42

629 69 48
                                    

Izuku Midoriya

"Bakugo senin sevgilin...di." dedi sessizce Todoroki.

"Bana biraz ondan bahseder misiniz?"

Başkalarından da nasıl olduğunu öğrenmek istiyordum.

Kirishima heyecanla konuşmaya başladı."Bakugo her zaman sinirli,agresif,egoist,insanlarla arası bok gibi olan yani tam şu an gördüğün gibi birisi..."

Tıpkı tahmin ettiğim gibi olsa da Kirishima konuşmaya devam etti.

"Ancak bu sadece dıştan yabancı bir insanın yargılayacağı düşünceler olurdu." dediğinde ise gerçekten şaşırmıştım.

"Aslında Bakugo sevdiklerini kendinden çok düşünen,duygularını yansıtmayı bilmeyen ve gerçekten eğlenceli biri!"

Dediklerine hiç inanasım gelmemişti. Bunların hiçbiriyle alakası yok gibi duruyordu.O da pek inanmadığımı anlamış gibiydi.

"Yalan söylemiyorum!" diye ufaktan sinirlendi.

Uraraka da ona destek verdi.
"Kirishima-kun doğru söylüyor Deku-kun!Belki sinirli olduğu doğrudur ancak o cidden kötü biri değildir."

Konuyu daha fazla uzatmamaları için "Peki,tamam.Bana karşı nasıldı?" dedim.

Kirishima'nın siniri gitmiş,tekrar hararetli bir şekilde anlatmaya devam etti."Seni canından çok seviyordu,hala daha öyle.Senin öldüğünü-"

Todoroki "O kısımları anlatma Kirishima." diyerek onu susturdu.

Artık gerçekleri öğrenmek zorundayım.Bu şekilde kaçamazlardı.Israr ettim."Hayır anlat lütfen,dinlemek istiyorum." dediğimde daha fazla direnememişlerdi.

"Senin öldüğünü düşündüğümüzde en kötü durumda olan oydu.Hep senin odanda yattı,yaşadığı her anı senin için yaşadı.Hala kahraman olmasının sebebi sendin.Neredeyse bir yıl boyunca mezarına bile gidemedi.Bazen onu o sahilde uyurken bulurduk.Ne kadar yurda götürmeye çalışsak da izin vermezdi.Çok acı çekti Midoriya..."

Sanki başka birisinden bahsediyormuş gibi hissetsem de içten içe tüm bunların doğru olduğunu biliyordum.Ancak benim asıl düşündüğüm şey bu değildi.

Şu anda Bakugo ölseydi ne tepki verirdim?Onun olduğu duruma mı düşerdim?Yoksa hiç umursamaz mıydım?Ve...Hafızamı kaybetmeme rağmen onu önceden olduğu gibi sevebilir miydim?

Ne yapmalıydım artık bilmiyordum.Tek bildiğim,onun beni çok seviyor olduğu ve benim ona karşı duygusal bir ilgimin olmasıydı.

×××

Odamda yatmaya çalışsam bile geceyarısı gideceğimiz sahil aklıma geldikçe uyuyamıyordum.Yatakta sürekli dönüp duruyordum.Artık bir an önce gelmesini istiyordum.

Bir süre sonra kapının tıklanmasıyla heyecanla ayağa kalktım ve koşarak kapıyı açtım.Günlük kıyafetler giymiş,bir eli cebinde diğer eliyle ise esnemesini kapatmaya çalışırken bana bakıyordu.Uykusu olduğu belliydi.Aslında onun diğerlerine göre çok daha erken yattığını bir kaç kere görmüştüm.Bu yüzden geç kalkması zor olmuş olmalıydı.

"Hazırlan,gidelim." dediğinde sadece başımı salladım ve kapıyı kapattım.Neden bilmiyorum,o an onun bana aldığı tişörtü giymek istedim.Üstümü çıkarttım ve turuncu tişörtü giymeye çalışırken bu sefer kapının bir anda açılmasıyla hızlıca kafamdan geçirmeye çalıştım.Ve yarı yüzümde tişört dururken Bakugo'ya baktım.Garip garip bana bakarak sırıtıyordu.

"Boşver hazırlanmana gerek yok diyecektim ama-" Gözlerinin aşağıya kayıp sırıtmasıyla hızla tişörtü yüzümden tamamen çektim ve göbeğimi kapattım.Gerçek anlamda bir sapık olduğundan artık emindim.

"Bilerek yaptın değil mi?"

"Pişman değilim." Artık yüzünde zerre uykusu varmış gibi durmuyordu.

"Bir dahakine kapıyı kitleyeceğim." diyip yanından geçerek yurttan çıktım.Nereye gideceğimi bilmediğim için girişte onu bekledim.Zaten hemen peşimden geliyordu.

Sessizce ama sırıtmaya devam ederek yanıma geldi.Bende onu takip etmeye başladım.Gece yarısı etrafta bir kaç sarhoş dışında kimse yoktu.Sokaklar bomboştu.

"Bu saatte sadece metrolar açık olur." dedi.Sonra onunla metroya kadar sakince yürüdük.

Vardığımızda ise yine sessizce metroyu bekledik.Rüzgar esip duruyordu,bu yüzden de biraz üşümeye başlamıştım.

Bakugo üşüdüğümü görünce bana yaklaşıp elinden küçük patlamalar çıkardı.Kabul etmeliyim,bu çok tatlıydı.

Sonra sırıtarak "İstersen sarılalım,seni daha hızlı ısıtmış olurum." dediğinde onun asla iflah olmayacağını anladım.

×××××

Bugün benim doğum günüm.Açıkcası bu yüzden yazmayı düşünmüyordum fakat sonra şunu fark ettim,bugünün diğerlerinden farkı neydi ki?Size söylemesem asla bilmeyeceğiniz bir gün.Yıllar geçtikce doğum günü pasta yemekten başka bir işe yaramayan,hiçbir şey hissettirmeyen bir güne dönüşüyor.Ve insana garip bir melankolik bir hava katıyor.

Demek istediğim şu ki...Doğum günlerinize fazla anlam yüklemeyin.Birinin doğum gününü kutlaması elbette güzel bir durum ama bir şekilde kutlayan kişiler de gelecek sene yanınızda olmayabiliyor,nereden bildiğimi sormayın

İbne -Bakudeku-Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin