twenty-five

637 56 50
                                    

Kim Taehyung

Saat şuan tam sabahın altısı,peki ben ne yapıyorum? Yatağımda bir sağa bir sola dönüp duruyorum peki bunun sebebi ne diyecek olursanız kesinlikle Namjoon değil. Sebebi Jungkook üç yıl önce izini adını unutturup kayıplara karışan çocuk nasıl olurda birden tektar dönme kararı alır..Aklım almıyor delirecek gibiyim. Yemin ederim onu ilk gittiği yıl heryerde aramış aratmıştım kayıp ihbarı bile verecektim neredeyse ama son anda çocuklar bana engel olmuştu. Onu çok özlüyordum ama ulaşamıyordum. Sürekli zihnimde ona yaptığım şerefsizlikler canlanıp duruyordu..O bayıldığı ve benim öldü sandığım gün..Sanırım en büyük pişmanlığım o gündü, o gün onu neredeyse on iki hatta on üç saat boyunca aç susuz bırakmıştım üstelik bulunduğu odanın sıcaklığını neredeyde eksilerdeydi ve sadece ince bir pikesi vardı.Kendimce ona ceza verdiğimi sanıyordum ama ne için ceza verdiğimi dahi bilmiyordum tek bildiğim onun acı çekmesini istediğimdi.

Yıllarca annemin ölümünden haksız yere onu suçlu tutmuştum. Hemde küçük bir çocuk olmasına rağmen.

Yıllar önce

Annemi çok seviyordum onun bizim için yapmadığı hiçbir şey kalmamıştı son zamanlarda ek işler almaya başlamıştı bazen eve gelmediği dahi oluyordu. Namjoon annemize çok üzülüyordu ne yapacağını hiç bilmiyordu birsürü işe başvuru yapmıştı ama hiç birisi kabul edilmemişti günlerce ne yapayım ne yapayım diye düşünmüştü ama çıkar yol bulamamıştı iyice çıkmaza depresyona girmeye başlamıştı. Ben minik bir kafede baristalık yapıyordum aynı zamanda okuyordum kafeden kazandığım parayı olduğu gibi anneme veriyordum o da Namjoon ve bana harçlık veriyordu. Yemesekte içmesekte geçimimizi sağlaymıyorduk perişan halde yaşamaya çalışıyorduk. Yine aynı derin düşüncelerle geçen bir gün annem sevinç çığlıkları atarak eve girdi, İkimizde şaşkınca birbirimize bakıp hemen ayaklanarak annemize ne olduğunu sormaya gittik. Annem bizi görür görmez hemen boynumuza atladı ve hüngür hüngür ağlamaya başladı. "Canım oğullarım sanırım artık geçimimizi sağlayabileceğiz.." Demişti. Biz gitgide meraklanıyorduk ve sürekli ne oldu diye soruyorduk annem salonda beni bekleyin üzerimi değiştirip geleceğim diyip odasına gitmişti. Beş dakika sonra tekrar aynı güzel gülümsemesiyle içeriye girdi ve "JEOFAMİLYDE İŞE ALINDIM" diye bağırdı. Namjoon bir anda yerinden sıçrayarak anneme doğru koşmuştu,bende aynı şekilde. Jeofamily gerçekten çok büyük bir şirketti çalışanlarına çok yüksek maaş verdiği söylenirdi. Annem bize söylemeden oraya başvuru yapmıştı ve kabul edilmişti. Hatta şirketin sahibi Bay Jeon annemin durumuna üzülüp oğullarınıda işe alabilirim size ayrı olarak destekte veririm demişti..Bu bizim için gerçekten çok büyük bir şeydi. Sonuç olarak Bay Jeon sayesinde rezillik içerisinde olan yaşantımızdan geçimimizi çok güzel sağlayan hatta bir kenara para sıkıştırabilen bir yaşantıya geçiş yapmıştık. O adam tanrının gözünde olmasa da benim gözümde bir numara bir adamdı hala aklıma geldikçe duygulanırım annem o gün şirkete kabul edilmeseydi şimdi biz ne haldeydik? Günlerden yine çok güzel bir gündü annem şirketten bizden iki saat sonra çıkıyordu Namjoon ve ben eve gelmiş yemeğimizi soframızı hazırlayıp annemizin gelmesini bekliyorduk, bir ay öncesindem olduğu gibi kapı yine mutlu bir şekilde açılmıştı annem tarafından. Onu mutlu görmek bizide mutlu ediyordu bu yüzden gülümsemesini sorgulamıyor ona uyum sağlıyorduk. Her zamanki gibi biraz sohbet edip gülüyor biraz yemek yiyorduk annemin bize söylemem gereken birşey var demesine kadar. Annem ciddileşince biraz paniklemiş birbirimize bakınmaya başlamıştık dürüst olacağım aklımd olan tek şey iştek çıkarılmış olacabileceğimizdi. "Çocuklar anlayışla karşılayacağınızı düşünüyorum.." Demiş ve cebinden oldukça büyük tektaş bir yüzük çıkarmıştı. Namjoon yüzüğü görür görmez elindeki kaşığını düşürmüştü ve ağzı ayrılmıştı, benimde ondan aşağı kalır yanım yoktu bir elimle ağzımj kapatmış donup kalmıştım.Annem bize fırsat vermeden konuştu yeniden "Bay Jeon bizi şirkete aldığı ilk günden bu yana bana böyle bir teklifte bulunmayı bekliyormuş.." Demiş dudaklarını içe çekerek bize bakınmaya başlamıştı konuşmamızı beklediği belliydi bu yüzden Namjoon'un koluna bir tane vurmuştum. O da hemen silkinmiş ve kekeleyerek "Annecim senin kararlarına sonuna kadar saygı duyarız" diyebilmişti. Annem bunun üzerine gülümsemiş ve heyecanla konuşmaya başlamıştı "Çocuklar hem size bir haberim daha var küçük bir erkek kardeşiniz olacak düşünebiliyormusunuz  artık ikinizde abi oluyorsunuz" Şuan ikimizde tekrar şaşkınca kalmıştık ama bu sefer ben konuşmuştum. "Anne peki küçük kardeşimiz kaç yaşındaymış bebek falanmi eğer bebekse adam yeni boşanmı-" Adam yeni boşanmış olabilir diyecektim ki annem sözümü kesti "Hayır oğlum bebek değil 15 yaşında bir çocuk be sandığınız gibi adam karısından boşanmamış Jeongguk yani kardeşiniz olacal çocuk daha çok küçükken annesi vefat etmiş yani anne sevgisini hiç tadamamış" Bu dediğine sanırım üzülmüştüm bizde babasız büyüyorduk o yüzden empati yapabiliyordum eksik bir yanın olmasıok kötüydü birde üzerine küçük bir çocuksan.. Annemin Bay Jeonla evleneceğini söylediği gün sabahın erken saatlerine kadar uyuyamamıştım.

wabi-sabiHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin