"Anne,ben çıkıyorum."
Güneş henüz batmışken ben hemen hazırlanmaya koyulmuştum. Üzerime siyah uzun kollu bir body altıma kot pantolonumu geçirdim.Uzun kahverengi saçlarımı yandan tek örgü yapıp sırt çantamı alarak odamdan çıktım.Ayakkabımı giyerken anneme seslendim."Tamam kızım. Kendinize dikkat edin,benim gözümü arkada bırakmayın Sanem'e selam söylemeyi de unutma." Gülümseyerek annemin yanağına bir öpücük kondurdum.
"Benim güzel annem, gözün arkada kalmasın. 1 aylığına yokum sadece. Ufak bir tatil yapıp geleceğiz zaten. Kendine ve babama iyi bak." dediğimde annemin gözleri çoktan dolmuştu.
"Tamam Derin'im,artık git bekletme Sanem'i benide daha fazla ağlatma." Gülümseyip annemle vedalaştıktan sonra merdivenlerden inip binadan çıktım.Bu arada hâla tanışmadık. Ben Derin. Derin Akçay. 17 yaşında 11. sınıfı yeni bitirmiş şimdi ise en yakın arkadaşı Sanem ile tatile gidecek olan bir kızım. Sanem benim bu dünyada gözüm kapalı güvenebileceğim insanlardan biri. Benim hiç kardeşim yok,ailenin tek çocuğuyum ve Sanem benim için bir abla bir kardeş olmuştur hep. Ortaokuldan beri aynı okulun aynı sınıfında yan yanayız. Şimdi ise beraber Sapanca'ya tatile gitmek için Sanem'in yalnız yaşadığı evine gidiyorum.
Sanem 11 yaşındayken anne ve babasını trafik kazasında kaybettikten sonra ona teyzesi bakmış. Şimdi ise teyzesi Yalova'da kendisi ise burada,İstanbul'da, yalnız yaşıyor.Saat 20.30 olmasına rağmen cadde çok sessizdi. Tek tük araba geçiyor ve bir kaç tane insan öylece önümden geçip gözden kayboluyorlardı. Bense salına salına Sanem'in evine kadar olan yarım saatlik yolu kulağımda Fikri Karayel'in Yol şarkısı ile gidiyordum. Çalan telefonumla beraber şarkı susunca derin bir of çekip arayan isme baktım.
Sanem Arıyor...
Neşeyle telefonu açıp kulağıma götürdüm.
"Sanem kuşum naber?"
"İyiyim canım,seni bekliyorum nerde kaldın?"
"Annemle vedamız biraz uzun sürdü." deyip güldüm."Biraz dramlı bir vedamız oldu,annem her zaman ki gibi az kalsın ağlayacaktı. Hatta bende Derin isem ben evden çıkınca kesin ağlamıştır.Bu arada sana selamı var."Sanem'de benim gibi güldü.
"Canım Deniz teyzem ya,yine duygusallığı üzerinde. Ama o da haklı bu devirde insan kimseye güvenemiyor. Hem onun korkusu hem de kızından ayrı kalmanın üzüntüsü var üzerinde."
Sanem böyle dedikten sonra onunla annem hakkında konuştuğum için içten içe rahatsızlık duyup kendimi suçlayıp içimden küfürler savurdum.
"Neyse Sanem kuşum,ben bir saat içinde sende olurum. Yol üzerinde markete uğrayacağım. Ancak gelirim. Öptüm sonra görüşürüz."
Sanem ile ne zaman annem ve babam hakkında konuşsam kendimi çok kötü hissederdim. O her ne kadar bunu umursamıyormuş gibi görünsede ben arkadaşımın aklına ailesi gelince kendini ağlamamak için ne kadar zorladığını iyi bilirdim.
"Tamam kuşum,dikkat et kendine. Arabaların önüne atma bak kendini,sağına soluna iyi bak. Görüşürüz."
Telefonu kapatıp çantama koydum. Şuan şarkı dinleyesim olmayınca kulaklığımı da çantama sıkıştırdım. Hızlı adımlarla yürümeye devam ederken sokağın başında beliren sarhoş adamın bağıra bağıra şarkı söyleyen sesi ile irkildim.
Normalde bu saatte burası bu kadar işlek olurken şimdi neden hiç kimse yoktu? Peki benim içimde neden böyle kötü bir sıkıntı var?Ben bunları düşünürken sarhoş adam bana bir hayli yaklaşmış ve üzerime yürüyordu. Hemen kendime gelip koşmaya çalışırken adam benden hızlı davranıp kolumu kavramıştı.
"Nereye böyle küçük kız?"
Ben panikle yardım edin feryatları yakarken adam beni hiç duymuyormuş gibi davranıp elindeki şişeyi kafasına dikti. Bu fırsattan yararlanıp hemen kolumu adamdan kurtardım ve hızla koşmaya başladım. Bu sırada adam peşimden gelmeye yeltendi fakat o kadar sarhoştu ki dengesini kaybedip yere çakıldı.Ben nefes nefese koşmaya devam edip bir sokağa daldım. Fakat burası da diğer sokak gibi çok sessizdi. Az önceki gibi bir sarhoşun veya bir sapığın yeniden karşıma çıkması an meselesiydi. Bunu göz önünde bulundurup adımlarımı hızlandırdım.
Korkuyu iliklerime kadar hissediyordum. Neden babamın sabah ettiği seni ben götürürüm teklifini geri çevirmiştim ki sanki! Ah, doğru dün gece babamın annemle olan konuşmasından dolayı babama bilenmiştim her zaman ki gibi. Çünkü babamın her zaman önceliği işiydi. Ve annem bu durumu dile getirince babam her zaman ki gibi annemi geçiştiriyordu.
"Murat, sürekli işin yüzünden evden çıkıp günlerce,haftalarca eve gelmiyorsun. Biraz bize de vakit ayırsan? Derin üniversiteye gidecek,bu sene sınav senesi. Kızcağız onca strese girecek. Hep beraber bir tatile çıksak kafa dinlesek,ailecek vakit geçirsek olmaz mı?"
"Ben istemiyor muyum sayıyorsun Deniz? Ama çok kârlı bir anlaşmanın eşiğindeyiz. Bunu rakip firmalara kaptırırsak çok üzülürüm. Söz, iki gün sonra gideyim döndüğümde ailecek bir tatil yaparız."
"Yine sen,yine işin ve yine tutamayacağın sözlerin..."
Annem ve babamın dün gece ki konuşmaları tekrar aklıma gelirken sinirden kolyemi çekiştirdiğimin farkında bile değildim. Kolyem aniden kopup yere düşünce onu almak için eğildi-. Benim arkamda birisi mi var? Doğrulduğumda önüme düşen yabancı gölgeyi ve ensemdeki nefesi fark ettim. Arkamı dönmeye yeltendiğimde ensemde bir sızı hissettim, iğne batmasına benzer sızı...
Bilincimi kaybedip yere yığılmadan önce ise merak ettiğim tek şey ensemdeki nefesin kime ait olduğuydu...
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.
.Herkese selam!
İlk defa bir kurgu yazıyorum o yüzden çok heyecanlıyım kusura bakmayın.Umarım ilk bölümü sevmişsinizdir. Karakterleri yavaş yavaş diğer bölümlerde tanıyacaksınız. Umarım onları seversiniz ;)
İlk bölümden lafı fazla uzatmak istemiyorum. Elimden geldiğince sık sık bölüm atmaya çalışacağım.
Sizlerde lütfen takip etmeyi,oy vermeyi ve arkadaşlarınıza önermeyi unutmayın.;)
Hoşçakalın🌸
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GÖLGENİN İNTİKAMI (ARA VERİLDİ)
Mystery / ThrillerBir intikam meselesi... Geçmişe dayalı öfke,kin,sinir,kıskançlık ve terk edilmişlik duygusu insana neler yaptırır? Büyüklerimizin yaptıkları hatayı hep mi masumlar öder? Bu hikaye masumların ödediği bedelin hikayesi, bu hikaye bir intikam hikayesi...