Her yavru kuş birgün yuvaya döner

362 27 49
                                    

İyi okumalar bebişlerim🎀 Bu aralar bu şarkıya taktım o yüzden bunu koyayım dedim💕

2 ay önce ( Ayaz'ın ağzından)

Son zamanlarda okula gitmekten zevk almıyordum. Hergün birbirinin aynısı gibiydi. Eğer arkadaşlarım olmasa okula geleceğimi bile düşünmüyordum.

Yine klasik bir okul sabahı oflaya puflaya okula gelmiştim. Bugün fizik sınavı vardı. Fiziğim oldukça iyiydi bu yüzden sınavdan korkmuyordum. Dersler sözde benim için çok önemliydi. Çünkü neden? Babam gibi bir doktor olmam gerekiyormuş.

Babamın zoruyla sayısal seçmiştim. Oysa ki benim hayalim doktor, öğretmen, avukat falan olmak değildi. Ben ressam ya da heykeltraş olmak, yurtdışında bile tanınan biri olmak istiyordum. Bu hayalimi babamla ilk defa paylaştığımda saçmalamamam gerektiğini, Türkiye de bu mesleği yapsam işsiz kalacağımı söylüyordu.

Aslında bir açıdan haklıydı da. Ülkemiz sanatçısına önem veren bir ülke değildi. Burada okuyan öğrenciler genellikle yurt dışına çıkıyor, meslek hayatına devam ediyordu. Çünkü yurtdışında sanatçı ve sanat oldukça önemli.

Ne olursa olsun aklım hep sanatda. Bu yüzden okula istekli gitmiyordum, daha doğrusu gidemiyordum. Neyse ki haftada iki gün sanat kursuna katılıyorum. En azından istediğim şeyi hobi olarak yapabiliyorum. Buna da Babamdan gizli başlamıştım. Annem benim hayallerimin hep arkasında. Beni Babamdan gizli bu kursa kayıt ettirdi. Daha sonralarda babam öğrenip defalarca söylense de yine de bu kursu bırakmadım. Ve bırakmayacağım.

Okula girip sırama yerlestikten sonra her zamanki rutinim olan uyuma vaktim gelmişti. Sabahtan kafamı sıraya bir koyar tüm gün uyurdum. Sınav zamanları nasıl oluyor bilmiyorum ama tüm sınavlardan bir şekilde yüksek not alıyordum. Bu yüzden hocalar artık benden bıkmış ve beni kendi haline bırakmıştı.

Sınıf bugün kalabalıktı çünkü biraz geç gelmiştim. Bizim ekip daha gelmemişti ama birazdan burada olurlardı. Onlar gelene kadar uyumaya karar vermiş, sıraya kafamı koymuşken biri üstüme atlayıp sarıldığını hissettim. Kulağımın dibinde ciyak ciyak sesiyle bağırmıştı.

-Günaydın aşkımm.

Bu Besteydi. Babamın son zamanlardaki en yakın arkadaşının kızı. Bizim okula ilk başladığında babam ona göz kulak olmam gerektiğini defalarca söylemişti. Zaten kızlı erkekli bir grubum vardı. Bunu onlara izah edince gelsin dursun yanımızda demişlerdi. İlk baslarda her şey normalken sonralarda beste benle kendini sevgili ilan etmişti. AKLINDA.

Bana gelip gidip aşkım, bebeğim falan diyordu. Başlarda çok rahatsız olup defalarca kez sevgili olmadığımızı söyledim ama beni dinlemedi. Artık uğraşmaktan o kadar çok sıkıldım ki kendi haline bıraktım. Kendi kendine bana aşık olup kendi kendine trip atıyor, sonra geri barışıyordu. İlk başta deli olduğunu sanmıştım ama bu kız böyledi. Tam bir psikopat.

-Beste, kalk üstümden. Nefes alamıyorum.

-Ayy tamam sevgilim kusura bakma.

Hemen üstümden kalktı. Ben kurtulur kurtulmaz hemen oturma pozisyonuna geçtim. Ve derin bir nefes aldım çünkü az önce ölüyordum.

O da ben kalkınca masama oturup bana bakmaya başladı.

-Beste sana bin kere dedim. Biz sevgili değiliz. Söyle diyip durma.

-Yaa aşkım, olur mu öyle şey. Sen bana trip atıyorsun değil mi? O yüzden.

-Ne tribi kızım, deli misin sen? Sal beni ya.

KIRMIZI KUŞHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin