Saçımı toplayıp topuz yaptım.
Pamir bana aşık.
Topuzu beğenmeyip bozdum ve sıkı bir at kuyruğu yaptım.
Pamir bana aşık.
Bunu da beğenmeyip saçlarımı ördüm.
Akşama düzleştireceğim için bundan da vazgeçtim.
Pamir bana aşık.
Akşam başka model yapacağım saçım için şu an bu kadar uğraşmak saçma olacaktı. Örgüyü açtım ve saçlarımı düzeltip aynadan salık saçlarıma baktım.
Pamir bana aşık.
Aynadan kendimi incelemeye başladım. Pamir bana aşık? Gerçekten aşık mı? Bilmiyorum. Aşık olmasa neden öyle söylesin ki, ne alaka? Gülümsedim. Pamir gerçekten bana karşı bir şeyler hissediyor olabilir mi?
Gece bana o mesajı attığından beri kendime belki de bu soruyu bin kez sormuştum. Her seferinde birbirinden farklı cevaplar vermiştim garip bir şekilde. Kiminde onu onaylayıp bunun çok normal olduğunu söyerken diminde sonuna kadar inkar edip onunla kavga etmiştim, etmiştim de etmiştim saatlerce düşünmüş kendi kendime konuşmuştum ama hiçbir sonuca varamamıştım.
Ona nasıl davranmam gerekiyor bilmiyorum. Tek bildiğim içimde artık bastıramadığım onu öpme dürtüsü. Karşıma çıktığı ilk yerde onu öpeceğime adım gibi emin olduğum için ondan olduğunca kaçmam lazım. Neden kaçtığımı da bilmiyorum.
Onu dinlemek istiyorum, baştan sona, detaylıca her şeyi anlatsın hiç susmasın istiyorum. Dinledikçe ona haksızlık ettiğimi düşünüp pişman olmak istiyorum, özür dilerken öpmek ve bütün sorunları çözmek istiyorum. Çözelim ve aramızda hiçbir sorun olmasın istiyorum. İsteklerim tabii ki çok güzel ama ne yazık ki gerçekleşmesi istemek kadar kolay değil.
Akşam giyeceğim elbiseyi askıdan çıkartıp üstüme tuttum. Aynadan kendime bakarken bunun üstüne nasıl bir makyaj yapabileceğimi düşünmeye başladım. Kırmızı ruj. Bu siyah elbise en güzel kırmızı rujla tamamlanır.
Elbiseyi yeniden askıya geçirip astıktan sonra makyaj masama geçtim. Bugün hafif bir makyaj yapmak istiyordum aslında ama akşam süreceğim kırmızı ruj aklımı çelince yavaşça elimi uzattım. Kırmızı ruju elime alıp dikkatlice sürdüm.
Egolu ya da kendini beğenmiş bir insan değilim, kendinin farkında olan ve açık sözlülükle kendini eleştiren birisiyim. Ve bu kırmızı ruj bana yakışıyor.
Rujun düzgün olduğundan emin olduktan sonra siyah uzun kollu cropumu giydim. Aynada uzun süre oyalandığımı fark edince yavaşça uzaklaşıp evden çıktım. Bugün Teo'yla ortak dersimiz vardı. Dersten sonra birlikte bir arkadaşımızın doğum gününe gidecektik böylece ben hem evden uzak kalmış olacaktım hem de düşüncelerimden, her türlü kârdayım.
***
"Neredesin Teo, göremiyorum seni."
Sağ elimle kulağımdaki telefonu tutarken sol elimle de güneşi engellemek için siper yapmış, kısık gözlerle etrafta Teo'yu arıyordum. Pamir'le göz göze gelince yutkundum. Kalbim yeniden hızlanmaya başlayınca yanına gitmemek için kendimi zorladım. Hayır, yanına gitmeyeceksin.
Pamir'in gülümsediğini görünce iç çektim. Gülmek bu hayatta en çok sana yakışıyor Pamir Dinçer.
"Miray? Sesim geliyor mu?"
İrkilip başımı salladım. Teo, ben bir an dalmışım..
"E- evet, geliyor sesin. Ne demiştin?"
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Lost On You | Texting (Tamamlandı)
Short Storyrojaredd: kırmızı sana çok yakışırdı bak. rojaredd: evet evet eminim kırmızı sana çok yakışırdı. rojaredd: yatağına da yakışır mı diye görmek isterim açıkçası.. dincerpamir: Gel, yat yanıma. dincerpamir: Bak bakalım yakışıyor mu. rojaredd: sarılıp d...