Duyduğum ses ile donmuştum. Hareket edemiyor konuşamıyordum. Bütün mesajları okumuşmuydu? Ben sıçtım hayatım tam orta yerine sıçtım.
''Y-yani b-biraz hocam.''
İçeri girdiğini nasıl farkedememiştim. Salağım ben cidden salak.
''Sana hazırlanmanı söylemiştim arkadaşların ile beni rüyanda görmeni ve ne kadar yakışıklı olduğumu konuşmanı değil.''
Off işte şimdi sıçmıştım. Bittim ben bittim.
''Hocam valla kötü anlamda değildi-''
''Her neyse çabuk üstünü değiştir ve aşağıya in.''
Başımı salladım. Minho doğrulup odadan çıkarken bana döndü.
''Ve bir dahakine daha dikkatli ol.''
Odadan çıktıktan sonra derin bir nefes aldım. Az önce ne yaşamıştım ben? Cidden çok kötüydü. Hemen dolaba gittim ve üstümü değiştirdim. Minho'nun yüzüne nasıl bakacağımı düşünürken merdivenlerden indim. Aşağıda beni bekliyordu.
Başım eğik bir şekilde yanına gittim ve dışarı çıktık. Arabaya bindiğimizde ikimizde konuşmuyorduk. Özür dilemem gerekiyordu.
''Şey hocam ben özür dilerim yaptıklarım ve söylediklerim için. İçimde kötü bir niyet yokt-''
''Sorun yok Jisung. Yakışıklı olduğumu biliyorum. Bunu senden duymak çok birşey değiştirmedi.''
Şuan onu gırtlaklamak istiyorum. Kendini beğenmiş piç.
Nihayet havuzun olduğu binaya geldiğimizde. Arabayı otoparka park edip indiğimizde merdivenleri çıkmaya başladık. Havuzun olduğu kata geldiğimizde Minho'ya döndüm.
''Ben üstümü değiştiriyim.''
Başını salladı. Bende giyinme odalarına doğru ilerlemeye başladım.
Üstümü değiştirdim ve havuzun yanındaki Minho'ya doğru yürümeye başladım.
''Evet Jisung havuza girmek için yardım istermisin yoksa kendin girebilirmisin?''
Havuza baktım. Kendim bunu yapabileceğimi düşünmüyorum.
''Iı bugünde yardım etseniz?''
Gülümsedi... Neden bu kadar güzel gülümsemek zorunda?
''Peki otur bakalım''
''Nereye?''
Kaşlarını çatmış bana bakıyordu...Sen salakmısın? Nereye olabilir gerizekalı?
''Havuzun duvarına''
Kucağıma demesini faln mı bekliodun?
Evet günlük rezillik kotamıda çoktan doldurduğuma göre havuzun duvarına oturabilirim. Ben bunu yaparken o da havuza girmişti.
Önüme geldi ve belimi tuttu. Belimi tutunca içim bir garip oluyor.
''3 deyince çekicem. 1-2-3''
Dedikten sonra beni kendine doğru çekti. Şuan bedenlerimiz birbirine değiyordu. Soğuk sudan hem donuyor hemde ona deydiğim için ısınıyordum. Ve... umarım kasıklarıma değen şey kasıkları değildir...
''Beni incelemeyi ne zaman bırakıcaksın?''
Bakışlarımı dediği şeyden sonra ondan ayırdım.
''Ne? İncelemek mi? Ben? Seni? İncelemek? Saçmalama. Iı sıradaki derse gecsek.''
...
Yaklaşık 2 saatten beri havuzdaydık. Ve artık cok yorulmuştum.
''Evet artık bugünlük ders bitti. Sudan çıkabiliriz.''
Dediği şeyle yorgunluktan bayılıcak olan bedenimle merdivenlere yürümeye başladım. O da belimden tutarak beni yürütmeye çalışıyordu. Belimden tutması hoşuma gitmiyor değil... saçmalamayi kes Jisung.
Yavaş yavaş beraber merdivenlerden çıktık ve ikimizde üstümüzü değiştirmek için giyinme odalarına doğru ilerliyorduk. İkimizde ayrı ayrı giyinme kabinine girdik ve üstümüzü değiştirmeye başladık. Üstüme siyah oversize tişörtümü altımada siyah taytımı giydim.
Kabinden çıktığımda Minho çoktan çıkmıştı ve telefonuna bakıyordu. Benim geldiğimi görünce telefonunu cebine soktu ve yürümeye başladık.
''Beni beklemene gerek yoktu.''
''Öğretmenin olarak gerek var.''
Başımı salladım tama binanın merdivenlerine ulaşmıştıkki bir ses duydum.
Karnım o kadar yüksek sesle gurruldamıştıki Minho bana şaşkın gözlerle bakıyordu.
''O ses sendenmi geldi Jisung?''
''Iı bugün kahvaltı yapamadımda o yüzden.''
Karnımın guruldamasıyla ne kadar acıktığımı hissettim.
''Müsaitmisin?''
Kaşlarımı çattım.
''Müsaitim?''
''İstersen birlikte yemek yiyebiliriz.''
...
Slm askolar 1 günde 2 bölüm.
Canım sıkılıo çünküüü.
Bu arada ufacık tefecik bi spoi verem.
Aslında Minho onu kahvaltıya götürmüyo
Her niyse spoi de verdiğime göre gidebilerem
Bb 2-3 okurum<3
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Yüzme Öğretmeni/Minsung
Fanfic''Sen kimsin ve beni neden buraya getirdin?'' Bir fısıltı gibi çıkmıştı ağzımdan kelimeler ama eli kapının kulbunda olan Minho'yu durdurmaya yetmişti. Bana dönmeden konuştu. ''Belki hayatında son kez göreceğin biri belkide celladın...''