Yazarak stres atmaya çalışıyorum, tutun💥
(Tr)
Uyandığımda ağzımda ayıptır söylemesi bok tadı vardı. Avrupa'daki bir uykum da rahat olsa şaşacağım zaten.
Uyanmamın sebebi kapının hayvan gibi çalınmasıydı. Vücudumdaki uyuşukluk ve ağzımdaki sikimsonik tatla kendime gelmeye çalışıyordum.
🇹🇷: Gel..?
Sesimden uykudan yeni uyandığım belli oluyordu herhalde. Kapı aniden açıldı ve içeri İtalyan geldi.
🇮🇹: Buongiorno, mio amico. (Günaydın bilader)
Kapının açılmasıyla içeri enerjik bir İtalyan'ın yanında ışık kümesi de girdi tabii. Gözlerimi uyuştururken konuşabildim anca.
🇹🇷: Evet evet.. sana da buongiorno bilader..
İtalyan'ın kıkırdadığını işitir gibi oldum ama hayal de ediyor olabilirim o an...
🇮🇹: Gel, kahvaltı et. Bir şeyler ayarladık.
🇹🇷: Kimin elinden sorması ayıp? İngiliz filansa yemem haberin olsun.
Bu sefer kıkırdadığına eminim.
🇮🇹: Yok be... O erkenden çıktı, ben ve Spagna (🇪🇸) hazırladık yemeği.
🇹🇷: Oh oh, bereketli sabah desene...
O an ayağım çarşafa dolanmış olacak ki kalkayım derken yeri boyladım.
🇮🇹: Non posso dire lo stesso per te... (Senin için aynısını söyleyemem...)
🇹🇷: Amk! Valla hepsi bu bina yüzünden!
Bir şekilde ayağa kalktığımda İtalyan kapı koluna yaslanmış hayretler içinde beni izliyordu.
🇹🇷: Ne sandın paşam? TSK'den çıkmayım ben.
Ne dediğimi anladığını sanmıyorum ama gülmeye başladı.
🇮🇹: Neyse hadi...
O an bir şekilde kıçımı kaldırmayı başardım ve İtalyan'ın önderliğinde yemek odasına vardık. İçeride yaklaşık 10 ülke vardı.
🇹🇷: ... Macar yok mu?
İtalyan bana döndü.
🇮🇹: Macar? Ungheria?.. Ah evet, o da erken çıktı bugün ne halse. Arama mı ne almış, acilmiş...
Macar ne kadar piçlik yapmakta başarılı olsa bile normalde bizi haberdar etmeden etraftan toz olmazdı. Uyuduğum için rahatsız etmemiş herhalde iki gözümün çiçeği.
Ben bi tuvalete gidip elimi yüzümü yıkadıktan sonra herkes yerlerine yerleşmişti, beni gören Polonya boş olan yanına oturmamı teklif etti, ben de öyle yaptım.
Yemek iki Latin'den beklenildiği gibi dillere destandı. İngiltere ve Almanya olmaması işimi kolaylaştırdı, çok sıkıntı yaşamadan Avrupa serüvenimi sonlandırabildim. Kahvaltı bittiğinde saat 10.30'tu. Kuzey Amerika'ya gitmek için geç bile kaldım denilebilir...
Çok uzatmadan hazırlanıp Avrupa binasından çıkmaya hazır hâle geldim, kapıda Bulgaristan beni yakalayana kadar her şey tekdüzeydi.
🇧🇬: Çıkıyor musun?
🇹🇷: Başarıcağım inşallah...
Bulgaristan'ın yüz hatlarına göre ortada bir bokluk vardı, bu binadan hemen kaçmak şart olmuştu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tamu & Uçmağ | AmeTürk
Hayran Kurgu"Sorry Catherine, i don't seem to be in a mood for prayers tonight." (Deadly Yours) - Tamu & Uçmağ (Öz Türkçe): Cehennem & Cennet