9. BÖLÜM

302 13 0
                                    

" Bir kadının en büyük gücü, kendi benliğini keşfetme cesaretidir."

9. BÖLÜM

Zümra'dan devam;

Herkes ağzı açık bana bakıyordu. Azade Hanım hariç. "Sayın savcım nasılsınız" dedi memur bey. "İyiyim siz nasılsınız" dedim. " sağlığınıza duacıyız iyi ki geldiniz Mardin'nin sizin gibi bir savcıya ihtiyacı vardı." Dedi memur. Göz ucuyla Mirza'ya baktım gözlerinde ki pişmanlık duygusu net bir şekilde okunuyordu. "Aram Beyi alın ve karakola geçin bende geliyorum" dedim. Memurlar Aram'ı alıp gittiler bende ev ahalisine dönüp şöyle bir baktım Azad ve Barlas bana hayran hayran bakıyordu. " Azad sana ne dedim Yengem bir meslek sahibi olsaydı kesinlikle savcı olmasını isterdim dedim" dedi Barlas. "Oğlum keşke başka bir şey dileseydin." Dedi Azad. " öyle mi Azad" dedim tek kaşımı kaldırarak. " aman yenge- şey Yani sayın savcım aşa o ne biçim kelime ne kelimesi Barlas" diye geveledi hekres Azad'ın ne demeye çalıştığını anlamaya çalışıyordu. " Azad tamam" dedim elimi kaldırarak. "Babacım müsaadenizle" dedim. " müsade senindir aslan gelinim benim" dedi Ferzan Ağa mennun bir şekilde. " Mirza helal oğlum sana kedi olalı fare tuttun" dedi babam. " aynen baba aynen" dedi ve yüzüme bakmadan odaya çıktı. Bende önce çalışma odasına çıktım ardımdan Mirza geldi. " Ne demek bu şimdi bu oyuna hemen son veriyorsun" dedi. Kaşlarımı çatarak ona baktım. "Ne oyunu ya ne oyunu savcıyım ben savcial bu da unvanım" dedim. Cübbemi gösterdim. " nasıl ya" dedi. " gelince konuşuruz amcanın ifadesini alacağım" dedim.

Mirza'dan
Ne yani berdel diye aldığım kız bir savcımıydı?. "Zümra bana bu açıklayacaksın açıklamak zorundasın" dedim. " TAMAM DEDİM YA GELİNCE HERŞEYİ KONUŞURUZ" dedi. ve eline bir kaç dosya alıp çıktı odadan. Allahım lütfen rüya olsun lütfen.

Zümra'dan
Inanmıyordu inanmakta zorluk çekiyordu. Amacımda buydu zaten Amacıma kavuşmuştum kimisi gurur duyarken kimisi inanmıyordu kimiside sessiz kalıyordu. Arabamı park edip karakola girdim herkes benim önümde başını öne eğmişti galiba yıllardır beni bekliyorlardı sorgu odasına geçip Aram abinin karşısına oturdum. "Evet Seni dinliyorum" dedim. " Zümra Hanım ben çok pişmanım" dedi. Sakin kalmaya çalıştım. "Ne değişti uyguladığın şiddeti geri aldın mı?" Dedim. Başını öne eğdi. " kaldır kafanı gözlerime bak" dedim. "Biliyorum hiç bir faydası yok ama yemin ederim bir daha asla eşime veya hiçbir kadına el kaldırmayacağım." Dedi yalvarır bir şekilde. "Bu tanışma hikayemiz olsun bir daha acımam şimdi ifadeni adam gibi ver ve karının gönlünü almak için bir şeyler yap" dedim " o iş bende"

Uzun günün ardından konağa geçtim gerçekten yorulmuştum. Yarından itibaren full gün işime başlayacaktım konağa girdiğimde her yerde gül vardı mumlar vardı kırmızı balonlar vardı etrafa baktığımda Aram yerde diz çökmüş elinde yüzük Zélâle iltifatlar ediyordu. "Sen benim başıma gelen en güzel şeysin seni kırdım canını yaktım bunu cahilliğime ver be hatun affet beni" dedi. Azad Ve Barlas yere çökmüş birbirlerine sarılmıştı o büyük anı bekliyordu Zélâl bana baktı benden onay bekliyordu. Kafamı salladım. Zélâl evet diyince Aram ayağa kalktı ve Zélâli kucağına alıp döndürdü. Zélâl'i indirip yüzüğü taktı bana gelen Azad'i fark etmedim tabi aniden kendimi havada buldum. " Yengelerin birtanesi helal olsun sana" diye beni döndürüyordu. " Azad bırak beni" diye bağırdım. Azad korkudan beni yere indirip geri çekildi " cıvık cıvık hareketlerden nefret ederim" dedim. Aram abi yanıma gelip bana kırmızı bir gül uzattı " herşey için teşekkürler karımla aramı düzeltim ne kadar teşekkür etsem azdır bir daha da olmayacak böyle bir şey" dedi. Gülü alıp güldüm " umarım öyle olur" dedim. Kafamı kaldırdığımda Mirza Ağa yukarıda beni izliyordu yüzümden tüm gülümsemem silinmişti. "Eee o zaman dans bizi bekler" dedi Barlas. Arka planda ziynet Sali'nin "Ömrüm şarkısı" girdi.

Ağa'nın Minik Savcısı Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin