32.BÖLÜM

28 6 16
                                    

Güneş'ten

KOCACIĞIM: Karıcığım
KOCACIĞIM:Nasılsın n'apıyorsun?
KOCACIĞIM:Uyandın mı?
KOCACIĞIM:Bir tanemmm
KOCACIĞIM:Aşkımmm
KOCACIĞIM:Ömrümm
Siz:Noluuoğ olum zabah zabah
Siz: Sen kimsin?
KOCACIĞIM:Benim karıcığım
KOCACIĞIM: Kocacığın
KOCACIĞIM:Nasıl unuttun beni
Siz:Olum yavaş
Siz:Okuyamıyom
KOCACIĞIM:Bu arada sevgilim
KOCACIĞIM:Bize ne aldığını söyler misin?
Siz:Hayır
KOCACIĞIM:Yuh
KOCACIĞIM:O kadar mesajımı okuyamıyorsun
KOCACIĞIM:Konu aldığına gelince direk okuyorsun
KOCACIĞIM:Bismillah bir kaç saniye geçseydi
KOCACIĞIM: Mesajı yazar yazmaz nasıl hayır diyebildin acaba
Siz:Orası da ben de kalsın
Siz: Hayırdır
Siz:Sen bu saatte kalkmazdın
Siz:Yoksa gece club'a mı gittin?
Siz:Yoksa gece kızlarla takıldın da mı bana sabah sabah yalakalık yapıyorsun?
Siz:Yazıklar olsun Poyraz
Siz:Sen nasıl beni aldatırsın
Siz:Benim ne eksiğim var da beni aldatıyorsun?
Siz:Ben seni 5 yıl boyunca sevmişim
Siz:Sen beni nasıl aldatırsın
Siz:Daha 1 ay bile olmadı
Siz:Yazıklar olsun
Siz:Ben seni sevmiştim
Siz:Ben sana güvenmiştim
Siz:Ama sen n'aptın?
Siz:Gittin başka kızlardan çocuk yaptın
Siz:Yazıklar olsun
Siz:Sen nasıl bana evli olduğunu söylemezsin
Siz:Gerçekten diyecek bir şey bulamıyorum
Siz:Yazıklar olsun sana
Siz:Aldığım şeyi de anca rüyanda görürsün
Siz:Hayır anlamıyorum
Siz:Nasıl benden evli ve 5 çocuklu olduğunu saklarsın?
Siz: Gidiyorum ben
Siz:Sana karın,5 çocuğun ve 10 torununla mutluluklar
:KOCACIĞIM" adlı kişiyi engellediniz
KOCACIĞIM:Yuh(iletilemedi)
KOCACIĞIM:Olum bir insan nasıl saniye de 2 mesaj yazabilir lan(iletilemedi)
KOCACIĞIM:Hayır onu geçtim(iletilemedi)
KOCACIĞIM:Nasıl 1 dakika da böyle seneryo kurabildin(iletilemedi)
KOCACIĞIM:Pes,gerçekten pes(iletilemedi)
KOCACIĞIM:Ha bir de engel yedik(iletilemedi)
KOCACIĞIM:Öyle olsun(iletilemedi)
KOCACIĞIM:Ben senin gönlünü alıcam nasıl olsa(iletilemedi)

Birazcık naz yapmaktan kimseye zarar gelmez herhalde.

Banyoya gidip elimi yüzümü yıkadım. Ardından telefonumu alıp mutfağa doğru ilerledim.

Ocağa çayın suyunu koyduktan sonra dolaptan kahvaltılıkları çıkardım. Tam masaya koyacakken kapı çaldı.

Kapıyı açtığım da karşımda kocaman bir peluş ayı vardı. Üstünde de bir not.

"Sevgili karıcığım, lütfen beni affeder misiniz? Sandığınız gibi bir şey olmadı, olmaz da. Lütfen engeli kaldırır mısın?" Yazıyordu mektupta.

Bina da olduğunun bilincindeydim. O yüzden notu ve ayıcığı alıp içeriye koydum ve sesli bir şekilde"neyse,en azından onun yerine ayıyı parçalarım" dedim ve kapıyı kapattım.

Tabi ki de böyle bir şey yapmayacaktım.

Mutfağa geçip kahvaltımı hazırlamaya devam ettim.

Kahvaltımı yaptıktan sonra hazırlanmak için odama doğru ilerledim. Odama girdiğim de ise penceremde bir kaç tane balon ve balonların ucunda bir not vardı.

Notta önceki notun aynısı yazıyordu. Sesli bir şekilde "hıh, fazla klişe"deyip pencereyi kapattım.

Hazırlandıktan sonra ayakkabılarımı da giyip evden çıktım. Binanın giriş katına geldiğimde ise Poyraz elinde koca bir buket çiçekle beni bekliyordu.

Bu adamı harbiden seviyorum hâ.

Elinde ki buketi bana uzattı. Buketi aldıktan sonra okula doğru yürümeye başladım.

"Sevgilim,hala küs müyüz?" Diye peşimden geliyordu.

Sanırım bu adama kıyamıcam.

Arkamı dönüp ona baktım. Yanağına bir öpücük kondurup yoluma devam ettim. Bu onu affettiğim anlamına geliyordu ve o bunu anlamış olacak ki peşimden hızlıca gelip elimi ellerinin arasına aldı.

Beraber okulun kapısına kadar geldiğimiz de ise bu buketi nasıl içeriye koyacağımı düşündüm. İçeri alırlardı herhalde.

Alırlar ya

Alırlar alırlar

Ya almazlarsa

Kapıda ki güvenlikçi abiye dönüp,

"Abi ben bunu içeriye alsam olur mu?"diye sordum

"Tabi tabi alabilirsin ama hocalardan sakla,hepsi izin vermeyebilir"

"Tamam abi saol,kolay gelsin" dedikten sonra okulun içerisine doğru yürümeye başladım.

Sınıfa girdiğim de ise herkes bir ağızdan "oooo Güneş sevgili yapmış" dediler. Neredeyse 1 aydır sevgiliyiz yeni mi fark ediyorlar? Bunlar ya mal ya da kör.

Her  neyse, her zaman ki ahırımız işte.

Onları duymazdan gelip sırama doğru ilerledim. Poyraz kantinden su alacağını söyleyerek yanımdan ayrılmıştı. Birazdan gelir.

Çok geçmeden öğretmen geldi. Poyraz?

O nerede?

Başına bir şey gelmiş olmasın.

Gelmez ya

Gelmez gelmez

Ya gelmişse

Parmağımı kaldırıp tuvalete gitmek için izin aldıktan sonra hızla sınıftan ayrıldım. Hızlı bir şekilde merdivenleri inerken bir bedene çarptım.

"Özür dileri- Güneş. Senin derste olman gerekmiyor muydu?"

"Asıl senin derste olman gerekmiyor mu Akif?"

"Benim gerekmiyor da,senin gerekiyor gibi"

"Üff,Akif oyalama beni. Bak sana söz,seninle konuşcam. Ama şuan hiç yeri değil,hem de hiç"

"Tamam,dikkat et. Bir daha ki sefere bir bedene değilde duvara çarparsın. Yavaş ol"

"He he tamam" derken bir taraftan merdivenleri inmeye devam ediyordum.

Kantine geldiğimde Poyraz yoktu. Bahçededir herhalde diye içimden geçirip bahçeye doğru ilerledim.

Bahçeye baktığım da yine yoktu.

Neredeydi bu adam!

Daha fazla oyalanmadan sınıfa doğru ilerledim. Sınıfa girdikten sonra dersi dinlemeye devam ettim.

***

"Off,Poyraz neredesin yâ?"

Yaklaşık 137 kere aradım ama açan yok.

Poyraz'ın numarasını tekrardan tuşlayacakken yanıma biri geldi.

"Bunu arıyordun sanırım" deyip Poyraz'ın telefonunu uzattı.

***
Hello tekrardan ben geldimmm
Arkadaşlar size bir haberim var.
Finali yazdım
Yani demem o ki finale az kaldı.
Poyraz'ın nerede olduğu hakkında fikriniz var mı? Varsa sizce nerede?
Sizleri seviyorum
Muah😘

GELECEKTEKİ KARIN (texting)TAMAMLANDIHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin