1. bölüm

1.2K 29 0
                                    

Sabahın ilk ışıkları vururken yüzüne kenndimi ayılmtmaya çalısmakla buldum alarmın sesi kafamın icinde yankılanıyordu.
Zorlukla yataktan kalkıp üzerime birseyler giyindim ama hala uyumsuzlukla mücadele ediyordum.

Herseyim hazırdı valizi kapatıp zorlukla aşagıya indirdim annemin sesleri geliyordu mutfaktan.

"Anne Yağmur gelmedi mi?"

Valizi kapıya bırakıp mutfağa geçtim kahvaltı hazırlamakla meşguldü.

"Hayır birtanem gelir şimdi."

Basımı sallayıp bende masaya gecerek kahvaltımı yapmaya koyuldum. Iste o sırada veklediğim kapı zili caldı.

Yerinden fırlama nedenim alacaklı gibi kapıyı calmasıydı ne kadar da panik yaptı şu bir haftadır

"Geldim. Günaydın Yağmur."

Sırtını kapiya yaslayıp bana sinirli sinirli bakıyordu.

"Bırak şimdi günü ayı hadi ben çok heyecanlıyım zaten gidelim biran önce."

Ben geri içeri girip çantamı alırken o yukarıda Mert'e bağırınıyordu apartman boşluğunda yukarıya bakıp laf yetiştiriyordu.

"Hadi yaaa! Sen çıkana kadar ben yukarıdan Can'ı çağırmaya çıkıyorum."

O asansörle boğuşurken mutfağa geçip kahvaltı yapan annemın yanına giderek sarıldım.

"Anne çıkıyoruz biz dikkat et kendine birsey olursa haber ver"

"Tamam birtanem iyi eğlenceler"

Valizi sürüyerek apartman boşluğuna çıktım yukarıya bakınca sinsi sinsi gülen Mert ile karşılaştım.

"Kızım öyle bakma hatırlatırım bir kere kafana kusmuştum."

İğrençti hatırlıyorum. Apartman boşlugunda sohbet etmek bir nevi hobi gibi aşagıyı izlerken Mert sayesinde kafamda bir sıcaklık hissetmiştim. Yüzümü burusturup geri cekildim o pislikleri bir kenara bırakıp merdivenlerden aşağıya inmeye basladım giriş kapıda Arda bekliyordu bos boş panoyu inceliyordu.

"Günaydın."

Benim geldiğimi fark etmemiş olacak ki birden bakmıştı o hayran olduğum gülümsemesi yüzünde yayılıyordu.

"Günaydın nerede diğerleri?"

Gamzesi mesela beni benden alıyor bir insana gamze bu kadar yakışır herhalde. Ben ona hayranlıkla bakarken asansörden Yağmur, Mert ve Can çıktı. Bağrış çağrış tabiki de.

"Geldiler."

Yağmur bir yandan Mert'e vururken bir yandan kolunu siliyordu.

"Allahın cezası Mert heryerimi salya yaptın pislik öyle hapşırılınır mı? Salyaların heryerime sıçradı pis lanet, suratıma niye hapşırıyosun?"

Her sabahki kavgalarını etmeye başlamışlar hepimiz hazır olduğumuza göre artık gidebiliriz Can'ın abisi bizi okula kadar bırakacaktı aslında sığmayız dedik ama dinleyen yok tabi. Yağmur Mert'in kucağında oturuyordu ikisi teyze çocukları olduğu için prblem olmuyordu. Can önde oturduğu için o rahat tabiki ve Arda ortada bende cam kenarında oturuyorum allah yardım etsin Arda'cığım.

"Mert bir rahat dur kemiğin batıyor."

"Asıl senin kemiğin batıyor yemek ye diye boşuna demiyorum bu yüzden işte."

"Sus lan. Hala kıpırdıyor."

Onlar kavgalarına devam ederken bende dışarıyı izliyordum birden Can'ın sesiyle olanlar oldu.

Oyun Bozan (Tamamlanmış) DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin