14. Bölüm

23 3 35
                                    

Merve'yle beraber aldığımız elbiseyi çıkarıp üzerime tuttum. Beklenen o gün gelmişti. Bugün Merve'nin doğum günüydü.

Hızlıca üzerimdeki eşofman takımından kurtulup elbiseyi giydim. Açık mavi askılı bir elbiseydi. Dar bir kalıba sahipti,
ve diz kapağımın neredeyse bir karış üzerinde bitiyordu. Elbisenin bitiminde ince bir çizgi kat halindeydi, elbiseye tiril bir görüntü kalmıştı.

Saçlarıma kırık fön çektim, sade denebilecek bir makyaj yaptım. Tolga'nın gelmesine daha vardı, sıkıntı ile yanaklarımı şişirdim. Beklemem lazımdı.

Yatağa oturduğumda gözüm panoma kaydı. Yüzümde benden izinsiz bir tebessüm oluştu. Tek tek arkadaşlarıma baktım.

Merve, kankam. Liseye başladığımızda tanışmıştık ve o zamandan beri arkadaştık. Onunla paylaştığım çok şey olmuştu. Kafalarımız pek uyuşmasa da anlaşabiliyorduk.

Oğuzhan, neşem. Onunla da lisenin ilk yılı tanışmıştık. Eğlenceli kişiliğiyle dikkat çeken biriydi. Tolga ile arkadaş olmuşlardı, bu sayede tanışmıştık.

Yaz, kız kardeşim. Onun da ailesi hukukçu olduğu için İzmir'e taşınmak zorunda kalmışlardı. Yaz tatillerinde görüşüyorduk. Her şeyimi ona anlatırdım.

Tolga, bir çok şeyim. Sırdaşım, ilk arkadaşım, çocukluğum... En çok onunla anım vardı çünkü dünyaya gözümü açtığım gibi onu görmüştüm. İyimle, kötümle her zaman yanımdaydı.

Turna, yenim. Tanışmamız hoş olmasa da onda beni kendine çeken bir şeyler vardı, hemen kaynaşmıştık. Sanki yıllardır tanışıyormuşuz gibi.

Yaman... işte ona ne diyeceğimi bilemiyordum.

Telefonumun çalmasıyla hemen kendime geldim ve çantama uzandım. Turna arıyordu.

"Efendim Turna?"

"Ayça, hazırlandın mı? Gittiniz mi mekana? O gıcık çocuk yanında mı? Hediye olarak ne aldın?"

"Turna, nefes almayı unuttun."

"Ha doğru." İçine derin bir nefes çektiğini duydum. "Neyse ne diyordum ben?"

"Bir sürü soru sordun. Biraz sakin olmaya ne dersin?"

"Haklısın, heyecanlanınca biraz fazla ve gereksiz konuşuyorum da." diye mırıldandığında istemsizce güldüm. "Sayende çabucak öğrendim."

O da güldü. "Yolda mısınız siz?"

"Hayır, Tolga henüz gelmedi."

"Yaman da beni almaya gelmedi daha!"

"Nasıl yani? Siz beraber yaşamıyor musunuz?" diye sordum şaşkınlıkla. Beraber yaşadıklarını düşünüyordum.

"Ay hayır saçmalama! Gitsin gelecekteki karısıyla yaşasın o, hiç çekemem. Kubilay abi bana bir yurt ayarladı, orada kalıyorum."

Kubilay abi. Turna ve Özgür'ün konuşurken bahsettikleri kişi.

Yaman'ın abisi.

"Turna, yanlış anlamazsan sana bir şey soracağım." diye mırıldandım tırnaklarımla oynamaya başlarken. "Kubilay abi kim? Sürekli bahsediyorsun ya."

"Kızım neden yanlış anlayayım, merak etmen normal." dediğinde rahatladım. "Kubilay Yalkın Çakır, Yaman'ın abisi. Yaman sana bahsetmedi mı?"

"Ah, bahsetti ama ismini söylememişti." dedim düşünceli bir sesle. Gerçekten de söylememişti, ben Yaman'ı araştırırken görmüştüm. "Turna ben şimdi kapatıyorum, partide görüşürüz."

Ay IşığımHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin