17.BÖLÜM:BİR MİLAT BİR YIKILIŞ

91 28 39
                                    

Herkese merhabaaaaa!

En son yayımladığım bölüm sonrası biraz uzun bir ara oldu. Bu yüzden sizden çok çok özür diliyorum. Ama şu an yazdığım bölümü bitirmeden bu bölümü atamazdım. Bölüm biter bitmez zaten hemen sizinle paylaşmaya geldim. ♥️

Hadi o zaman bölüme geçelim. Lütfen oy vermeyi ve satır aralarına bol bol yorum yapmayı unutmayın. ✨️

Yazım hatam olursa affola...🫶🏻

İYİ OKUMALAR!

.
.
.
.
.
.
.

(Derin'in Anlatımıyla)

Nefes almak bile yük gelir miydi insana? Aldığı nefesten bile vazgeçmek ister miydi kimse?

Ben istiyordum. Tam şu an, şu dakika, şu saniye... Önce koca bir nefes çekmek istiyordum içime. Sonrasında o nefesi vermek ve bir daha asla almamaktı niyetim. Belki o zaman kurtulurdum her şeyden, herkesten, peşimdekilerden...

Ama olmuyordu işte. Yapamıyordu insan. Geride bıraktıklarına acıyordu, üzülüyordu.

Bir tarafta annem vardı. Benim bu hayattaki tek dayanağımdı ve ben bugün yine onu kaybetme korkusuyla yanıp tutuşmuştum.

Bir tarafta hayallerim vardı. Çocukluğumdan beri peşinden koşturmuştum hayallerimin. Okuyup istediğim mesleği elime alıp kendime bir yuva kurmak istiyordum. Sevdiğim adamla, sevdiğim insanlarla, ailemle mutlu mesut yaşamak istiyordum.

Bir tarafta kardeş bildiğim arkadaşlarım vardı. İyi günümde, kötü günümde hep yanımda olmuşlardı. Sırlarımı onlarla paylaşmıştım ben. Güzel anılarımda hep onları adı vardı. Yaşanmışlıklarımızı bir kenara atıp her şeyden vazgeçme isteğim beni yiyip bitiriyordu.

Bir tarafta sevdiğim insan vardı. Onunla geçirdiğim vakitler benim bu hayattaki en güzel zamanlarım olmuştu ve bugünde en güzel zamanlarımı geçirdiğim günlerden biriydi. Sonunun bana zehir olduğu o gündü bugün. Ben onu çok sevmiştim onun ise beni sevdiğini saymıştım. Yanılmıştım.

Birde olmayan ailem vardı. Benim hiç bir zaman bir ailem olmamıştı ve şu dakikadan sonrada olmayacaktı.

Şimdi bir hastane koridorunda hayatımızı altüst eden adamla beraber yere çökmüş, sessizce akan gözyaşlarımın arkasından yaşamı sorguluyordum. Hayattan kopmak, gitmek istiyordum. Bunların nedeni o adamdı.

Ailemizi dağıtan, annemi aldatan, sadece kendi ailesini değil Doğa teyzenin ailesini de darmaduman eden, annemin bugün tekrardan intihar etmesine neden olan adam, babamdı.

Hangi yüzüyle hâlâ burada, karşımda, duruyordu üstüne üstlük üzülmüş ayaklarına yatıyordu bilmiyordum ama bildiğim tek bir şey vardı. O da burada çıktığımız gibi annemi bu hale getiren şeref yoksunu o insanın canını çok fena yakacak olmamdı.

"Beklemek zorunda değilsin. Gitsene Doğa'ya. Gizli saklı iş çevirmenize de gerek yok. Hepimizin hayatınıda mahvettiniz. Doya doya yaşayın işte hayatınızı."

Yüzüne bakmaya bile tenezzül etmediğim adam duvara yaslı olan bedenini çekip bana doğru yaklaştığında elimi kaldırıp onu durdurdum. Bana yaklaşmamalıydı.

"Tek adım dahi atarsan sonuçlarına katlanırsın Murat Akçay. O yüzden kal olduğun yerde."

Yüz ifadesini her ne kadar görmesemde pes etmiş olacak ki geri geri gidip sırtını tekrar duvara dayadı.

GÖLGENİN İNTİKAMI (ARA VERİLDİ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin