8. BÖLÜM

293 12 0
                                    

"Yarayla alay eder, yaralanmamış olan"🖤
Hz. Mevlânâ

Mirza'dan
uyandığımda saat 6'ya 10 vardı. Şaka mı  gerçekten uyumuşmuydum. Ayağa kalktığımda pencereden baktım Yağmur yağıyordu. Hızlıca aşağıya inip zindana gittim kapıyı açtığımda Zümra yerde sırılsıklam olmuş bir şekilde yatıyordu s@keyim böyle işi ya Zümra'yı kucağıma alıp odaya çıktım ve banyoya soktum  soğuk duş başlığını Zümra'nın yüzüne tuttum  ilk başta hareket etti daha sonra gözlerini açtı. "Zümra gözünü" dedim. " çık dışarı lütfen" dedi. Bende dışarı çıkıp  ona kıyafetlerini hazırladım ve doktor çağırdım.

Zümra'dan
Gözlerimi açtığımda Mirza karşımda yüzüme su tutuyordu. Dışarıya çıkmasını söyledim. Mirza çıkınca gelinliği çıkarıp üstümdeki tüm kıyafetlerden ardındım ve duşun altına girdim. Dün yaşadıklarım aklıma gelince sinirlenmiştim sinirden başım dönüyordu. Üstümdeki kirden arınıp duştan çıktım bornozumu giyip kuşağını sıkıca bağladım ve odaya geçtim Mirza oradaydı. "İyi misin"" dedi. Şaka mısın sen der gibi baktım. " Çok iyiyim saol yaptığın sayesinde kimin karısı olmayacağımı anladım  Mirza YAMAN" dedim. " Zümra Yaman sen benim karımsın" dedi Mirza. " ben senin hiç bir şeyin değilim  anladın mı? Sınırları zorlama  zaten sinirliyim" dedim. Öylece durmuş beni izliyordu. "Odadan çıkmak için neyi bekliyorsun üstümü giyineceğim çık dışarı" dedim sert bir sesle. Mirza çıkınca  bornozu çıkarıp  kurulandım üstüme siyah eşofmanımı giyip siyah sweetimi giydim. Ve saçlarımı at kuyruğu yaptım. Odayı üstün körü toplayıp  Odadan çıktım ve aşağıya indim. " Ayşin durumlar ne? Dedim "henüz kahvaltıya inmediler" dedi. " indikleri an zarfı ver ve kenara geç manzarayı çek bana at işte o zaman keyfim yerine gelecek. " dedim.

Salon odasına geçtiğimizde Azad ve Barlas buradaydı. " Günaydın yengelerin birtanesi yengelerin en güçlüsü" dedi Barlas. " Sizede Günaydın" dedim. Yaklaşık yarım saat boyunca herkes kendi halinde takıldı Ayşin mesaj atmıştı mesaja girdiğimde. "Tebrikler Zümra Hanım Civan Ağa battı  herşey istediğiniz gibi" diye yazınca  güçlü bir kahkaha attım   hekres Ayağa kalktı ve bana baktı  " yenge iyi misin?" Dedi Azad. " hem de bomba gibiyim 5 yıldır canımı verdiğim intikamın 1. Evresi tamamlandı  çünkü  hahahaha çok mutluyum Civan Ağa 0 Zümra Karahanlı Yaman 1" dedim. Ve ciddi halimi bürünüp çocuklara geri döndüm. "Bir dakika bir dakika nasıl oldu bu " dedi Mirza. "Boşver sen" diyerek Ayağa kalktım. Kafamı çevirdiğimde ev ahalisi gelmişti. "  u nasıl olur koskoca Civan Ağa  nasılsın batar? Diye söylene söylene geldi Ferzan Ağa. " Ne olmuş ki baba?" Dedi Mirza. İlla öğrenecekti. " 1 milyon dolarlık  proje imzalamış fakat ortada öyle bir proje yokmuş" dedi Ferzan Ağa. "Baya yüksekmiş" dedi Azad. " bunu kim planladıysa zeki ve güçlü birisi olmalı ki ardından hiç bir iz bırakmamış" dedi Ferzan Ağa. Göz ucuyla Mirza'ya baktım  sen nasıl bir insansın diye baktı  bende " ben sana ne dedim  der gibi baktım. Hekres masaya gelince  kahvaltıya başladık. Bir süre sonra korumalar Ayşin ve Rana'nın geldiğini söylediler. " Zümrakuşu" diye geldi Ayşin. " Neler olmuş öyle ya Konakta" dedim. " konak diye bir şey kalmadı  Dilan karısı kendini yerde yere vuruyor  Civan'l Ağa yıkılmış bir durumda  Şilan kocasını ve çocuğunu alıp gitti." Dedi Rana bu kadarını bende beklemiyordum açıkçası. "İyi Allah yardımcıları olsun" dedim sakinlikle. "yılannn" diye bir bağırış yükseldi içeride Dilan gelmişti. " Sen yaptın demi bizi bu hale sen soktun yılansın sen" diye bağırdı Dilan'ın boğazından tutup masaya yatırdım. " bunca yıl sürgün edilmiş bir kızın neler yapacağı hiç mi aklınıza gelmedi  sen ise kendini Zümra berdel için geldi diye kandırdın yazık sana birde Hanımağa olacaksın gerçekten yazık sana Dilan  acıyorum lan sana şu rezilliğine şu aptallığına bak pislik" diye bağırdım. " niye böyle bir şey yaptın yılan" dedi. " Ne istedin ailemden" diyince kanıma dokunmuştu. Dilan'a kuvvetli bir tokat atıp yer serdim. "Benim suçum neydi lan benim ailem yokmuş gibi konuşuyorsun 6 yıl önce yılan gibi babamın peşinden süründün  en son zehrini akıttın ha beni ondan soğuttun  sen benim ailemi mahvettin. Gelelim bir diğer konuya  Rana neden benim düğünüme bu halde geldi ha sen yaptın demi Zümra yıkılsın diye bana bak dilan  ben küllerinden yeniden doğmuş bir kızım  hiç kimse benim canımı yakamaz yerden yere vursa bile oraya buraya kapatsa bile benim canım acımaz. Boşuna debelenip kendini daha fazla rezil etme şimdi çık git" dedim. Ayşin Rana ve Dilan gidince. Derin bir nefes aldım  hekres beni izliyordu. Azade anne bana kötü bakmıyordu aksine gözlerinde bir gurur duygusu vardı  işte benim gelinim diye. " iyimisin Zümra" dedi Zélâl. " iyiyim yok bir şeyim kusura bakmayın sizde Kahvaltıyı pişman ettim" dedim " sorun değil kızım gel otur henüz başlamadık zaten öylece duruyor gel otur nefretini kustuğuna göre gönül rahatlığıyla yemeğini ye" dedi Ferzan Ağa. Sofraya oturup  sessizce kahvaltı etmeye başladık. Sessiz sakin süren  kahvaltı faslından sonra  odama çıkacakken  Azade Hanım  seslendi. " gelin Hanım çalışma odasında biraz konuşalım mı?" Dedi. " olur konuşalım tabi" dedim ve adımlarımı çalışma odasına yönelttim. Azade Hanım  geldiğinde ayağa kalktım  ve yanına gidip elini öptüm. " geç otur bakalım" dedi. " seninle gurur duyuyorum  benim asıl gelinim sensin seni görünceye kendimi gördüm sende" dedi titrek bir sesle. "Nasıl yani ?" Dedim. Azade Hanım anlatmaya başladı bir süre dinledikten sonra  sol gözümden akan yaşla derin bir nefes aldım Azade Hanımında gözü dolmuştu. " öyle kızım ve sana tek bir nasihatım var" dedi. " nedir?" Dedim. " kendini asla ezdirme" dedi. Başımı kesinlikle ifadesiyle sallayıp gözyaşımı sildim. "Azade anne benim size söylemem gereken bir şey var" dedim. " dinliyorum" dedi. " biz dün gece Mirza ile.... beraber olmadık" dedim. Ve korkuyla azade Hanımın ne diyeceğini bekledim. "Biliyorum kızım  Mirza sana dokunmazdı sana sende izin vermezdin Biliyorum korkma" dedi. Derin bir nefes aldım ve rahatlıkla öylece durdum. Azade hanımdan müsaade isteyip  odadan çıktım  odama doğru ilerlerken kolumdan tutulup çekilmem bir oldu. Arkamı döndüğümde Mirza kapıyı kitliyordu. " Mirza sen ne yapıyorsun ya çekil  şuradan" dedim sinirlenerek. "Konuşacağız sadece" dedi bana dönerek. "Benim seninle konuşacak bir şeyim yok çekil şuradan" dedim. " yeter beni dinlemek zorundasın" dedi sert bir sesle. "Ben hiç bir şeyi dinlemek zorunda değilim şu kapıyı yoksa avazım çıktığı kadar bağırıp tüm konağı buraya toplarım" dedim. "Unuttun mu sen benim karımsın hiç kimse bir şey yapamaz" dedi sırıtarak. " Mirza beni deli etme çekil şuradan üstelik ben senin karın felan değilim" dedim. "Doğru sen benim karım değilsin sen benim minik karımsın" dedi gülerek. " minik karım ne ya çekil şuradan Mirza sabrımı sınama benim" dedim. Mirza'yı itip kapının önüne geldim kapıyı açıp odadan çıktım. " eninde sonunda Konuşacağız kaçışı yok bunun Zümra" diye bağırdı ardımdan.

Ağa'nın Minik Savcısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin