Mirrorian

17 3 40
                                    

Mirrorian'ın Bakış Açısından
Özgürlüğümün başlangıcı hayatımın sonu da olabilirdi, yaşam mutlu anları sevmezdi çünkü. Nefret ediyorum bütün kurallardan , bağlardan ve sözlerden. Ne zamandır orada olduğumu bilmiyorum, adımı da bilmiyorum. Beni o kafese tıktıkları zaman hafızamın önemli bir bölümünü silmişlerdi ve zaten en son hatırladığım şey de oydu, daha sonra bana Mirrorian demişlerdi. Aynanın olan, aynadan gibi. Benim tavırlarımdan sıkılmış olmalılar ki son bir görevle özgürlügüm için ufak bir ipucu bırakmışlardı.

Uzun zamandır insanları gözlemleme görevlerim sayesinde kendimi bir nevi "şu ünlü kitaplardaki dedektifler gibi" diye bahsettikleri insanlar gibi hissediyordum ama biraz daha düşününce de aptal hissetmeye başlıyordum.

Uzun zaman önce herhangi birinin o aynamsı şeyi kırıp beni serbest bırakmasını sağlayabilirdim ve ben sadece o kırılınca öleceğime emindim ki...

Neyse artık bu önemli değil. Özgürlüğüm yanlız olduğum gerçeğini değiştirmiyor ve son anlarda gördüğüm şeyler gerçekse Nikolas ve arkadaşlarıyla takılmam benim yararıma olacak , bu yüzden onlara yardım etme ayağına yanlarında bulunmam şart. Gelecek ne getirir bilemem , onlarla gerçekten arkadaş bile olabilirim ama böyle bir planım yok. Tek istediğim intikam ve başlıyoruz.

Nikolas'ın kanının kokusu gayet dikkat çekici ve türüne göre farklıydı diye düşünüyorum, daha önce aynı türden karşılaştığım kişiler daha farklı kokuyordu ama onda hafif bir akasya çiçeği esintisi de vardı. Bu yüzden onu bulmak benim için fazla kolay oldu.

"GÜNNAYDINLAR ÇOCUKLAR! Ve Nikolas."

Nikolas: "Üzerimde CPS mi var? Nasıl buldun beni ,daha yeni uyandım!"

Adiyan , akıllanmaz biri olarak hançerini çekmiş ve en ufak hatasında saldıracakmış gibi Mirrorian'a bakıyordu.

"Tanıyor musun onu? Kim o?"

Nikolas:"Tanıt kendini , tanımıyorum seni ben."

Gülüyordum. Cidden hiç adımı bile sormamıştı, sadece kendi kısmıyla ilgileniyordu. Keşke bütün varlıklar böyle olsaydı.
"Ben Mirrorian. Nikolas'a sırlarını vermekle görevli olan kişiyim. Gerçek dünyada konuşmayı tercih ettim."

Dış görünüşü ve kan kokusundan vampir olduğunu resmen haykıran kişi karşılık verdi. "Keşke bizimkiler de 'bizi bul' demek yerine gelip bizi bulsaydı."

"Zaten normalde öyle oluyor ben istisna davranıyorum."

Hançerini her an bana saplayacak gibi duran elf çocuğu konuştu. "Bu mümkün mü? Bana bundan hiç bahsetmediler."

"Eğer benim gibi biriysen mümkün. Ama benim gibi biri de böyle çocuk işleriyle uğraşmaz, ben benim gibiler içinde de istisnayım."

Nikolas "Ne kadar güzel."diyip göz devirdi.

"Ayıp oluyor , beyaz atlı prenslere göz devrilmez."diyerek sırıttım. Birilerini sinir etmek en eğlenceli iş olabilirdi ve ben onun bu cümleye sinir olacağına da emindim.

"Atını mı çaldılar çakma prens? Ben beyaz bir at göremiyorum."

Gülüyordum."Hıhım maalesef aldılar benden onu, artık prensi atsız idare edeceksin."

Nikolas sinirle iç çekti. "Prens mirens istemiyorum ben! Ya Sebastian sabahtan beri tak tak tak çekiçle duvara vuruyorsunuz siz de ne arıyorsunuz!?"

Sebatian:"Konu nasıl bize geldi ya ? Siz kavgaya devam edin burda işler karışık."

Emiliano onu destekledi.

Sırların Sonuçları Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin