Geçmişin Gölgesindeki Gelecek

25 4 147
                                    

"Efendim tüm askerlerimiz ... Onlar tuzağa düştüler ."

Genç komutan kendi saçlarını çekiştirdi ve yüksek sesle konuştu .

"Bu nasıl olur Aeris!? Biz sayıca üstündük , stratejik bir şekilde saldırdık, saldırımız çeşitliydi, Aeris ne saçmalıyorsun !?"

Asker başı dik ve kendinden emin bir tavırla konuştu.
"Efendim, kahindoğan , kahindoğan onların tarafındaymış . Savaşın hangi kanattan geleceğini ve stratejiyi görmüş ya da onlar ona söylemiş olmalı."

"AAAAĞ!"diye haykırdı genç komutan. Kahindoğanlardan nefret ediyordu. Onlar birkaç yüzyılda bir gelip geleceği anlamlandırıp planları mahvetmekten başka bir işe yaramazdı.
"Kahindoğanların canı cehenneme Aeris! "

Başka bir asker hışımla içeriye daldı. "Aeris, prensi al ve kaç ! Onlar buraya geliyor."

Aeris üzgünce ona baktı .

"Seni bırakamam Gabriel , sen benim tek- "

"SANA DENİLENİ YAP ASKER , BEN SENİN ÜSTÜNÜM! " dedi zorla tuttuğu göz yaşlarını bırakırken Gabriel. Bu sırada genç komutan asla tek kelime edememişti. Aeris onun elinden tuttu ve hiçbir şey demeden , Gabriel'e son bir veda edemeden komutan rolüne sahip çıkan prensi oradan uzaklaştırdı. Her şey o kadar hızlı gerçekleşmişti ki kimse bir anlam dahi veremiyordu.

Bu krallıktaki en farklı özellikte şuydu; yöneticiler de kaçmaksızın savaşmıştı hep. Tabi bu demek değildi   prensi de öleceğini bile bile savaşa yollamak. Buraya imparatorluk diyemiyorlardı çünkü her ırktan kişiler yaşamıyordu ama tek bir ırktan ziyade hoşgörüyle kurulmuş bir çok ırklı krallıktı. Dışarıya denilen buydu ya da.

Giderken son bir kez dönüp krallığa baktıklarında bunun bir son olduğunu anlamışlardı. Değer verdikleri her şey artık yoktu. Uzun bir süre konuşmadı prens ve Aeris. Nereye koştuklarını bilmeden gitmeye devam ettiler.

"Bunun olması olasıydı. Olacaktı. Biliyordum."dedi prens. Aeris ise hiçbir şey anlamamıştı.

"Neyi efendim?"

Sakin , olmaması gerektiği kadar sakin bir tavırla konuştu prens.
"Bak bu sıradan bir savaş değildi. İhanet vardı Aeris . Ailem ise nefret ve kin yayılmasın diyerek bunu saklamaya devam etti . Ben onlara her zaman bunun olacağını söylüyordum. Haklıydım ama çok geç , artık bir dönüş olmayacak ."

Aeris şaşkındı. Kim bu iyi insanlara ihanet etmek isterdi ki ve bu güzel düzeni bozmak . Neden ?

"Efendim, ben gerçekten anlamıyorum ..."

"Önemli değil Aeris, dediğim gibi çok geç . Oldu ve bitti. Artık önümüze bakacağız ve bana efendim deme . Artık aynı statüdeyiz."

Aeris dolmuş gözlerle Gabriel'i düşünüyordu. Prens bunun farkındaydı ama ölenleri geri getiremezdi. Ölüm , prensin çok da umursamadığı bir durumdu. Ölenler hala hayatta lakin onunla bir daha görüşmek istemiyorlarmış gibi hissederdi o  ,üzülmezdi, kin de duymazdı, sadece anlayışla karşılardı.

Sırların Sonuçları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin