Olmaz dediğin ne varsa hepsi olur. Düşmem dersin
Düşersin, şaşmam dersin şaşarsın, öldüm der durur,
Yine de yaşarsın
Hz. Mevlânâ 🖤5. Bölüm
9 Ekim
21:16Zümra'dan devam;
Mirza Ağa'nın yengesi ( Mirza Ağa'nın yengesi) bu cümle kafamda Tamı tamına 5 sefer yankılanmıştı. Kıza baktığımda hala bana bakıyordu ayağa kalkıp kızdan uzaklaştım "teşekkür ederim iyi akşamlar" dedim ve oradan uzaklaştım.Mirza'dan
Saat gittikçe ilerliyordu yemek odasında hepimiz oturmuş çay içiyorduk Dilrubâ Yengem gelince yanımıza geldi "kusura bakmayın geç kaldım" dedi. " niye kaldın yenge kötü bir şey mi oldu?" Dedi Barlas. " yok ya yolda gelirken bugün ki kızı gördüm adı neydi zühal miydi?"Dedi. "Zümra" dedi Azad. " ha evet Zümra'yı gördüm kız kendinden geçmiş gibi yerde oturmuş yeri yumrukluyordu hemen yanına gidip yardım etmeye çalıştım fakat dokunma diye ısrar etti en son çekip sarıldım yani aniden. Bir süre öyle durdu kendine gelince geri çekilip bana kim olduğumu sordu bende Mirza Ağanın yengesiyim deyince benden uzaklaştı koşa koşa gitti. Değişik bir kız." Dedi. Barlas ve Azad ciddi bir şey varmış gibi dinliyordu. " kızın yeri yumruklaması bizim için ne kadar iyi Barlas" dedi Azad'a dönerek " valla sana bir şey deyim mi aç elini Allaha dua et bu kız bu konağa gelirse fırtına estirir yemin ederim topumuzu kurutur" dedi Azad. " yok ebesinin nalı abartmayın lan üstelik kız daha karar vermedi" dedim. " burası Mardin ne demek kızdan haber bekleyeceğiz" dedi Zélâl yenge. " Ehh ne yaparsın yenge Zümra Karahanlı farkıda buymuş işte" dedi Barlas. " öhöm öhöm" . Babam gelince hepimiz ayağa kalktık. " hazırlanın kız karar vermiş ama ilk önce tanışma yemeği istiyor yarın bize gelecekler eğer kız onay verirse ertesi gün biz istemeye gideceğiz" dedi babam ve gitti. Herkes odasına çekilirken ben terasa çıktım ve etrafı izlemeye başladım. Neden kabul etmişti oysaki güçlü kadındı gözümün önünde Civan Ağa'yı boğazladı resmen o da yetmedi başka kapıya deyip beni kapıdan kovdu bunun elbette bir intikamı olacaktı bana yaptığı saygısızlıkların hepsinin bir öcü olacaktı. Sigaramı söndürüp odama geçtim..Zümra'dan
Eve geldiğimde salona geçtim babam denilen it salonda oturuyordu. " bir şartla kabul ederim tanışma yemeği olacak yarın yemeğe gidiyoruz haber et düşman dünürüne" dedim ve oradan ayrıldım. Odama çıkıp sıcak bir duş aldım ve üstümü giyinip ellerime pansuman yapmaya başladım söz konusu Rana olunca gördüğünüz gibi gözüm dönüyordu İspanya'da da dediğim gibi Rana için konağı yakardım demiştim öylede olacaktı bu gidişle. Odamın kapısı çalınca gel dedim gelen Berzan'dı " halaaa" diye boynuma atıldı. " halacım nerdesin sen ya ben geldim halaya bir selam yok aaa kırıldım şimdi" dedim gülerek ve Berzan'ın yanağından makas aldım. " yeni öğrendim geldiğini uyumadan geleyim dedim annemden habersizce" dedi. " anne ve babalardan izin almadan bir yere gitmek yok eğer bir daha böyle bir şey yaparsan seni...öperim şimdi doğru gizlice odana hadi koş" dedim. Oda yanağımdan öpüp odadan çıktı aah ah Şilan Allah bilir çocuğun aklını neler dolduruyordu. Yatağıma uzanıp Rana'yı düşünmeye başladım. Üşüyor muydu acaba ya da aç mıydı? Hiç bir bilgim yoktu bunları düşünürken uykuya daldığımın fark ettim ve kendimi uykunun kollarına teslim ettim.Rana'dan
Eve dönerken babam beni bir depo gibi bir yerde indirdi ve gitti neler olduğunu içeri hapis edilince anladım ablam berdeli kabul etsin diye beni kullanıyorlardı ablam bana kıyamazdı ki hemen kabul ederdi. Babam bana tek telefon etmiş ve düğünün sonlarında geleceğini söylemişti bu ablamı daha fazla yıkacaktı.
![](https://img.wattpad.com/cover/348430175-288-k588150.jpg)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Ağa'nın Minik Savcısı
Gizem / Gerilim"senin bir ateşte yanmana gerek yok " dedi kısık ve mahcupluk dolu ses tonu ile fısıldadı "sen kendin bir ateşsin. İçinde ve çevrende bulundukların ateşinde yanıyor" halka küpemi de takıp ona döndüm buz gibi bir ifade ile "bu kadar çabuk anlayacağın...