13♤ Kırılma Noktası

42 22 1
                                    

Bu bölümü jessenera 'ya armağan ediyorumm.
Hadi yıldızı parlatalım
Fikirleriniz benim için çok önemli, kitabın ilerleyişine katkınız olmasını istiyorsanız mutlaka ulaşın ¤☆¤

Kelebek etkisini bilir misiniz?

Uyuyamıyordum.
Uyuşmuş ayağımı ovalama isteğimi bastırıp yatakta dönerken gözlerimi kapattım. Kendimi defalarca uyumak için zorlamıştım ama bir gram uyku girmiyordu gözüme.
Ne yapacağım? Bu soruyu kendime o kadar çok sormuştum ki artık bundan bunalmıştım. Kim bana yazıyordu, ne yapmalıydım? Mesaj mı atmalıydım yoksa ben mi Batur'a yazmaktan vazgeçmeliydim?

Hayır, vazgeçmek yok ne olursa olsun... Yazma kararını bile zar zor vermişken içsesimin bunu hatırlatmasıyla bütün olası ihtimallerle baş başa kaldım. Yine ve yine...

Öncelikle, okuldan olduğunu düşündüğüm biri bana beni sevdiğini anonim olarak itiraf etti, tıpkı benim Batur'a yaptığım gibi. Eğer ben ona karşılık verip yazmaya başlarsam hem içimdeki merak ve şüpheleri adlandırabilirim hem de o kişiyi bulma ihtimalim güçlenir. Kötü yanı ise, sonunun işin içinden çıkılamayacak raddeye gelmesinden çok korkuyorum.

Yatakta doğrulup saate bakarken alarmın da eşzamanlı çalmasıyla yerimden doğrulup ofladım. Üstelik bugün önemli ve yoğun dersler vardı, tek istediğim şey en azından derste uyumamak ama sanırım bugün bunu başaramayacaktım.

Koridordan mutfağa geçerken saati bir kez daha kontrol ettim. Annemler hala uyuyordu ama on dakikaya uyanacaklarına emindim. Çantamı dün hazırladığımı hatırlayıp rahatça kahvaltıyı hazırlamaya koyuldum. Hem bir yandan da düşünmek ve düzgün bir şekilde bir karara varmak için fırsatım olacaktı.

Dolaptan çıkardığım salatalık ve domatesleri kesip ekmek kızartmaya başlarken bir yandan da diğer yiyecekleri masaya taşımaya başladım.

"Kızım, günaydın. Erkencisin?" Annemin sesi mutfakta yankılanırken işleri bitirip ekmekleri tabağa koydum.
"Günaydın, öyle oldu bugün." Hızlıca kahvaltımı yapıp odama girerken omuzlarımı düşürüp hazırlanmak için odama adımladım.

"Kızım, hazırsın değil mi?" Üstümü kontrol edip kapıda dikilen babama zoraki gülümserken elimdeki bitmiş çikolata paketini çöpe attım. Bu kesinlikle iyi gelmiş, enerjimin büyük kısmını yerine getirmişti. Anahtarları alıp kapıyı kaparken düşürmekten artık ağrımaya başlayan omuzlarımı dikleştirip daha kararlı bir şekilde çıktım evden. Belki üstüne daha çok kafa yorsam vazgeçecektim belki de pişman olacaktım ama bunların hiçbirinin önemi yoktu. Hiçbir şeyi boşuna yaşamıyorduk ve Ben ne yaşamam gerekiyorsa yaşayacaktım, engel olmayacaktım. Mesaj atmak istiyordum ve bunu yapacaktım çünkü sonuçlarını bunu yapmadan öğrenemezdim.

Sessiz araba yolculuğu ardından okula vardığımızda babamın yanağına öpücük kondurup koşar adım bahçeye vardığımda hızla boş bir banka kuruldum. Çantamı yanıma koyarken elimde tuttugum telefonuma bakıp iç geçirdim. Sanırım, bu anonim işini halledene kadar Batur'a geçici bir süre yazmasam daha iyi olacaktı.

Şubat
Kim olduğunu söylemeyeceksin
O yüzden direkt soruyorum.
Ne yapmamı bekliyorsun?

"Çok mu sert yazdım acaba?" Yazdıklarımı kontrol ederken derin bir nefes verdim. Bunlar, tepkisini az çok çözmeme yardımcı olacaktı.
Titreşim sesiyle bahçede dolanan bakışlarımı tekrar telefonuma çevirdim.

0553***
Beklemiyorum aslında.
Ama bir şeyler yapsan fena olmaz.

Şubat
Ne gibi?

0553***
Sen de beni sevsen,
Bu yeter aslında.

ANONİMLER •Yarı Texting•Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin