31. bölüm

69 5 0
                                    

Biran ne kadar emek verdiğimi düşündümde, ne zaman bu kitaba başladığımı bile hatırlamıyorum. Bu benim üçüncü emeğim... Hayatım bir yana başka birinin hayatlarını ve duygularını işlemek günden güne hayal gücümü de zorluyor. Kitaplara olan bağımlılığım nereden geliyor bilmiyorum ama yazmak küçüklüğümden kalma.

Bu bölüm benimle birlikte bölüm bekleyen sabırlı okuyuculara gelsin hepinize iyi okumalar.

Sera gerçekten iyi bir kız bir süredir burada olmasına rağmen bizimkilerle iyi anlaşıyor. Can'ın kuzeni olmasından degil Aras ile de araları iyi çünkü bir süre aramızdaydı o çocukluğu bizle geçti sonra okuldu, Aslı'ydı derken koptu buradan en son giderken 'bu şehirden nefret ediyorum' demişti hiçbirşey söyleyememiştim onun buraya karşı çok fazla sebepleri var daha sonra amcamlarda sıyrılınca dahada koptuk kim bilir şimdi hangi cehennemde...

Sera, biz yokken günün çoğu zamanını Yagmur ile geçirmiş kıskanmadım degil ama biz herzaman farklıyız herşeyden önce çocukluğumuz, ergenliğimiz, hastalığımız, aşklarımız bile hep bir arada geçti. Kardeşim gibiydi bu arada kendi kardeşimi bile unutuyorum arada. Yağum herkesin sahip olabileceği birisi değil ams herkesin onun gibi bir arkadaşı olmalı.

Ha bu arada Sera ile kalmaya başladım bizimkiler ne kadar acelecilerdi tahmin edemezsiniz eşyalarımı bir günde toparladım ve aynı gün yerleştim. Tam yerleştim sayılamaz kıyafertlerimin bir kısmı kaldı. Dedem başta istemedi ama babaannem buna karşı çıktı gerçekten onun geçmişini merak ediyorum içinde hapsettiği gözyaşları sanki bir ok gibi heran herkesin canını acıtabilir ama onun yerine içinde tutarak kendi canını yakıyor.

Dün gece inanılmaz güzeldi herkes buradaydı bu aralar fazla rahatız Suzan teyze ve Furkan amca dün sabah tatil turuna çıktılar. Mert ve Yağmyr'larda boş fırsattan istifare Sevilay teyzeleri postaladılar. Onlarda Nilüfer teyzeleri alıp gittiler ayrı bir planları vardı.

Anlayacağınız herkes kendi halinde dün gece bizde toplanıp güzel bir yemekten sonra eğlendik e bu bizim hakkımız. Bu tatil birşeyler planlamaya vaktimiz yoktu ben zaten yeni işim ile meşgul olacağım.

Gece tatilden geldiğimiz valizimi boşaltırken nikah fotoğraflarını da buldum. Evimin her tarafına bunları döşemek istiyorum ama malesef imkansız. Her fotoğraf ayrı bir güzeldi hiç olmadığım kadar mutluydum işte.

Geldiğimizden beri ilk defa birlikte uyuyoruz Arda ve kokusu sinmiş yastığı sanki huzur veriyordu, dün gece Sera çok içtiği için erken yattı bizde Arda'lara geçtik sonradan. Yani haberi yok.

Mutfaktan ıslık sesleri geliyordu yataktan kalkıp dağınık saçlarımı at kuyruğu yaptım. Merdivenlerden inip mutfak kapısına yaslandım evet ıslık sesleri Arda'dan geliyordu sabah kahvaltısı ve sevdiğim adam her gün böyle uyanmak için nelerimi vermezdm.

"Günaydın"

Heran saldırmamı bekleyen bir masa ve yok olduğum o gözler bana bakıyordu. Bakarken yok olduğum o gözleri sanki bir çikolata gibi eriyordum.

"Günaydın meleğim"

Sabah öpücüğüm tam olmuştu ne eksik? Hiçbirşey. herşeyden önce dün gecenin etkisiyle erken kalkamayacak olan Sera'ya mesaj attım.

'Sabah erken çıktım Arda ile kahvaltı planladık'

Fazla net oldu uyandığında görmesini umuyorum Güzel kahvaltı masasını bekletemezdim bugün için fazla bir planımız yapılmadı kahvaltı dışında.

"Ecrin sana birşey söylemem gerekiyor"

Biraz ciddilik vardı üzerinde başımla onayladım ilk önce.

"Dinliyorum sevgilim"

Elindeki çatalı tabağına bıraktı biraz gerildi sanki. Evet söyleyeceği şey ne ise fazla ciddileşti. Bu beni korkutmadı değil

"Arda bir sorun mu var?"

Derin bir nefes aldı biraz önceki sevinç kayboldu birden bende ki gülümseme yok olmuştu

"İkinci dönem baş vurduğum yurtdışı mastırı kabul edilmiş"

Kelimeleri bir araya getirmekte zorlandım gözlerim mi doldu? Hayır. Gidecekmiydi peki? Ayrı kalacaktık. Biran nefes alamadığımı hissettim, nefesimi tutuyormuşum.

"Gideceksin..."

Bakışlarını kaçırdı evet hidecekti beni bırakıp gidecekti. Ben ne tepki vereceğimi bilemezken ortam dahada gerildi.

"Meleğim sadece başvurmuştum kabul edilmeme ihtimal bile vermiyordum"

Ama edildin. Başka bir açıklaması var mı? Vermem gereken tepkiyi bilmiyorum onun hayatına engel olmam ne kadar doğru ki? Susarsam sanki yok olacaktı

"Ne kadar kalacaksın?"

Tatilimiz çok güzel geçmişti ya sorunsuzdu hani... Al işte. Mutluluk gelip geçici ne kadarda sorubsuz olmasından şüphelensemde bu kadarını beklemiyordum.

"Belli değil tam olarak"

Hafifçe başımla onaylamaya çalıştım ne kadar zor tahmin edemezsiniz belli değil nezaman geleceği, be jadar kalacağı... Belli değil sanki bir boşluk gibi sinunu bilmediğim.

"Peki ne zaman gideceksin?"

Senden ayrı kalmaya alışmalıyım. Ne kadar zorlanacağım tahmin edemiyorum ama her be kadar zamanımız kaldıysa bir yılı sığdırmalıyız.

"Haftaya"

NE? Ne? Ne? Haftaya mı? Bu kadar erken mi? Bu kadar çsbuk mu? Neden ki çok mu gördüler biraz mutluluğu... Gözyaşlarımı tutmakta zorlandım kendimi tutamıyordum

"Meleğim yapma böyle"

Beni saran kolları ve ciğerlerime işlemiş kokusu karşılıyordu beni nasıl tepki vermem gerektiğini bilmiyorum. Ağlamaktan başka çarem var mı?

Dahada tutamadığım göz yaşlarım omzunu sırıl sıklam yaptı. Gidecekti ve onu özleyecektim her gün, her saat, her dakika aklımdan hiç çıkmayacaktı.

"Tamam..."

Ellerimle sildiğim gözyaşlarım kendilerini tutabilmişti sonunda sadece bir süreliğine sonra ikimizde bunları bir kenara bırakacağız. Ne kadar kandırabilecektim bakalım kendimi.

Oyun Bozan (Tamamlanmış) DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin