BÖLÜM SEKİZ: BİR ARKADAŞ İÇİN ÖZEL OLARAK

4 3 0
                                    

___________

Multimedya: Deniyorum ama
___________

Başlıktan anlayacağınız üzere, bu bölüm çok sevdiğim dostum, bana asla kazık atmayan tek dostum için.

Selamm Leita!

***

Leo yüzünü bana dönüp uçurumu sırtına aldı. Ama düşerken beni de aşağı çekti. Hızla düşüyorduk. Ben düşerken çığlık çığlığa boşlukta tepinirken Leo sanki bunu günde 12 kez yapıyormuş çok sakindi. Kolumu tuttu. Shipleyeni vururum abim lan. "Sakin ol az!" Sustum. Kafamı yere çevirdim. Yere çakıldık. "Evet! Şimdi ilk kollarını alev yap." Yaptım. "Sonra zihninde esnek magmalara dönüştüğünü düşün." Yaptım. "Bak şöyle." Leo'nun kolu altına döndü ama daha az parlaktı. Kolunu uçurumun tepesine savurdu. Kolu esneyerek uzadı ve uçurumun tepesine uçtu Leo. Denedim. Uçurumun taşını yakaladım. Havadayken kolum normale döndü. Leo'nun üstüne düştüm. İkinci deneme, üçüncü deneme hepsi ters gitti. Şu an Leo ile diyet kolamı yudumluyorum. Küçük sıyrıklarım vardı. Gün batımını izlerken sıyrıklarımın Alex iyleştirmediği sürece öylece duracağını hatırladım. Leo kalktı. "Uyumam lazım!" Ben gün batımını izlerken omzumu bir el tuttu. Yüzümdeki çizikler iyileşti. "Yanıma otursana."dedim. Diğer tarafındaki kasadan bir diyet kola aldı ve yanıma oturdu. Bir süre sadece sessizce yan yana oturduk. Elini yerdeki elimin üstüne koydu. Bütün sıyrıklarım iyileşmeye başladı. Herkes dışarı fırladı. Ada sınırındaki denizde kocaman bir gemi göründü. Gümmm! Karnıma isabet eden kocaman bir top ile geriye fırladım. İkinci top suratıma geldi. Her yerim kanıyordu.

Çok sinirlenmiştim. İki saniye rahat duramıyorlardı.

Uçurumun önünde yüz metrelerce uzaktaki gemiyi hedef aldım.

Uçurumdan zıpladım. Ayaklarım alev aldı. Eğer çok zorlarsam sı- şaka şaka uçabilirdim. İki saniye gidebildim sadece, ayağımdaki ateş kayboldu. Düşerken altımda kemiklerden oluşmuş bir köprü belirdi. Köprüye düştüm. Koşarak ilerlemeye devam ettim. Alex arkamdan gelmeye çalışıyordu ama tam koşamıyordu.

Ne olduğunu anlamıştım. Geriye dönüp Alex'i sırtıma aldım ve koşmaya devam ettim. Gemiye varınca herkes bize doğru koşmaya başladı. Güverteye indiğimizde köprü yok oldu. Sırtımda Alex ile üzerime gelen birinci elemana yumruğumu geçirdim. İkinci olan üzerime koşarken aniden yana kaydım, denize düştü. "Law nerede?"diye bağırdı kaptan olduğunu düşündüğüm 12 kuyruklu tilki-adam. "Hücreye kapattık!"dedim.

"Senin adın ne?"

"Snacksheaper."

Ben kısaca Snack diyeceğim. Alex'in tuttuğum bacaklarını daha sıkı tuttum. (Düşmesin diye) Alex eliyle bir haraket yaptı. Her yeri duman kapladı. "Bas! Bas!" Eliyle güverte altını gösterdi. Kapıdan hızla fırladım. Camdan bakınca bizim kopyalarımızı denize attıklarını gördüm.

"Nası-"

"Ruh çoğaltma."dedi Alex.

Sırtımdan indi. Beni elimden tutup bir masanın altındaki gizli kapağın altına götürdü. "Ne yapacağız bu-" Eliyle ağzımı kapattı. Bu kız neden bu kadar güzel? diye geçirdim içimden. Alex güldü. Yine sesli düşünmüştüm. Kapı aniden tekme eşliğinde açıldı. Masanın altında olduğumuzdan çok fark edilmiyorduk. İçeri giren Snack'ti "Lanet olası çocuklar! Kendilerini bir şey sanıyorlar!" Gözüm alevlendi. "Ben bunu s-" Alex eliyle ağzımı kapattı. Sessiz ol! dedi işaret diliyle. Elini çekti.
"Aha! Buldum sizi!"diye bağırdı Snack.

TARİH YAZMIŞ ALTI KAHRAMAN 2: KİMYONAHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin