Yeni bir sabah, yeni bir gün. Hep böyle giderdi, dünya uyumlu bir şekilde hareket ederdi. Ama Dünya'da yaşayan insanlar öyle değildi.
Hep kendini daha üstün görme bir özelliğimiz vardır. İnsanlar beni sevsin yada sevmesin ama beni kıskansın düşüncesi içinde yaşıyoruz.
Yeni sınıfımda defterimi karalıyordım. 3. Derse gelmiştik bile ama şuana kadar bir hareketlenme yoktu. Hem ne hareketlenme olucak ki salak Luna, ama bende haklıyım eskiden yaşadığım şeyler hayattımın bir parçası oldu ve şimdi onların olmaması çok garip.
Sınıf arkadaşlarım çok komikti. Hep dersi kaynatma peşindeler. Sınıfa girince insanlar bana baktı, bazıları hoşgeldin dedi ama bazıları onların yanına oturmama bile izin vermedi. Ama en sonunda bir yer bulmuştım.
Okulun bitmesi ile hemen okuldan çıktım. Kapıya ulaştığımda biri seslendi.
"Sen ne zaman geldin? Nıe geldin ki?"
"Çok soru soruyorsun,susar mısın?"
"Özür dilerim,bir daha soru sormam"
"Sorun değil. Hadi gel eve gidelim."
"Ama Hira abla,gelmene gerek yoktu."
Çok soru sorduğuma dayanamadı galiba ve bileğinden tutup arabaya bindirdi. Hayır ya bu kızın sorunu ne ya aaa soru sormayı çok seviyor olabilirim, off ya neyse susmak her zaman işe yarar.
"Susmak işe yaramaz Luna, insanlara düşüncelerini söylemesen nasıl seni anlamalarını bekliyorsun ki he çok aptalsın. O okula gelme sebebim sevgilim senin tarih öğretmenin. Onla konuşmaya geldim. Sonra seni bekleme kararı aldım. Bu kadar hadi dön önüne bana öyle bakma!!"
İnsanlar nıe benim iç sesimi bile rahat bırakmıyor ki? İç sesim benim aman neyse beni anlaması beni rahatlatıyor. Onu seviyorum, hem inanamıyorum sevgilisi bugün gıcık kaptığım saçını yollasım gelen hoca mı ya, bunu ona desem mi? Ama o dedi susma dıe bende konuşurum.
"Sevgilin çok gıcık biri, nasıl sevgilisiniz anlamıyorum."
"Her zaman farklı kişilikte ki insanlar aşık olur bunu unutma neyse olanları bana anlattı cidden ikinizde çocuk gibisiniz"
"Ama ilk o başlatı bir öğrencinin kafasına kalem atmak ne demek ya?"
"Dersi dinleseydin sende aaa"
"Banane tarih derslerini sevmiyorum çok kötü"
"Bu dinlemeyeceğin anlamına gelmez,Luna"
Konuşma bu şekilde devam etti biz eve gelene kadar. Tarih cidden kötüydü ama onun sayesinde azıcık sevmiş olabilirim.
Bu akşam beni yemeğe davet etti ama ben ne giyecektim ki? Aaa neyse buldum.
Çok spor gibi oldu gibi hissediyorum. Ama böyle rahattım. Rahatsam tamamdır o zaman.
"Herşey çok iyi olmuş, senin gibi yemek hazırlasam başka bir şey istemem."
"Abartma Luna, normal yemek işte, hem sana da öğretirim."
"Olur çok sevinirim."
"Tamam otur o zaman yemeye başlayalım."
Yemekte konuşmaktan nefret ettiğim için tek kelime bile etmedim. Yemek bittince yemekten kalktım ve ellerine sağlık diyip koltukların birine oturdum. O da afiyet olsun diyip yemeye devam etti bende yemesini bekledim.
Yemeğini bitirdikten sonra beraber sofrayı topladık. Bugün hayattımda gram bir şey yoktu bu kadar sakın olması bana garip geliyor. Telefonumda da mesaj yoktu. Hira abla telefon konuşması için başka odaya geçti bende telefonda takıldım. Acaba Bora'ya yazmalı mıydım? Evine kaya gelmişti ama bora gelmemişti. Yazmam bence sıkıntı olmazdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Dönüm Noktası
Ficção AdolescenteGeçmişin seni büyütür. Duygularını ve davranışların insanlardan gördüğün şekildedir.