26. bölüm

75 5 0
                                    


Bizim aşkımıza hem yer hem gökyüzü şahit oldu herkese avazım çıktığı kadar bağrıyorum.
'Ben Arda'ya aşığım' bu gülüşümü söndüreni affetmem.
Gözünün yaşına bile bakmam söz konusu artık benim ailem ve biziz...

Bu günümüz tekne turu ile su altı dalışları,koy gezintileri... güzel bir gün oldu yorgunum bütün gün ne kadar eğlenceliyse o kadar yirucu geçti tabiki bize yetmedi otele geri döndük gerçekten çok yorulduğumu hissedebiliyordum ben yatakta uykuyla mücadele verirken Arda duştan çıktı dolaptan kendine giyecek birşeyler aramaya başladı benimde bir duşa ihtiyacım vardı
ama üşeniyordum.

"Beni izlemeye devam edecekmisin?"

Başımla onayladım tabiki bir sakınca görmüyorum.Geniş omuzlarını o kaslı kollarını ve sarılıp uyurken dünyanın en rahet yeri olan karın kısmını sanki bir ressamın kaleminden çizilmiş gibisin her dokunuş özenli ve ayrıntılı.

"Çook yoruldum gel sana sarılıp uyumak istiyorum"

Lüütfeen! Üzerimden kamyon geçmiş gibiyim.Ve tek isteyim bu.

"Hayır uyumak yok tatilde uyunmaz şimdi kalk ve duş al dışarıya çıkacağız"

Ben ne diyorum o ne diyor? Yüzüstü yastığa kafamı koyup uyuma moduna girdim bile tstilde bile uyumayacaksam nerede uyuyacağım?

Rahat edemedim üzerimdeki elbiseyi çıkarttım sadece bikinim duruyordu.Ve bu çook rahattı.

"Kalk bakalım uykucu"

Kafamı salladım ama sadece o kadar bir süre sonra kendimi kucakta buldum ama bu haksızlık

"5 dakika daha sevgilim"

Banyoya girdiğimizde kendimi suyun altında buldum hiç halim olmamasına rağmen bacaklarım kendinden bağımsız ayakta duruyorlardı Arda saçlarımı şampuanlarken onu izlemek hoşume gidiyordu.

"Suyu soğutmamı istermisin?"

Aslında suyun soğukluğu iyiydi 'hayır' dercesine kafamı sağa dola salladım.

"Sen kurulan.hadi gerisini ben hallederim"

Islak saçlarımı öptükten sonra banyodan çıktı bende suyu soğuğa getirerek ayılmama yardımcı olmasını sağladım.

Odaya geçtiğimde Arda saçlarını kuruluyordu bende ıslak bikinimin üzerine şortumu ve uzun tişörtümü giydim saçlarımı iyice kuruladıktan sonra nemli bıraktım.

"E nereye gidiyoruz?"

Bunu sormayı yeni akıl ettim gerçekten bu saatte nereye gidebiliriz.

"Bu akşamı dışarıda geçirelim istedim"

Sen hiç yorulmak bilmezmisin bütün gün benimle birlikte denizin derinliklerinde yüzdün yorulmadın mı?

Srn benim hayatımda olduğundan beri güneş tam yüzüme vuruyor gözlerimin içinde parlıyor.

Sehrin en işlek sokaklarında yürümeye başladık etrafata barlar, restorantlar, tezgahlarda deniz taşları ve deniz kabuklarından kolyeler bileklikler satan teyzeler, dondurmacılar falan vardı ilk önce birşeyler içmek tam sokak kenarında bir kafeye oturduk

"Burası gerçekten çok güzel"

Otelde kalıpta iyiki odaya kapanmamışız yanımıza 8-9 yaşlarında bir çocuk geldi yakışıklı olması bir yana bir o kadarda tatlıydı.

"Nasıl yardımcı olabilirim?"

Arda'yla birbirimize baktık ben biraz şaşırmıştım aslında

"Senmi bakıyorsun buraya?"

Ben Arda ve küçük garsonumuzu izlerken gülümsememe mani olamadım.

"Evet ben bakıyorum küçük olmama bakma burada herkes beni tanır ellerinde büyüdüm sonuçta. Eee ne istersiniz?"

Ben bu çocuğu ısırırım tombik tombik yanakları aklıma Arfa'nın küçüklüğü geldi büyüklerin tabiriyle 'büyümüşte küçülmüş' derlerdi.

"Tamam ozaman bize iki çay"

Ufaklık gidince ben gülmeye başladım.

"Çocuklarla arandaki bağa bayıldım"

Belki bu fikir çok uzak ama Arda'yı baba olarak düşünmek bile güzel

"Kendi çocukluğuma benzettim annem ve babam benden az çekmemiş"

Çaylarımızı küçük garsonumuz getiremeyeceği için bir abi getirdi ufaklık ta elinde tuttuğu gülleri bana uzattı.

"Bunlar müessemizin özel jesti"

Ay şimdi ısıracağım uzattığı gülleri alıp yanağından öptüm.

"Teşekkürederim bu arada biz tanışmadık ben Ecrin"

Uzattığım elimi sıktı.

"Memnun oldum Ecrin bende Rüzgar"

Arda çayıyla ilgileniyordu bu arada Rüzgar ilk önce Arda'ya baktı sonra bana.

"Ecrin! Havada kıskançlık kokusu alıyorum"

Arda öksürmeye başladı aha kalpten gidecek şimdi iki sırtına vurunca kendine geldi.

"Ama benim sevgilim var adı Deniz çok güzel birde Ecrin senden güzel olmasın. "

Çaylarımızı içerkensohbet derinleştikçe derinleşti bir süre Deniz'i anlattı bize şimdide Arda ile tavla oynuyorlar.

"Bak hile yapıyorsun böyle oynanır mı?"

Karşımda iki çocuğun kapışmasını izlerken keyfime diyecek yoktu.

"Sen oynamasını bilmiyorsun asıl Arda"

Geceninilerleyen saatlerinde sokak boyunca yürümeye devam ettik.Bir isim bu kadar özgür olabilir 'Rüzgar'

"Ne düşünüyorsun?"

Bir anlık düşüncelerimiden sıyrıldım Arda'nın çocuklara olan sevgisini biliyorum ve  belkide şuan o da aynı şeyi düşünüyor?

"Senin ve benim ikimize ait olacak birşeyi. Şuan çok erken biliyorum ama isim düşünmekte bir sakınca görmüyorum"

Sana sarılarak yürüdüğüm için yüzünü göremiyor olabilirim ama eminim ki gülümsemeni bütün hücrelerinde hissediyorum

"Çok acelecisin bakıyorum"

Ben öyle birşey demedim sadece isim konusunda fikir tamam bunlar için biraz erjen ama er yada geç bu konular açılacak.

"Hayır hem daha şurda kaç günlük evliyiz sadece birkaç fikir"

Şuan dünya benim etrafımda dönüyer her masal mutlu sonla biter ve benim masalımında mutlu sonla bitmemesi için hiçbir engel yok.

Oyun Bozan (Tamamlanmış) DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin