Geçen bir haftada Aylin yeni işine alışmıştı. Özlem ve Kerem balayından dönmüştü. Sarp ise Kerem'siz işlere yetişmek için didinip durmuş, Aylin'i aramaya bile zor zar vakit bulmuştu. Şimdi arabada Aylin'i bekliyordu. Birlikte taze evlilerin evine yemeğe gideceklerdi. Cumartesi akşamı için hava hayli sıcaktı ve arabada klima serinliğinde Aylin'i beklerken sosyal medyayı kurcalıyordu.
Apartmanın kapısı açıldığında hissetmiş gibi kafasını kaldırdı. Üzerinde bej bir şort ve askılı siyah bir tişört vardı. Sarp onun her halinin seksi olduğunu düşünürken Aylin'in başka yöne döndüğünü görüp arabadan indi. Onun kendisini aradığını sanmıştı ama aslında daha evdeyken pencereden Sarp'ın nereye park ettiğine bakmıştı. Apartmandan çıkarken bahçe kapısından elinde poşetlerle giren Sevda'yı görünce ona yönelmişti.
"Hayırdır komşum, misafir mi gelecek yoksa?"
Sevda gözlerini devirdi. Bir haftadır Aylin ile uğraşıyordu. Terfi alacağını öğrendiği günün ardından imaları bitmemişti. Üstelik üst kata gidip yeni ofisin dizaynı ile ilgili mimarla görüşmelerinden sonra yedikleri öğle yemeği ve hafta içi yapılacak kutlama yemeğine Ateş'in birlikte gitme teklifini de duyunca Aylin'in çenesi iyice açılmıştı.
"Sana da merhaba canım!"
"Merhaba, merhaba! Bu kadar alış verişi görünce merak ettim acaba saygıdeğer Genel Müdürümüz mü şereflendirecek haneni diye?"
Aylin çok keyifleniyordu arkadaşının suratını gördükçe. Sonunda tımarı yemekten çekindiği de oluyordu ama aşikar olanı inkar edene böylesi haktı.
"Ne alaka Aylin ya? Kendi ihtiyaçlarım hepsi. Hem ben sana niye açıklama yapıyorum ki? Asıl sen dökül, nereye böyle?"
Onları uzaktan izleyen Sarp'a dönüp, eliyle yanına çağırıp arkadaşıyla tanıştırdı.
"Sarp, bu tatlı hanım benim çocukluk arkadaşım ve aynı zamanda artık iş arkadaşım ve de komşum Sevda. Sevdacım bu da Sarp!"
Sarp dönüp Aylin'e baktı ama kadın pis pis sırıtırken ona bakmıyordu. Sevda da kendisi gibi şaşırmış olsa da durumu toparlamak adına poşetin birini yere bırakıp elini uzattı.
"Memnun oldum Sarp, nasılsın?"
"Teşekkür ederim, seni sormalı?"
"Hafta sonu telaşı işte. Tutmayayım sizi. Bir akşam da bana beklerim."
"Memnuniyetle" Sarp'ın cevabına gülümsedi Sevda. Aylin ise ikilinin sohbetine müdahale etmedi.
"Çok memnun oldum Sevda, görüşmek üzere" diye Sarp arabaya yönelince Aylin de arkadaşı ile vedalaşıp peşine takıldı.
Arkalarından bakan Sevda, kafasını sallayıp güldü. Bu deli arkadaşı çocuğu epey uğraştıracaktı. Poşetini alıp eve çıktığında sıcaktan bunaldığını hissetti. Pencereleri açıp üzerini değiştirdi. Hafta sonunda yapacak daha iyi bir işi olmadığından buzdolabını doldurmak ve hafta içi rahat etmek istiyordu.
Saçlarını toplayıp mutfağa geçtiğinde telefondan şarkı açıp poşetleri boşalttı. Yeşillikleri suya koyup, sabah çalıştırdığı bulaşık makinesini boşalttı. Bu akşam kendi başına keyif yapmak istiyordu. Küçük balkonunda ayaklarını uzatıp gökyüzünü izlerken şarkı mırıldanıp rakısını yudumlamaktı planı.
Sevdiği üç çeşit mezeye eşlik etmesi için kavun kesip dolaba koydu. Mezeleri de hazırladıktan sonra hafta içinin hazırlıklarına girişti. Yeşillikleri yıkayıp kurutup saklama kaplarına aldı. Yemeklik sebzelerini pişirmeye hazır hale getirdi. Köfte yoğurup buzluğa kaldırdı. Baklagil haşladı derken saat epey geç olmuştu. Mutfağı toparladıktan sonra kısa bir duş alıp rahatladı. İnce askılı elbisesini giyip minik balkon masasını hazırladı. Müziğini açmış, ilk dublesini bitirmişti. Saatler sonra midesine gönderdiği ilk şeyin rakı olmasından mütevellit henüz ilk kadehinde keyfi gıcırdı. Şarkılar mırıldanırken gökyüzüne bakıp düşünüyordu. Düşüncelerinin yönünü değiştirememekten muzdaripti. Gözlerini kapadığı an gördüğü yüzü değiştiremiyordu. Yanına başka bir yüz eklense de o hep oradaydı. Ateş artık nabzı kadar ayrılmaz bir parçaydı, beyninin kıvrımlarında, damarlarında dolanan hep oydu. Kafayı yemek üzereyken çalan kapı ile ofladı. Kapıcı falan mı diye düşünüp kurulurken kapıyı açıp karşısında gördüğü kişi ile şaşırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yanlış Zaman
RomanceDoğru insanı herkes bulamaz. Kimisi bulur ancak geç kalmıştır. Aylin, ömürlük aşkını bulduğunu, o şanslı kişilerden olduğunu zannederken yaşadı en büyük hayal kırıklığını. Özverili olmanın bir işe yaramadığını gördüğünde kararını vermesine rağmen yı...