8.Bölüm

582 19 0
                                    


Medya: Arda









Hatırlatma

Hâlâ uykuya daha tam dalmamıştım odamın kapısı yavaşça açıldı ve biri içeriye girdi.

Adım sesleri yavaşça bana doğru yaklaşırken hâlâ gözlerim kapalıydı kimdi bu en son tam yanımda durmuştu ayak sesleri...

Ve gelen kişi yavaşça yatağın bir köşesine oturdu.

Açık olan üstümü örttü daha sonra parmaklarıyla yüzüme dağılmış saçlarımı kulağımın arkasına sıkıştırdı.

Ve sessiz bir şekilde "keşke sana karşı olan önyargımı kırabilsem" diye fısıldadı Toprak' tı bu.

O benim uyuduğumu düşünüp yanımda otururken ben bi süre sonra kendimi tamamiyle karanlığa bırakmıştım.

2 hafta sonra...

Bayıldığım günün üstünden tam iki hafta geçmişti bu iki hafta boyunca okula gidip gelerek geçmişti.

Evdekilerle aramızsa Tuğsem hanım ve Ferit bey le aramız oldukça iyiydi.

Arda ile aramızdaki bağı gün geçtikçe kuvvetlenmişti.

Alp'le ilk günlere nazaran daha iyi anlaşıyoruz onun yanındayken kendimi tamamlanmış hissediyorum.

Pamir ve Bora ile çok iyi anlaşıyoruz.

Yağız la bu iki haftada iki üçkez kavga etmiştik ve değişen pek bişey yoktu.

Rüzgar la çok iyi anlaşıyoruz nöbetleri olduğu zaman pek görüşemesek te.

Toprak' sa o günden beri benimle hiç konuşmamıştı sadece harketlerimi ve davranışlarımı inceliyodu.

Bu sabah ta yine okula gidicek tik Arda beni uyandırarak "hazırlan ve aşağıya gel abla kahvaltı nerdeyse hazır" diyerek çıkmıştı dışarı ondan sonra ben de hazılanmıştım.

Telefonumu ve çantamı alarak odamdan çıktım benimle eş zamanlı olarak Toprak' ta odasından çıkmıştı.

Bana kısa bir bakış atıp asansöre yöneldi.

Odun insan bi günaydın der ama nerde odun işte.

O asansöre binince ben de merdivenlere yönelmiştim asansöre binerek onun öldürücü bakışlarına maruz kalmaya niyetim yok tu.

Nihayet merdivenler bitipte aşağı indiğimde kimse yoktu salonda galiba yemek odasındalar.

Sırt çantamı dış kapının yanına bırakarak bu kez yemek odasına girdim.

Ve evet herkes burda.

Neşeli bi sesle "Günaydııınnn" diyerek kendi yerime oturdum bugün neşeliydim.

Ve Toprak la Yağız dışında herkesten karşılık almıştım.

Tuğsem hanım bana gülümseyerek bakarak "bugün keyfin yerinde galiba bu neşeni neye borçluyuz canım" dedi.

Ben de aynı şekilde gülümseyerek "bilmiyorum ama bugün kendimi neşeli hissettiğim doğrudur" diye yanıtlamıştım gerçekten neden bu kadar neşeli olduğumu bilmiyorum.

Umarım bugün sorunsuz geçer.

Kahvaltının ardından Bora' nın "hadi çocuklar geç kalıcaz" demesinin ardından evden çıkmıştık.

ALİN (gerçek ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin