İyi okumalar bebeklerimm🩷🩷
Küçük kedimi yani balı sahipleneli iki gün olmuştu. Bal ve halam çok iyi anlaşmışlardı. Ona çok güzel bir yatak yapmıştık ve yanına mamasıyla suyunu koymuştuk. Aslında kedilerin yıkanmaması gerektiğini biliyordum ama yine de barınaktan eve geldiği için halamla bir kere de olsa yıkamak istemiştik.
Açıkçası Bal da durumdan pek mutsuz gibi görünmüyordu. Hava çok sıcaktı ve belli ki o da sıcaktan bunalmıştı ki suyu çok sevmişti. Hiç zorluk çıkarmadan yıkamıştık.
Bugün halam işine geri dönüyordu. 1 haftalık izni bitince artık iş başı yapması gerekiyordu. Halam evde olmadığı için tek başıma günü geçirmem gerekiyordu. Yalnız kalma fobimi atlatmış olsam da yine de tüm gün ne yapacağımı, bedenimin bu durumu nasıl karşılayacağını bilmiyordum.
Ankara'daki evimize dönmem gerekiyordu.
Evimize...
O evden 3 kişi çıkmıştık ve şu an 1 kişi olarak geri dönmem gerekiyordu. Bunu düşünmesi bile canımı yakıyorken o eve nasıl gideceğimi bilmiyordum. Halamın evi 3+1 di. Ve evde tek başına yaşadığı için bir odayı kendine ayırmıştı öteki odanın birini kiler gibi diğerini de misafir odası olarak kullanıyordu.
Artık halamla kalmaya devam edeceğim için halam kiler gibi olan o boş odayı bana vermişti. Aslında misafir odasını verecekti ama bu odanın daha büyük ve ferah olduğunu, ayrıca halamın odasına en yakın odanın bu olduğunu söylediği için bu odayı benim odam yapmaya karar vermiştik .
Oda oldukça büyüktü ve içinde bir iki dolap dışında bir eşya yoktu. Duvarları ve kapısı beyazdı ve cidden içerisi oldukça ferahtı. Halam yeni mobilya takımı almak istese de ben Ankara'daki odamı istediğimi söyleyince ısrar etmedi. Açıkçası halama yük olmak istemiyordum. Bana kalsa bir yer yatağında bile yatabilirdim. Çünkü zaten yeterince halamın üstünde yük olduğumu düşünüyordum. Kadın bekar hayatından bir anda 17 yaşında genç bir kızı olan anneye dönmüştü...
Aslında o bu durumdan pek rahatsız görünmüyordu. Biz halamla önceden de sürekli iletişim halinde olurduk. Çoğu şeyimi yanında olmasam da telefondan anlatırdım. O da eşinden boşandıktan sonra çok yalnız hissettiğini söylüyordu. Her fırsatta gelmem için beni ikna etmeye çalışıyordu ama ben tek başıma gelmeye cesaret edemiyordum. Kim bilebilirdi ki artık temelli burada yaşamam gerekeceğini...
Ankara'daki ev zaten babamın üstündeydi. Ve tek çocuğu da ben olduğum için otomatik olarak ev benim üstüme kalmıştı. Ve o evi satmak istemiyordum çünkü o evde annemle babamın anıları vardı. O evde benim 10 yılım vardı. Bir gün cesaret edip de Ankara'ya dönersem o evde yaşamak istiyordum.
Halam nakliyeci ile odamı buraya getirtecekti. Ama oda gelmeden önce benim eşyalarımı toplayıp paketlemem lazımdı. Bu yüzden Ankaraya gitmem gerekiyordu. 3 gün sonra halamla beraber Ankara'ya gidip eşyalarımı toplanacaktık.
Halam sabah erkenden hazırlanıp işe gitmişti. Ben de kendime bir kahvaltı hazırlayıp yemiştim. Sonrasında bulaşıkları ve yattığım yeri toplamıştım.
Yapacak bir şey bulamayınca halamın ve annemin en sevdiği tatlı olan magnoliayı yapmıştım. Bunca şeyi yapmama rağmen saat hâlâ öğlen 1 di. Bugün annem ve babamın mezarına gitmeyi düşünmüyordum çünkü daha yeni toparlanmıştım. Onların mezarına her gittiğimde daha kötü olup geri geliyordum. Ankara'dan dönene kadar mezarlığa gitmeyecektim. En azından tek başıma gitmeyecektim...Bal tüm gün halamın odasında uyuyordu. Mamasını yemeye kalkıyor, yedikten sonra tekrar aynı yerine yatmaya gidiyordu. Bebek olduğu için de uyuması gerektiğini bildiğinden bir şey de yapamıyordum.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
KIRMIZI KUŞ
Teen FictionTatil için geldiği şehirde ailesini kaybeden Alçini bu bilmediği şehirde yeni bir hayat bekliyordu...