürekli şarkı dinlerken zihnimdeki sesleri susturduğumu düşünüyorum.
Uçağın saati geldiği gibi üç buçuk saatlik yolculuğum başlamış oldu. Gözlerimi kapatsam da korkudan ağlamak üzereydim. Sessiz sessiz ağlarken bu anın biran önce bitmesi adına ilacımı aldım. Gözlerimi kapattım ama ilaç bile etki etmiyordu. Kimseyi rahatsız etmek istemiyordum ama içimde karalanamayacağım şiddetteki korkularımı kontrol edemiyordum. Müziğin sesini son ses açıp nefes egzersizleri eşliğinde yolculuğumu sürdürdüm. İniş gerçekleştikten ve kapılar açıldıktan hemen sonra ayağa kalktım ama dizlerimin bağı çözüldü ve yere düştüm. O an yardım etmek isteyen insanlara teşekkür ettikten sonra ayağa kalktım ve daha dikkatli adımlarla uçaktan indim. Annem ve babamı gördüğüm an onlara koştum. Sarıldığım an ise daha fazla sessiz devam edemeyeceğim ağlamamı sesli hale getirdim.
Bu tarz seyahatler çoğu insan için kolay olabilir ama bazı insanların cehennemidir. "hoş geldin güzel kızım." "anneciğim eve geçebilir miyiz? Çok yorgunum." Beni çok iyi tanıyorlardı. Bu yüzden valizlerimi alıp hızla eve geçtik. Buradaki odamı en son on sene önce görmüştüm ve annemler hiçbir köşesini değiştirmemiş. Onlarla kısa bir sohbet etikten sonra odama çekildim ama önce duş almam gerekiyordu. Şehir değiştirmek bir yana ülke değiştirmek çok farklı hissettiriyordu. Banyoya geçip duşa aldıktan sonra tüm bedenimin ağrıdığını fark ettim. Uçuş sırasında kendimi sıktığım için tüm kaslarım işkence çekmiş gibi ağrıyordu. Asıl ağrı bir gün sonra çıkacaktır.
Yatağa uzandığım an kapım çalındı ve içeriye annem girdi. Yanıma gelip saçlarımı okşamaya başladı "bunu çok özlemiştim anne." "asıl benim seni ne kadar özlediğimi tahmin ile edemezsin Sevda. Şu an burada olman bile rüya gibi geliyor." Boynuna sımsıkı sarılıp öptükten sonra "şimdi gözlerini kapat ve dinlenmeye başla meleğim." Annemin kokusu eşliğinde kendimi uykuya bıraktım. Uzunca süredir hiçbir şey yememiştim ama hiçbir şey yemek istemiyordum. Gözümü kapattığım her an öfkeyle bakan yüz gözümün önüne geliyor ve yanındayken deli gibi atan kalbim uzaktayken de aynı şiddetle atıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Aşk Seni Bulmaz
RomanceSevda hayatının en zorlu dönemlerinden birsinden geçiyordu. Hayatı, emekleri çalınmıştı. Yatağına bağlı geçen depresyonuna son verme kararı aldığı an hızla yola çıktı. Mardin'e olan yolculuğunda hayat enerjisini yeniden kazanıp, aşkını, pişmanlıkla...