8♤ İlk Ders

119 79 21
                                    

Bu bölümü medyayla okumanız şiddetle tavsiye edilir ♡

Bu bölümü deadkiillerr 'e armağan ediyorum umarım severek okursunuz bölümü ♡♡

"Hadi ya?" Belin ve Ayel'le görüntülü konuşuyor, bir yandan da odamı temizliyordum. Çünkü hiç ders çalışmaya müsait bir ortam yoktu ve Batur'un ne zaman geleceğini bilmiyordum.
"Ve şimdi de size geliyor, ders çalıştırman için." Ayel olayı doğru anladığından emin olmaya çalışıyordu.
"Siz birbirinizin kaderisiniz. " dedi Belin. Ellerini çırpıp çenesine koydu. Telefondan bile rüyalara daldığın görebiliyordum.
"Bence de benden hoşlanıyor kızlar." dedim elimle kızarmış yüzümü kapatıp gülerek. İkisinden de çığlık yükseldiğinde kahkaha attım.

"Ay mutluluğun, pardon mutluluğunuz sayın eniştemle daim olsun inşallah."
"Aynen, düğününüzde de bunu demek nasip olur inşallah."
"E oha,siz bayağı bayağı uçtunuz."dedim şaşkınlıkla. "Batur bu sonuçta belli olmaz. Belki de arkadaş olarak yapıyor,davranıyor olamaz mı?" Yanında arkadaş olarak kimseyi göremediğim için bir arkadaşıyla bana olan tavırlarını kıyaslamak mümkün değildi. O yüzden hemen umutlanmayacaktım.

"Emin olamadığım için ona anonim olarak yazıcam, yarın akşam." dedim nefes bırakıp. Bir farkla, kendi duygularımdan emindim. Onun hislerini anlamak için bunu yapacaktım. Tek istediğim elime yüzüme bulaştırmamak ve hiçbir şey belli etmemekti.

Elimdeki pislenmiş ıslak mendili çöp kovama atıp doğruldum. Artık her yer tertemiz olmuştu. Memnuniyetle gülümsedim.
Kızlarla vedalaşıp odamdan dışarı çıktığımda annem kapıyı açmış Baturları içeri buyur ediyordu. Dilan Teyze annemi yanaklarından öpüp kucağındaki Miran'ın da yanaklarını mıncırdıktan sonra misafirlere terlik koydu.

"Geçin hayatım geçin. Yedik geliyoruz dedin bir şey hazırlamadım ama bir baklava açtım var ya." Dedi annem.
Önüne konan tüylü mavi terliğe şok olmuş bir şekilde bakan Batur'a "Kusura bakma Baturcuğum bu kaldı ama ayağına olur büyük numarası. " Gülmemek için kendimi zor tutarken Batur el mecbur terlikleri giydi.
"Biz geçiyoruz anne." Dedim. Birazdan zaten yanımıza tatlılar ve çeşit çeşit meyveyle gelecekti zaten.

Odamın kapısını kapatıp sandalyeme oturdum. Batur da diğer sandalyeyi çekti.
"Gülme, sakın." Dedi öfkeli bir sesle.
Kendimi kasa kasa lafıyla en son patladığımda gözümden yaşlar gelene kadar güldüm. Sonunda o da gülüyordu.

"Hem sizin evde 45 numara tüylü terliğin ne işi var kızım?" dedi gülerek.
Kızım
Kızım
Allah'ım bir kelime bu kadar güzel söylenir herhalde!

Dalmış ona bakarken kendime gelip kalemlerini çektim.
"Kitap getirdin mi?" Dedim kalemleri çıkarıp. Birini Batur'a uzattım.
"Hayır, bugün senin kaynaklarına bakmak istiyorum."

"Çocuklar, meyve tabağı getirdim size. Biraz da tatlı koydum yiyin mutlaka."
Al işte demedim mi ben?
Annem tepsiyi yatağın üstüne bırakıp çıktığında gözüme Batur'un terlikleri çarptığında kendimi gülmemek için sıktım.

"Ihm ıhm, başlayalım bakalım. Aç defterini."
Test kitabının konu anlatımına göz gezdirip formülleri yazdırmaya başladım.
"Bu konu bence 10'un en kolay konusu. Çünkü az formül var ilk başta. Soru çöze çöze konuyu sevmeye başlıyorsun. "
Batur gözlerime baktığı için dikkatim dağılıyor, ağzımın ucundakileri, aklımdakileri unutmaya başlıyordum. Ona bakmamak için gözlerimi kaçırsam da beni dikkatle incelediğini biliyordum.

Konuyla ilgili detayları anlatıp yazmasını beklerken seçici sorulardan birkaç tane işaretleyip diğer soruları okumaya başladım.
"Mesela bu soruda lambalar seri bağlanmış, değil mi? Sen M anahtarını açarsan Y lambasına ışık gitmez..." Gözlerimi kaldırdığımda beni izlediğini görmemle anlattığım soruyu, hatta konuyu bile unuttum. Siyah gözlerinde kapıldığımı hissettim. Bir süre hiçbir şey söylemeden bakıştığımızda yanağının üstündeki elini bu sefer yumruk yapıp orda tutmaya devam etti.

ANONİMLER •Yarı Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin