Sırların Sonuçları

Acı Gerçek

Toplantı salonunda...
Mattheus: Benim planım şu , madem bir kehanete dahil olmak istemiyorsunuz ki şuan hangi kehanetler gerçek tartışılır, Zack'i ortadan kaldırmama yardım edin ve istediğiniz yere gidin. Şuan bilinen tek engelimiz o değil mi Draven?

Draven: Bilinen o , ya bilinmeyenler? Küçük çocukları öylece bırakacak mısın?

Nikolas öksürür.
"Hepimiz 18 yaşından büyüğüz. Kendi başımızın çaresine bakabiliriz. Bir de küçük çocuk dediklerinden birinin yaşı 180den büyük."

Matteo'nun boş bakışları asla eskisi gibi olamayacak kadar boşlukla duygularını hapsetmiş gibiydi. Hiçbir şeyi üzerine alınmıyordu.
"Bize önce Nikolas hakkında da bilgi verin , kaç gündür onun ismi ve soy ismi dışında hiçbir konuşma gerçekleşmedi ve bu beni sinir ediyor."

Draven gülümser. " Aa unutmuş olabilirim. Birazcık ..."

Nikolas: Biri bu adamı buradan alsın yoksa boğazına yapışıcam.

Draven: Sakin oll , anlatacağım.

Nikolas: Evet?

Draven: Nikolas Pearl. Sen kanındaki farklı kokularla soyundan farklılık gösteren bir melezsin. Soy adın deniz perilerinden gelirken yarı da insansın ve görünen o ki insan tarafın ağır basıyor, bir de bu melez olma durumu sana direkt anne-babadan gelmiyor bu da insan tarafının ağır basmasını açıklıyor. Şuan bir Pearl görmek bu yüzden varlıkları genel olarak şaşırtıyor. Okyanusta olmalıydın.

Nikolas güler.
"Harika , bir deniz perisi olmadığım kalmıştı."

Draven: "Dimi dimi , herkes senin kadar şanslı değil. Acaba suda nefes alabilir misin? Merak ettim."

Felix: Poseidon melezi mi bu , suda nasıl nefes alacak?

Toplantı masasında espriyi anlayan herkes gülmüştü , ister istemez.

Draven: Su perisi , başka ne yapacak,  suratına tükürüp "su yaptım" mı diyecek?

İşte bu defa herkes gülmüştü hatta Matteo bile. Bunu gören Mattheus şefkatle gülümsedi .

Felix , kollarını bağlayıp bozulmuş şekilde bir kaç anlaşılmayan kelime mırıldandı.

Draven: Neyse neyse , Zack için yeme ihtiyacımız var , kim yem olmak isterrr?

Mattheus: Kimse yem olmamalı ,onları tehlikeye atamam.

Draven: Şşh fazla merhamet iyi değildir , biri yem olmazsa onu nasıl yakalayacağız?

Mattheus: Bir yolunu buluruz.

Matteo: Ben yem olurum.

Mattheus: Hayır dedim Matteo.

Matteo güler.
Pardon? Benim hayatım hakkındaki kararları ben alırım bey efendi , bir yem gerekliyse yem olmak istiyorum.

Mattheus ayağa kalkar.
"Bu konu burada kapandı. Herkes odalarına dağılsın ve Draven , arkamdan bir iş çevirirsen seni bu defa yaşatmam."

Altera: Bakın kral bey. Siz bir kral olabilirsiniz , bir halkı yönetebilirsiniz , ama buradakiler sizin köleniz değil , hatta halkınız da değiller. Yüz yıllar önceki meseleler bizi ilgilendirmez , biz tehtitleri ortadan kaldırıp mutlu bir hayat yaşamak istiyoruz.

Draven , kendi türünden birinin bu çıkışına duygulanır.

Mattheus: Peki , ne isterseniz onu yapın. Başınız belaya girince yine benim yanıma koşacaksınız.

Matteo: Bu kadar emin olmayın.

Matteo'nun bir yabancıya seslenir gibi seslenmesi Mattheus'un kalbinde ızdıraba sebebiyet veriyordu. Yıllardır görmeyi beklediği oğlunun bu şekilde de davranabileceğini hesaba katmamıştı.