Adiyan , hızla kaldığı odadan boş bir çantasına kendisine gerekebilecek eşyaları aldı. Diğerleri ise bu durumda ne diyebileceklerini bile bilmiyorlardı. Daha dün tek endişeleri okulu bitirip iyi bir meslek sahibi olmakken bugün şizofreni olduklarına yemin edebilecekleri bir hayatın içindeydiler. Tabi bunu karşılama şekilleri çok başkaydı. Matteo neredeyse hiç konuşmuyordu, Sebatian ise eğleniyor gibiydi. Nikolas'ın karşılama şekli beklenmedikti ,sanki yüz yıllardır bu bilgilere sahipmiş gibi , zaten Felix ona yapılan büyünün etkisinden çok fazla endişe duyamıyordu. Ne kadar büyü geçse de yan etkileri elbet beklenmedik değildi. Söylenildiği gibi , önceki hallerinden eser yok denilebilirdi.
Adiyan defter ve günlüğü de çantasına koydu. "Hextor'a gidiyoruz ilk iş olarak."
Mirrorian düşünceli bir bakış attı. "Soleil'e mi ?"
Adiyan:"Evet. Sen gelmeyebilirsin ama diğerleri gelmeli."
Mirrorian:"Hayır hayır geleceğim , sadece orayı düşününce tanıdık farklı bir his oluşuyor içimde."
Adiyan:"Senin de mi sırların var?"
Mirrorian:"Herkesin sırları vardır."
Adiyan:"Onu kastetmediğimi biliyorsun , aptal rolü yapma."
Mirrorian güler. "Tatlı elf sakin ol amaa ben kendim hakkında kişisel bilgi veremem kusura bakmayın."
Adiyan:"İyi sen de diğerinin yanına git takılın siz. Bir gereğiniz yok."
Mirrorian:"Yoo benim bir gereğim var, Nikolas hala kim ya da ne olduğunu bilmiyorr hihahaha."
Nikolas:"Seni boğarım garip yaratık, zaten sinirlerimi bozuyorsun, konuş şimdi."
Mirrorian:"Şşh sıranı bekle, ilk sıra Matteo'nun sıra çalma ayıp , o senin arkadaşınnn."
Adiyan:"Sabır, sabır , sabır ..."
Sebatian:"Saat fazla geç, şuan bir ormana gitmek güvenilir mi sizce ?"
Adiyan dolabının altından hızla bir meşale çıkarttı ."Meşalem var, beş dakika beklesek sizi kaçıracaklar gibi , beş dakika bile uyumak yok!"
Buna kimse tek kelime edemedi. Herkesin söylemek istediği bir şeyler vardı elbet. Lakin bilmedikleri bir şehirde daha ne ve kim olduklarını bilmeden kalmaları da akıllıca gelmiyordu. Adiyan haklıydı kısaca.
Mirrorian:"Ben... belki Hextor'a bir portal açabilirim."
Adiyan:"Bir peri misin? Kan kokunu gizlemek için büyü yapılmış ama... Neden sana güveneyim? Büyücülerle bir bağın mı var yoksa? Sonuçta onlar da diğer varlıklar gibi davranıp kendilerini hep saklıyorlar."
Mirrorian:"Fazla öfke ve kaygı seziyorum ama öfke daha çok gibi. Papatya çayına ne derrsin?"
Adiyan:"SORUMA SORUYLA CEVAP VERME! Şu lanet olası şatoda hala durmam bile yeterince sinir bozucu zaten!"
Mirrorian: "Ühm, papatya çayları* "
Adiyan: "AAAAAAAAAA!"
Bu tartışma esnasında Adiyan'ın odasının kapısı çalar. Gelen Emiliano'dan başkası değildir. Yüzünden duyguları okunmasa da yaptığı hatanın farkında olan bir çocuk gibi yere bakıyordu ve çekingen duruyordu. Elinde beyaz bir lilyum çiçeği vardı ve onu Adiyan'a uzatıyordu. Bunun anlamı iki dost için açıktı diğerleri ne olduğunu anlamasa bile. Peki onu buna iten sebep neydi bu kadar lafın üzerine?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sırların Sonuçları
FantasíaOkuyup değerli düşüncelerinizi belirtmeniz beni mutlu eder : ) + SPOİLER İÇEREN AÇIKLAMA: Bazen ... Bildiğini sandığın, anladığını sandığın herşey çok başkadır. Belki de bunca zamandır yaşadığını sandığın bir hayat çok başkadır ama sen fark bile e...