Bu bölümü LavinimAsi 'ye armağan ediyorum ♡♡ umarım keyifli bir bölüm okur. Okurken karakterlerin de duygularını hisseder, oradaymış gibi hayal edebilirsiniz kendinizi. (İnşallah)
Keyifli okumalar ♧Şu an öğle teneffüs zili çalmış olmalıydı. Masadaki sohbet dur durak bilmezken Batur'un gelip gelmediğini görmek için herkesi zorla kaldırmış,okula doğru peşimden sürüklüyordum.
"Ay kız sen de ne sabırsızsın, bana bak sırık sakın dokunma saçlarıma sabah yaptım." Dedi Bora, onu tutmaya çalışan Mert'e. "Anlatmaktan ağzım kurudu" demiş, ikinci latteyi de Mert'e kakalamıştı.
"Ya hala inanamıyorum nasıl oldu da ben ödedim?"
"Ah Mert bilmiyor musun Bora'nın manipüle etme yeteneğini?" dedi Belin gülerek. Bora ise "Sus kız, çarpık!" deyip Belin'in alnına hafifçe vurduğunda Belin inleyerek elini alnına koydu.Ayel'le Bora en arkada kol kola gelirken bana hala daha heyecan basıyor, Batur'u merak ediyor ve görmek istiyordum.
"Kızım sen ne ara böyle oldun ya. Bak hemen ipleri bırakma sonra ya üzülürsen?" Belin koluma girdiğinde en önde yürümeye başladık.
"Belin görmüyor musun K-drama gibi hayat yaşıyorlar. Tabii Türk versiyon teyzeli meyzeli. " dedi Ayel. Arkadan sesini duyurmak için sesini yükseltirken korkuyla ağzını kapadım."Oha ben doğru mu görüyorum?" Okulun kapısının önünde dikilirken Mert'in konuşmasıyla çardaklara doğru döndüm:" Batur mu o?"
Çardaklara bağdaş koymuş, kulağında kulaklıklarla çizim yapıyordu.
"Şubat sen yakmışsın abayı bu kalp ne kızım?" dedi Belin kolumun altından çıkarken. Kalbim o kadar hızlı atıyordu ki ben bile rahatsız olmuştum.Bahçeye girdiğimizde Batur'un başını kaldırıp gozlerini gözlerime kenetlemesini izledim. Binaya doğru yürürken ne yapacağımı bilemeyerek el salladım.
"Kız Allah iyiliğini versin ne diye el sallıyorsun? Salak bu salak!"
"Sen sus Bora!" Dedim Mert'i elindeki krakerlerden Bora'nın ağzına sokarken. Bora homurdanırken kahkaha attık.Sıralarımıza oturduğumuzda Batur da içeri girdi ve sırasına yürürken bakışları bende durdu ardından el salladı ! Bana ,BANA BANA!
"Ah kalbim!" Geriye doğru yaslanırken Belin kıkırdayarak beni izliyordu. En sonunda ben de gülmeden edememiştim. Ey aşk ne hale getiriyorsun insanı...Kapının sesiyle hoca geldi sanarken sınıfa giren Elan'la ne yapacağımı şaşırdım. Onun da gözleri sınıfı tarayıp beni bulduğunda gözlerini kaçırıp tekrar bana bakarak bana doğru yürümeye başladı.
"Şubat..." endişeyle ve ne yapacağımı bilemeyerek ona bakarken sınıfa edebiyat hocasının girmesiyle yanımdaki sırasına geçmek zorunda kaldı.
" Evet çocuklar bugün yer değişikliği yapacağım. " Hele bismillah be hocam bir günaydın deseydin bari! Bir dakika, yer değişikliği mi dedi o? Kaşlarım çatılınca Belin'e döndüm direkt. O da masum gözlerle bana bakıyordu. Ayrılmak istemiyordum ikimiz de.
"Ya umarım ayrılmayız." dedi bana sarılırken.
"Umarım." dedim. Ama nedense bizi de ayıracağını düşünüyordum.Herkes eşyalarını çantasına koyup çamtalarıyla ayaklanınca biz de diğerlerine uyup tahtanın önüne geçtik. Belin ve Ayel'in bakışları da merakla üçümüzün arasında dolaşıyordu.
Hoca cam kenarından başlayıp yerleştirmeye başlamıştı bile. Yan çaprazımda duran Batur'a kaydı gözlerim. Ayağıyla ritim tutmuş, hafif hafif yere vuruyordu.Hoca cam kenarı en arka sıraya gelince "Şubat. Sen geç cam kenarına. " demesiyle yavaş adımlarla yeni sırama geçtim. Oturur oturmaz meraklı bakışlarla ayaktakileri incelemeye başlamıştım. Umarım kızlardan biri, veya Mert olurdu. Batur gelse ne yapacağımı hiç bilmiyordum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ANONİMLER •Yarı Texting•
Diversos0556******* Etkin altına aldın beni.Şimdi öyle bir hissediyorum ki kalbim çoktan bana ihanet etmiş, sensiz günleri bencilce savurmuş gibi.. Her şey bundan sonra başladı: 0553**** Nasıl oldu bilmiyorum, sanırım senden hoşlanıyorum. Ben Batur'un ano...