11.Bölüm

321 15 0
                                    





Hatırlatma

Kapıyı açıp içeri girerek arkamdan kapattığım sırada yatağında uzanan Toprak "konuşmak istemediğimi söylemiştim" diye hırsla doğrulup kapıya döndüğü sırada beklediği kişi ben olmadığım için şaşırmıştı ve bu şaşkınlığı bukez yüzünede yansımıştı.

Hâlâ hareketsizce kapıda dururken onun duygularını yüzüne bu denli yansıttığını görmenin şaşkınlığını yaşıyordum çünkü her ne kadar şaşkında olsa aynı zamanda üzgündüde.

Şaşkınlığını üzerinden atmış olucak ki yüzü tekrar ifadesiz bir hâl aldı ve sinirle yerinden kalkıp bana doğru yürüdü.

Tam karşımda durduğunda "ne işin var senin burda girme demiştim" diye bağırdı.

Sesi tüm odada yankılanmıştı.

Daha fazla sessiz kalmayarak derin bir nefes aldım ve sakin tutmaya çalıştığım sesimle "konuşmak için geldim" dedim Toprak zaten sinirliydi birimizin sakin kalması gerekiyordu.

Güldü ama daha çok alay eder gibiydi ve "konuşmak için geldin haa neyi konuşacaksın söylesene" dedi.

Kafayı yemiş olmalıydım ki "az önce ki davranışını sana sorulan soruya cevap vermeden korkak gibi kaçışını" dedim hırsla ve şimdi karşımda sinirden kıpkırmızı olmuş bir Toprak vardı.

Uzun zamandır ortada olmayan iç sesim "işte şimdi sıçtın Alin" dedi.

Galiba gerçekten öyleydi Toprak bana doğru bir adım atıp "korkak öyle mi küçük hanım" dedi korkutucak kadar sakin çıkmıştı sesi.

Ve ben artık korkuyordum.

Zorlukla yutkundum ve bir adım geri gittim ama bir sorunumuz var.

Toprak bir adım daha atsa dibime giricekti ve benim kaçıcak bir yerim kalmamıştı çünkü sırtım kapıya değiyordu.

Bana doğru bir adım daha attığında artık korkudan gözlerim dolmuştu çünkü karşımda öfkeden gözü dönüş bir Toprak vardı herşeyi yapabilir di ve bunun sorumlusu bendim.

Ne kadar engel olmaya çalışsamda gözümden süzülen bir damla yaşla Toprak gözlerime baktı ve o an çok tuhaf bir şey oldu.

Gözlerindeki sinir bir anda kayboldu ve yerini pişmanlık aldı.

Hızla geri çekildi ve komodinin üzerindeki sürahiyi hırsla yere fırlattı sürahi parçalara ayrılıp camlar etrafa saçılırken Toprak birşeyler fırlatmaya devam ediyordu bu sefer ki öfkesi kendineydi.

Sonra kendi kendine konuştuğunu duydum "aptal" diyordu "aptal ya ona zarar verseydin" gibisinden şeyler söylüyordu.

Galiba kriz geçiriyordu ve hemen birşey yapmazsam kendine zarar vericekti.

Korkuyla sinmiş olduğum kapıdan uzaklaştım ve dikkatli adımlarla bulduğu herşeyi yere atan Toprak'a doğru ilerledim heryer cam kırıklarıyla dolmuştu.

Yanına ulaştığımda ne yapıcağımı bilmeyerek kolundan yakaladım ve sesim titremesin diye dua ederek "dur lütfen" dedim ama sesim bir fısıltı gibi çıkmıştı.

Ve Toprak durmamış hâlâ eline geçeni atmaya devam ediyordu.

Kendine zarar vericek korkusuyla "dur artık kendine zarar vericeksin" diye bağırdım.

Sesim beklediğimden yüksek çıkmıştı ve Toprak sonunda durmuş ve bana bakıyordu.

Gözlerimi üzerinde gezdirirken kanayan elinde durdu bakışlarım.

ALİN (gerçek ailem) Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin