33. bölüm

65 5 0
                                    


Arda'nın gitmesine son günler ne kadarda sayılı gün çabuk geçermiş degilmi? Elimden geldigi kadar saymıyorum işte hepimiz biraz moral olsun -ne kadar olacaksa- diye gülüyoruz konuyu acmamaya çalışıyoruz elimizden geldiği kadar ama herkes herşeyin farkında, bu geceyi işlek bir gece kulübünde geçirmeye karar verdik Arda ile ayrı kalacağımız o her günü unutup sanki hiç ayrılmayacakmışız gibi bir hafta yaşıyorduk.Her zamanki gibiydi çocuklar içeride beklerken biz Yağmur ile odamda hem hazırlanıp hem dedikodu yapıyorduk kadınlar bunun için vardır. Konudan konuya atlamak gibisi yok...

"Daha anlatmadın Sarp Serter'i ne yaptınız? Ne konuştunuz? Nasıldı? ağzından zorla laf alıyoruz. Anlat demesem anlatmayacaksın."

Ah konumuz açık işte isterseniz en başa sarayım bu sabah Sarp Serter'in evine gitmiştim tabiki buna hala inanamıyorum adamın evine gidecek kadar cesareti nereden bulduğumu hala kendime soruyorum. Bundan Arda'ya bahsetmedim o ayrı.

Sadece bu yıl yanında olacaktım Serter'in, bunun üzerine biraz konuştuk konu bir süre önce babamla yaptıkları kısa süreli ortaklığa geldi.

Başka bir şehre gitmesine üzüldüğünü dile getirdi aslında bazı şeylerle hayatın boyunca yüzleşeceksin bunu işte bugün anladım. Sarp Serter'in genç bir iş adamı olması ayrı bir şans onun yaşındakiler spor arabalarıyla her gece ayrı bir bar da takılıyor. Sarp Serter ise ailesinden gelen en çok başarının, 1. planın, en iy olmanın peşinde.

"Birşey olmadı fazla sadece bu yılki stajlığımdan bahsettik o kadar, çalışma programını verdi ona göre hareket edeceğiz. Disiplinli bir kişiliğe sahip genç biri tahmin ettiğimden bayga gençti başkada birşey yok. O kadar."

Yağmur gözlerimin içine baktı rimel sürmeyi bırakmıştı. Bizimkidi 'makyaj bahane maksat konuşacak zaman yaratmak' oluyor.

"Hiiiç inanmadım bir süredir benden birşeyleri sakladığından şüpheleniyorum. Hatta eminim ve Ecrin ben birşeyi kafama koyarsam yaparım zorlatma beni.Ustelemiyorum diye gözümden kaçmadı sanma."

Bakışları fazla sertti bende konuyu kapatmak ve geçiştirmek için yatağın üzerindeki çantamı aldım ve odanın kapısına yöneldim.

"Hadi çıkalım fazla beklemesinler bu arada birşey sakladığım yok."

Ben Yağmur'a bakmadan odadan çıktım arkamdan geldiğine eminim topuk seslerinden anlaya biliyordum. koridordan salona doğru ilerledik bizi hangi konuda konuşuyorlarsa kahkahaları karşıladı.

"Eee neye gülüyorsunuz söyleyin bizde gülelim"

Arda beyaz tişörtünün altına siyah kot pantolonunu giymişti ve yüz hatlarıyla çok çekici duruyordu diğerleri umrumda degil ama isterseniz özet geçebilirim yada her neyse... Kapı çalınca herkes birbirine baktı Yağmur'un birden heyecanlanması daha da meraklandırmadı değil.

"Gökhan'dır."

Yağmur koşarak kapıya gidince hepimiz istemsizce Mert'e baktık bozukdugu her halinden belli oluyordu derin derin nefes alıyordu. Gökhan'ı davet ettiğini bilmiyordum bana da süpriz oldu.

"Hadi çıkalım. Ne bekliyoruz?"

Can, Sera'yı da oturduğu yerden kaldırdı artık gitme vakti gelmişti Arda kolunu omzuma atıp beni kendine doğru çekti.

"Bakıyorum da yine çok güzelsin meleğim. Senin yanından ayrılmayı düşünmüyorum magazallah kaçırırlar falan."

Şımarmadan edemedim tabiki yüzümde şımarıklığımı belli eden gülümseme vardı Bunu kimse degil sadece ben duymuştum ve ne kadar yeni evli olsakta biz tadını çıkartarak yaşıyorduk. Uyumlu olsun diye bende beyaz salaş tişörtün üzerine yüksek bel kot pantolon vardı saçlarım omuzlarımdan aşağıya kadar düz bir şekilde uzanıyordu.

Oyun Bozan (Tamamlanmış) DüzenleniyorHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin