𝐦𝐞𝐝𝐲𝐚|𝐂𝐨𝐫𝐯𝐢𝐧𝐚 𝐂𝐨𝐥𝐥𝐢𝐧𝐬
•
"Gerçekten çok uyuyorsun." Runa'nın söylenmeleriyle gözlerimi ovuşturdum. "Runa kes sesini!'" Abartılı bir şekilde gözlerini devirip üzerimdeki örtüyü kenara fırlattı.
"Dün neden o kadar geç geldin? Kiminleydin? Riddle mı? Ne yaptınız?"Yastığı yüzüme bastırıp çığlık attım.Bu kadar soru fazlaydı.
Bir dakika...
Dün gece.
Ben.
Tom.
Biz.
Ne?Hızla ayağa kalkıp gözlerimi kırpıştırdım. "Öpüştük?!" Siktir.Bunu içimden söylemem gerekirdi. "Ne?!" Runa çığlık atarcasına ayağa kalktı.
"Ne yaptık dedin?!" Şaşkınlıkla bana baktığında bende olanları idrak etmeye çalışıyordum.Gece kaçta uyumuştum ki?
Ağrıyan başımı ovuşturdum."Sessiz olsana!" Hala büyümüş gözlerle bana bakmaya devam ederken cübbesini üzerine geçirip hızla dışarı çıktı. Ah hayır.Birazdan ikizlerle birlikte buraya geleceğinden emindim.Elimle yüzümü kapatarak derin bir iç çektim.Neden bunu yapmıştım? Neden bunu yapmıştı?
Yastığı yüzüme daha çok bastırdım. Gerçekten siktir.
Aceleyle ayağa kalkıp üniformalarımı ve cübbemi üzerime geçirdim.Çantamın içinde ne olduğuna bakmadan hızlıca odadan çıktım.Kesinlikle sorguya hazır değildim ve Runa'nın yanında bunu ağzımdan kaçırmamam gerekirdi.
Ortak salonun kapısını açıp merdivenlere yönelirken etrafta kimseyi görmemek derin bir nefes vermeme neden oldu.Evet, henüz kahvaltının bile hazırlanmadığı bir saatte sorgudan kaçmak için koridorlarda boş boş dolanmak.Şuan yapmak üzere olduğum tek şeydi.Ağrıyan başımı ovuşturdum. Gerçekten ağrı çok şiddetliydi.Sadece iki saat kadar uyumuş olmalıydım.Bu baş ağrısı bile günümün berbat geçeceğinin habercisiydi.
Yemekhanenin kapısını büyük bir gürültüyle açtığımda gözlerimi kırpıştırdım.Beklediğim gibi kimse yoktu.Çantamı Ravenclaw masasında herhangi bir yere fırlatıp oturdum. Başımı masaya yaslayarak gözlerimi kapattım.Birkaç gün sonra kış tatiline girecektik ve ne yapacağım hakkında hiçbir fikrim yoktu.Tatilden bir süre sonra ise sınavlar başlıyordu ve asıl korktuğum buydu.Gerçi bu yıl bitince ne yapacağımı bile bilmiyordum ki.
Düşünceler başımın daha çok ağrımasına sebep olurken çantadan bir kalem ve kağıt çıkardım.Anneme her zamanki gibi iyi olduğumu, derslerin harika olduğuna dair birkaç şey yazdım. Son kısıma ise kış tatili için neler yapacağıma dair hiçbir fikrim olmadığını ekleyerek mektubu çantama fırlattım.
Camdan sızan güneş ışığına bakıp ellerimle yüzümü kapattım.
Bu olmamalıydı.Geçen yıllar tekrar yaşanacaktı, biliyordum.Bunu yapmamalıydım.Ona karşı koymalıydım.
Belki de bundan sonra onu görmezden gelsem iyi olacaktı.Belki de en iyisi buydu.Uzak durmak.İç çekerek aylar sonra ilk kez sakladığım yerden çıkarıp sabah aceleyle çantama attığım yüzüğü elime aldım.Parmaklarım üzerindeki işlemelerde gezinirken zihnime doluşan sesler ve gözlerimin önünden geçenler karşı koyulamayacak kadar güçlüydü.
|flashback| -iki yıl önce 11 Mayıs-
Değildi.Marvolo doğum günümde bile yanımda değildi.
Duvardaki saate çevirdim bakışlarımı.
Birkaç dakika sonra doğum günüm geçecekti.Gece yarısı olmak üzereydi zaten.Ama o hâlâ yoktu.Doğum günümde bile yanımda olmayacaksa ne zaman olacaktı ki?
-iki yıl önce 24 Ocak-
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐨𝐫𝐯𝐮𝐬 [𝐓𝐨𝐦 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞]
FanfictionCorvina Collins her şeyden kaçabilirdi, kaçmıştı da. Ya da sadece öyle olduğunu sanıyordu. Ama gerçek şuydu ki, geçmişi onu kovalamaya devam ediyordu. Ve... Tom Riddle da. • a broken mirror and broken souls • 'But I lost myself when I lost you.' •...