-8-

8 3 18
                                    

Daniel'i yerden kaldırmışlardı. Hinata Daniel ile merdivenlerde oturuyor, diğerleri ise kızla konuşuyorlardı. Ren elini uzattı kıza, "İsmin ne?"
"Elizabeth. Peki ya senin?"
"Ren. Tanıştığımıza memnun oldum!"
"Oh, bende!"
"Eee, neden buraya geldin?" diyerek ortaya daldı Yasu. Elizabeth Yasu'ya döndü, "Nicola Hoca sizi bulmamı istedi. Ve burda olmanız cidden bir şans olmalı! Çünkü sizi biraya getirmemi istemişti."
"Oh, anladım. Bu arada ben Yasu. Arkalarımda kiler ise Laura ve Reinar. Bayılan çocuğun ismi Daniel, onunla ilgilenen ise Hinata."
"Aranızdan sadece Reinar ve Yasu'yu biliyorum. İkinizin annesi ve babası eskiden bu okulda öğretmendi! Nicola Hoca ile arkadaşlardı da!"

Reinar bakmaya devam etti, "Oh, anladım. Ne zaman gittiler peki?" Elizabeth Reina'da bakmaya başladı, "1-2 ay ön.."
"1-2 AY ÖNCE Mİ?!" diye bağırdı 2 kardeş. Elizabeth ürpererek, "Eh.. Bir, sorun mu var?" Ren Elizabeth'e Yasu'ların neden şaşırdığını anlatmıştı. Elizabeth dinlerken gözleri bir yandan Yasu'lara kaydı. "Keşke bahsetmeseydim.." diye düşünmeye başladı. Ren anlatmasını bitirince Elizabeth iki kardeşin yanına geldi, "Bahsettiğim için özür dilerim.. Yaşadıklarınızı bilmiyordum." Yasu şaşırarak Elizabeth'e bakıyordu. Hafif gülümseyerek ona döndü, "Sorun yok. Bilmiyordun. Eh.. Neyse. Nicola Hoca mı ne, o nerd.."
"Buradayım Yasu!" diye ses geldi Yasu'nun arkasından. Yasu yavaşca kafasını arkasına çevirince bir adam ile dib dibe geldi. Bir anda arkaya doğru düştü korkudan, "WAĞAĞAĞAĞAĞ!!"

"Lan! Kız yere yapışt-"
"Normal. KALK LAN AYAĞA!" (Reinar)
"POPOM GİTTİĞ! (Yasu)
Reinar Yasu'nun kolundan tutarak ayağa kaldırdı. Adama bakmaya başladı meraklı gözlerle, " Siz.. Kimsiniz?"
"Hoşgeldiniz Nicola hocam!"
Herkes bir anda Elizabeth'e bakmaya başladı. O "Nicola hocam" mı demişti? O meşhur hoca Nicola mıydı? Ah, hayal ettiklerinden fazla garip birisiydi. Herkes kafasını tekrar Nicola'ya çevirmişti. O sırada Daniel uyanmış etrafa bakıyordu, "N'oluyor lan?" Hinata Daniel'in kafasına top gelen bölgeye buz tutuyordu. Daniel'e baktı, "İnan bende bilmiyorum."

"Şimdii.. Sen.. Bizim, hocamız mı olucaksın?.." (Ren)
"Aynen öyle genç adam!"
"Sende mı Japonyalısın?" (Hinata)
"Sayılır.. Bu soruları neden soruyorsunuz?"
"Merak edipte soruyoruz. Korkma abi." (Yasu)
"Abi derken? Ben senin hocanım."
"O zaman, soru sormamıza izin ver. 'Abi'."
Nicola derin nefes aldı ve kollarını birbirine bağladı, "Peki, sorun gelsin!"
Herkes milyonlarca soru sormaya başlamıştı, Nicola Hoca ise üşenmeden cevap veriyordu tabi. En son Ren bir mantık kullandı, "Tamam. Son soru benden."
"Hele şükür! Sor gelsin."
"Neden erkeksi.."
"LAN, BEN NERDEN BİLEYİM? BU NASIL SORU!"
"E, ama soru?"
"Senin soracağın soruyu seveyim Ren."
"Eyvallah hocam."
"Ee.. Türkiye'ye alıştınız mı?"
"Ben zaten gelmek istiyordum. Yani, alıştım ben." (Yasu)
"Havası çok garip." (Reinar)
"Yemekleri harika!" (Daniel)
"Sen zaten tek yemek bil!" (Hinata)
"Ülke ülkedir." (Laura)
"Gezilecek yerleri mükemmel. Yani evet alıştım."

