Bölüm 3

13 1 0
                                    


Sevda'dan:

Gözlerimi açtığımda dün gece yaşadıklarım bir bir gözümün önüne geldi. Arabamın olduğu yere baktığımda orada olmadığını görmek ise üzdü. Çantamı ve ayakkabılarımı alıp odama doğru çıkmaya başladım. Öncelikli olarak duş almam gerekiyordu. Odamdaki küveti doldurup bedenimi suyun kollarına bıraktım. Bugün yeni iş yeriyle toplantım vardı. Bu yüzden dağ ayısının günümü berbat etmesine asla izin vermeyecektim.

Banyodan çıktıktan hemen sonra dolaptan renkli yapraklar desenli şort takımımı giydim. Terliklerimle beraber kahvaltıya inmeden önce de bilgisayarım ve tabletimi alıp onları hazır hale getirdim. Kahvaltıya hafif bir şeyler hazırlarken terasta kahvaltı yapmaya karar verdim ve işkence gibi olan iniş çıkışlarımı yapmaya başladım. Üçüncü çıkışta her şey hazırdı. Oldukça dekolteli olan üstümü umursamadan kahvaltımı yapmaya başladım. Telefonumun çalmasıyla hemen kahvemi bırakıp telefonu heyecanla açtım ama bu heyecan sesin sahibini tanıyana kadardı "aşağıya gel aracın kapında." Yüzüne kapatıp hızla aşağıya koşmaya başladım. Konağın kapılarını açtığım an onun bedeniyle karşılaştım ama benim için önemli olan arabamdı. Anahtarını yukarıda tutarken bedenimde gezinen gözleri bu sefer rahatsız etmişti. "anahtarımı ver ve gözlerini üzerimden çek!" o an anahtarı yere atıp anahtarı ayakkabısıyla parçaladı.

Aptal ne yapmaya çalışıyorsun sen ya. İçimden söylediğim sözler öfkemi daha da arttırıyordu. O an tam bağıracakken sakinliğimi korumaya çalışıyor gibi yapıp bağırdım "dağ ayısı! Anahtarıma ne yaptın sen?" Üzerime doğru gelmeye başladığı an geri geri gitmeye başladım. Konağa girmişti ve ardından kapıyı kapatıp bana bakmaya devam etti. O üzerine doğru ilerledim. Bu kadarı da fazlaydı. Onu her ne kadar itmeye çalışsam da yaptığım hareketin bir anlamı yoktu. O an "bu kadar iri ve güçlü olmak zorunda mısın be!" tüm öfkemi kelimelerle kusmaya çalışıyordum. O an sanki o da ne söylediğimi anlayamamış gibi baktı. Kollarımı tutup "dağ ayısı yok!" "o zaman Kerem ol. Yani normal insanlar gibi. Dağ ayısı olma." İmalı sözleri ardından "bu seni ilgilendirmez." Diye tısladı ve kollarımı bırakıp arkasını döndü "anahtarın aracın içinde." Kapıyı açık bırakıp çıkarken bende peşinde çıktım ve aracıma atlayıp hızla içeriye girdim.

Kapıları kapattıktan hemen sonra aracıma sarıldım. "seni çok seviyorum bebeğim." Yukarıya çıkmam gerekiyordu çünkü toplantı başlamak üzereydi ve benim üzerimi değiştirmem gerekiyordu. Hızlıca üzerime bir şeyler geçirdikten sonra teras çıkıp toplantı saatini beklemeye başladım.

...

Toplantı oldukça uzun geçmişti ve ben bu kadar uzun sürmesini beklemiyordum. İş şartlarını da detaylı olarak konuştuktan sonra işe başlamış oldum. Gerekli olan tüm evrakları iletmişlerdi. Aldığım eğitimler sayesinde bu iş benim için zorlayıcı olmayacaktı. Çok daha üst düzey işler konusunda eğitimlerini tamamlamış bir insandım. Mutfağa inip kahve aldıktan sonra kısa pijamalarımla geri döndüm. Kahve hepsinden iyi gelecekti. Terasa geri döndüğümde yandaki konağa bakmaya başladım ki göz göze geldiğim adamda uzun süre durdum. Kerem beyimiz avluda beni görünce yine aynı öfke bürünmüştü yüzüne. Bu adamın benimle alıp veremediği neydi tam olarak bilmiyordum. Evet, tatlı bir tanışma olmamıştı aramızdaki ve onun sinir olduğu nokta üzerine gidiyordum. Pişman mıydım? Tabi ki de HAYIR. Hatta çok fazla eğleniyordum ama onun da benimle eğlendi çok net ortadaydı. Bu yüzden kozlarımız karşılıklıydı. İçeriye doğru ilerlemeye başladığında bende gün batımını izlemeye koyuldum. Telefonuma gelen mesajla telefonumu almak için sehpaya uzandım. Geçen gün Sılayla telefon numaralarını paylaşmışlardı. O dağ ayısı da ondan almış olmalıydı. Akşam onu dışarıda bir mekâna davet ediyordu. Önce ne cevap vereceğimi şaşırsam da en azından Mardin için bir adım atmam gerektiğini düşünüp kabul ettim. Benim arabamla çıkacaktık. Bir saat sonraki buluşma için şimdiden hazırlanmam gerekiyor. Tam olarak nasıl bir mekâna gideceğimizi bilmediğim için nasıl giyinmem gerekliğini bilmiyordum. Dolabımdaki daha sakin tonlardan birisi olan mor mini elbisemi giyip saçlarımı örmeye başladım. Uzun bir örme macerası ardından makyajımı yapmaya başladım. Sade bir göz makyajı ve ardından elbiseme uygun tonda rujla hazırlanmayı tamamladım. Çantamı da aldıktan hemen sonra aşağıya inmeye başladım. Konaktaki kontrolleri tamamlamam ne yazık ki uzun sürmemişti.

Aşk Seni BulmazHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin