BÖLÜM YEDİ: SABIR VS BEN

5 3 0
                                    

İlham perileri dün akşam sıkılıp kaçtı ve bölümü orada bıraktım. Bugün yeni bölümle dönüyorum. Bir vote tuşuna basın mümin kardeşlerim.

***

Sabah gözlerimi güneş ışığına açtım. Üzerime her zamanki kıyafetlerimi giydim. -multimedia- Lavaboya girip saçıma baktım aynadan. Cidden Belediye çöplüğünden çıkmış gibi bir halim vardı. Nasıl yattıysam saçım çok dağılmıştı. Geriye tek bir çözüm yolu kaldı...

"Alex saç düzleştiricini alıyorum!" Düzleştirici benim zor zamanlarda kullandığım silahımdır. Dışarıda gulyabani gibi gezemem herhalde ya da kızların değimiyle 'kezban'. Saçım uzamaya başladığı için arkadan bağladım. Uzayacaksa düzgün uzasın.

Rutinimi hallettim. Aşağıya inerken merdivende ayağımı burkup üç metreden aşağı uçtum. Yuvarlanarak gittim ve en sonunda sırtım masaya girdi. Ters duruyordum. Ayağı kalkıp yamulan kemiğimle mutfağa girdim. Axel oturmuş çay içiyordu. "Günaydın."dedi. "Günaydın." Alex arkamdan içeri girdi. Ben daha ne olduğunu anlamadan kapşonumu kapatıp hızla beni kendine çekti.

____________

Bunu gerçekten bir arkadaşım bana yapıyor özellikle onun için her gün bir Nisan.

***

Sırt üstü yere düşüyordum az kalsın. "Günaydın Alex!"dedim iki beden büyüyen sweatimin içinde. "Günaydın."

"Law'ı Jimbei ve birkaç kişi yakalayıp hücreye kapattı."dedi Alex. "Sizin içinizden geçen şerefsiz mi?"diye sordu Axel. "Evet." Leo esneyerek mutfağa girdi. "Günaydın be!" Üst kattan gelen sesle irkildim. Gümmm! Büyük ihtimalle Lexy yataktan düşmüştü. Birkaç dakika sonra yanımıza geldi. Bize yemek hazırlamak için dolabı açtı. Axel'de ona yardım ediyordu. Alex Agatha'yı uyandırmaya gitti. Lexy sırtımı sıvazladı. "Kemiğim yamuldu!"dedi. "Benimde, az önce merdivenden yuvarlandım ben ya!"dedim. Kahvaltıdan sonra dışarı çıktım. Yolda koşarken arkamdan bir ses geldi. Bende tabi arkama döndüm. Patt! Kafamın ortasına inen tabela ile yere yığıldım. "Aah!" Kendimi toparlamaya çalıştım. Lee'nin kaldığı evin bahçesine gittim. Basketbol oynayacaktık. Oyun başladı. Ben potaya doğru ilerlerken ayağım kaydı top elimden fırlayıp çatıya çarptı oradan sekip üstüne potanın direğinden sekip yüzümü çarptı. "Hay şansımı..." Lee yanıma geldi hızla o karşı takımda Cat bizim takımda bir de adını bilmediğim bir kişi bizim takımdaydı. Burnumu silip devam ettik maça. Lee çok iyi oynuyordu. Maç sonucu 12-9 yenildik. Eve doğru ilerliyordum. Gözlerim Alex'i arıyordu bir yandan. "Hey Lexy naber?" "İyi senden?" "Güzel işte. Ben sana şey diyecektim; Alex'i gördün mü?" "En son evdeydi." "Sağol." Eve gittim. Alex uyuyordu.  Onu uyandırmadım. Onun yerine Leo'yu uyandırdım. "Kalk sabah oldu." Gözünü daha açmamıştı. "Ne var?" "Kalk bana yardım edeceksin." Leo'yu uçurumun başına götürdüm.

"Burada ne yapacağız?"

"Beni eğiteceksin."

Leo ile aramızdaki tel fark ateş ve altın olduğundan sorun olmaz... Umarım.

TARİH YAZMIŞ ALTI KAHRAMAN 2: KİMYONAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin