-15-

25 4 9
                                    

~{Jisung}~
___

Hepimiz üst kata çıkmıştık ve ekip toplanmıştı. Üçü de garip garip suratıma bakarak benden bir açıklama bekliyorlardı.

Derin ve titrek bir nefes aldım. Onlara en başından sonuna kadar tüm hikayemi anlatmaya karar verdim. Hepsine olan güvenim sonsuzdu. Daha yeni tanışmamıza rağmen bana yıllardır arkadaşız gibi davranıyorlardı.

Baştan sona kadar her şeyi anlattığımda sadece gülümsediler. Hiçbiri saçma sapan 'moralini bozma', 'düzelir' gibi şeyler söylemediler.

"Jisung gördüğüm en melek insansın. Ayrıca çok güçlüsün sana her konuda güveniyoruz." Seungmin ağlamaklı konuşup kollarını açınca dördümüz sımsıkı sarıldık.

"Peki abimle aranızda ne var?" Biraz düşündüm. Sahi Minho ve ben ne olacaktık? Ruh eşi olduğumuzu sadece ben biliyordum. Minho hyung bunu bilmese bile bana karşı tamamen bir melekti.

"Bana kalırsa Minho hyung tam bir melek. Ölen ablamı andırıyor. Ben... Onu çok sevdim Felix. Onu kaybetmek istemiyorum."

Hepsi gülümsedi. Felix kollarını açarak yanıma geldi ve ikimiz uzunca sarıldık.

"Çok yakışıyorsunuz hyung. Ayrıca sen Minho hyung gibi iyi insanlara layıksın. Seni her zaman destekliyoruz."

"Teşekkür ederim Jeongin." Dördümüz biraz daha dertleştikten sonra aşağı inmek için yataktan kalktım. Fakat Seungmin kolumu tutup beni durdurdu.

"Şey ya. Gitmeyelim bı."

"A- Neden?"

"Şey... Jeongin bana söz ver."

"Ne? Ne sözü?"

"Şey Felix ve ben gizlice içki getirdik. İçelim mi? Ama fazla abartmayacaksın Jeongin."

Jeongin somurtarak kollarını göğsünde bağladı ve arkasını döndü.

"Sen kendine bak."

Gülüşerek tekrar Felix'in yatağına kurulduk.

"Alın bakayım."

"Şimdi Jisung. Daha önce hiç içtin mi?" Felix bana sorunca başta yalan söylemeyi düşünsem de derhal vazgeçtim. Yalandan nefret ederim.

"Hayır Felix. İçmedim."

"O zaman Jisung ve jeongin ilk defa içtiğiniz için bir bardaktan fazla içmeyeceksiniz." İkimiz de başımızı sallayarak onayladık. Seungmin elindeki cam şişeden bardaklara içkiyi doldurup ellerimize verdi.

İlk olarak ufak bir yudum aldım. Sıvının dilime değmesi ile yüzüme buruşturmam bir olmuştu. Yine de bu ekşi tat hoşuma gitmişti. Birkaç küçük yudumdan sonra ilk yudumdaki kadar kötü gelmiyordu. Hızlı hızlı bardağı kafama diktim. Felix ve Seungmin biraz yüzümü inceledikten sonra şişeyi Jeonginden gizleyerek bana bir bardak daha koydular.

Bir kaç yudumda onu da bitirdikten sonra kendimi garip hissetmeye başlamıştım. Başım dönüyordu ve az önce beğenerek yudumladığım içki şimdi boğazıma yakıyordu. Yavaş yavaş midemde bulanmaya başlıyordu. Eh en azından ayıktım.

Aradan geçen bir 15 dakika sonra hepimiz kafayı bulmuştuk. Özellikle Jeongin. Birer birer aşağı indik ve televizyonun önünde dikilip sohbet eden dörtlünün dikkatini üzerimize çekmiştik. Hepsi şaşkın şaşkın bize bakarken Jeongin parmağını kaldırdı.

"Ben sarhoş oldum."

"Bende." Kalan üçümüzde katıldıktan sonra Minno'nun sinirli sesi kulağımı doldurdu.

Dream Waterfall | MinSungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin