𝐦𝐞𝐝𝐲𝐚|𝐂𝐨𝐫𝐯𝐢𝐧𝐚 𝐂𝐨𝐥𝐥𝐢𝐧𝐬
•
Uzandığım yataktan tavana bakmayı sürdürdüm.Marvolo uyuyordu.
Genelde erken uyuyan ben olurdum ve nadir anlarda uyuduğuna şahit olurdum.
O da bu anlardan biriydi.Belli etmese de yorgundu.Yüzünü incelemeye başladım.
Her zaman çatık olan kaşları uyuduğunda düz bir çizgi halindeydi.
Sinirlendiğinde daha keskin olan çene hatları hâlâ belirgindi.Duygularını gizlerdi,çoğunlukla.
Sonuçta duygularını belli etmek onu zayıf duruma düşürürdü değil mi?
Tabi bunlar yalnızca onun düşünceleriydi.Derin bir nefes vererek yataktan kalktım.Ses çıkarmamaya özen göstererek balkona açılan kapıyı yavaşça araladım.Kapıyı kapatarak trabzanlara tutundum.Kar son hızıyla yağmaya devam ediyordu.Açıkçası hava çok soğuktu ama bu manzara için biraz daha bekleyebilirdim.
Runa'dan bir mektup almıştım.Neler yaptığımı sormuş,tren biletini çoktan aldığından ve geçtiğimiz noelden bahsetmişti.Noeli ailesiyle beraber kutlamıştı.
Bu yüzümde buruk bir gülümseme oluşmasına neden oldu.Maven ve Mavis de biletlerini almıştı.
Sanırım sadece ben kalmıştım.
Hogwarts'ın açılmasına az kalmıştı ve yakında gitmemiz gerekecekti.
Ve...eve gidip eşyalarımı toplamam lazımdı.Yalnız başıma.
Sanırım ürkütücü olacaktı."Zihnini okuyamasam da hoş şeyler düşünmediğin yüz ifadenden belli."
Uykulu sesini duysam da cevap vermeden dışarıya bakınmaya devam ettim.Arkamda duruyordu.
Yavaşça belimi tuttu ve sarıldı.Henüz yeni uyanmış ve beklememiş olduğum bu hareket karşısında afalladım."Bu gece hiç kâbus gördün mü?" Kaşlarımı çatarak düşünmeye çalıştım.
Çok garipti ki kâbus görmemiştim.
Başımı iki yana salladım. "Hayır görmedim." Memnuniyetle gülümsedi.
Gülümsedim.Bu sırada odanın kapısı çalındı.Ortamın büyüsü bozuldu.Marvolo kaşlarını çatıp söylenmeye başladığında onu durdurup kapıya yöneldim.Kapıyı açtığımda yere kadar eğilmiş bir ev cini görmeyi beklemiyordum. "Bay Black sizi bekliyor Bayan Riddle." Riddle mı?
Ev cini gözlerini irice açtı. "Bağışlayın efendim! Sanırım size Bayan Collins demem gerekirdi."Arkamdan gelen Marvolo çatılmış kaşlarıyla bana baktı. "Black seni neden bekliyor?" Yutkunarak arkamı döndüm ve ona bakmadan üzerime bir cübbe geçirdim. "Neden cevap vermiyorsun?" Sesi artık daha da sorgulayıcıydı.
"Pekala gidip kendim öğrenirim." Kapıdan çıkmak üzereyken onu durdurdum. "Hayır bekle!" Kaşlarını kaldırdı ve tepkimi inceledi. "Önemli bir şey yok. Burada bekle." Suratı düz bir ifade halini aldı.Daha fazla beklemeden kapıyı kapatarak merdivenleri indim.
Kapıyı açtığımda kapının hemen önünde elinde bir dosya tutan Black'e bakındım.
"Riddle'ın istediği tüm bilgiler bunlar."
Başımı salladım. "Bunu ona ileteceğim."
Dosyayı açmaya çalışırken ayağımla kapıyı umursamazca kapattım. Kağıdı çıkartmak üzereyken arkamı döndüm.
Duvara yaslanmış kaldırdığı kaşlarıyla bana bakıyordu."Ah Black istediğim bilgileri mi getirmiş?" Alayla güldü.İçimden küfürler ederek gözlerimi sıkıca kapattım.Her zamanki gibi yine anlamıştı ve benimle dalga geçiyordu.Kaşlarımı çatıp koltuklara ilerledim ve en yakınımda olana oturdum.
"Bir şeyler istediğin için beni mi kullandın?" Kaşlarını kaldırdı ve ardından beklemediğim şekilde güldü.
"Bunu sevdim." Şaşkınlıkla kaşlarımı kaldırdım.Buna mi sevinmişti cidden?
Kağıtlara uzandığında hızlıca kağıtları arkama sakladım.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
𝐂𝐨𝐫𝐯𝐮𝐬 [𝐓𝐨𝐦 𝐑𝐢𝐝𝐝𝐥𝐞]
FanfictionCorvina Collins her şeyden kaçabilirdi, kaçmıştı da. Ya da sadece öyle olduğunu sanıyordu. Ama gerçek şuydu ki, geçmişi onu kovalamaya devam ediyordu. Ve... Tom Riddle da. • a broken mirror and broken souls • 'But I lost myself when I lost you.' •...