"He.. Tamam iyi. Yurdunuzun nerde olacağı belli oldu."
"Ney.. Neresi?" diyerek bakmaya devam etti Reinar. Nicola Hoca Reinar'a döndü. "Muğla'da olacak. Neresinde olacağı sürpriz."
"Yani.. Gezerek bulacağız." (Yasu)
"Aynen öyle! Aferin gı."
"He.."
"Ama, ilk 3 tane şehirde geziceksiniz."
"Onlar hangi şehir?" (Daniel)
"Hm.. Samsun, Eskişehir veee.. Muğla. Muğla en son olabilir. Ve tabiki de Ankara da var. Ama zaten Ankara'da olduğumuz için birkaç güne gezmeye başlıcaksınız."
"Eh.. Peki." (Laura)

.

"Bu nasıl bir oda be." dedi Hinata.
"Ne bileyim." diyerek etrafı geziyordu Yasu. O sırada Laura yatağında yatıyordu, "Tek güzel yanı yatakları yumuşacık. He bu arada.. Elizabeth sen niye geldin bizle?"
"Nicola Hoca söylemedi.. Bende sizin takımdanım diyebilirim."
"YEEEEEY!" diyerek Elizabeth'e sarıldı Yasu. Hinata Elizabeth'e baktı, "Erkekler nerde?"
"Onlar.."

Yan odadan bağırma sesleri yükselmeye başlamıştı. Herkes sağ taraflarındaki duvara bakıyordu içeriden sesler hala da yükseliyordu.

"DANİEL SARMAYA NOLDU!" (Reinar)
"ABİ, BEN ONU YEDİ-" (Daniel)
"ULAN BEN SENİN." (Reinar)
"Başımın patlamasına ufacık kaldı." (Ren)
"Umurumda mı? Bir daha Yasu ile öyle uyuma kafanı keserim senin çocuk!" (Bunu da Reinar söylüyor. Bunu kısık sesle söylediği için kızlar duymuyor."
"Tabi efendim. Bu arada kızlar yan odada, hepimizi duyuyorlar." (Ren)
"NEY?" (Reinar)
"VALLA MI?" (Daniel)
"Hee." (Ren)
"HİNATAAA NABEEEĞR!" (Daniel)

"İYİ SENDEN DANİEEEEL!" (Hinata)
"BENDE İYİYİM, HEP İYİ OL ATEŞİM!" (Daniel)
"SENDE HEP İYİ OL OBURCUĞUM!" (Hinata)

Erkeklerin Odasında

"Olm 'Ateşim' ne. Kıza mı yavşıyon?"
"Ne yavşaması Ren! Ben, sen Yasu ile uyuduğunda birşey dedim mi?"
"Evet."
"Doğru. Her neyse, yavşamıyom."
"Tabi tabi."

Kızların odasında

"Lan oburcuğum ne ayı."
"Ne var be, çocuk yemek yemeyi seviyor. Bunun nesi var Laura?"
"Bokum var."
"Shiplesem nolur?" (Elizabeth)
"Birşey olmaz, ship zaten." (Yasu)
"Hehe. İyii. Bu arada Laura ve Reinar'ı da shipliyorum."
"Lan, ben ne alaka?" (Laura)
"Bilmem."
"Bende Yasu ve Ren shipliyorum."
"ULAN BEN NE ALAKA AYILAR!" (Yasu)
"Çok alaka, canım."
"Kendimi yememe az kaldı."
"Afied."
"Eyvallah."

Gökyüzündeki PapatyaHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin