GÖLGENİN İNTİKAMI (ARA VERİLDİ)

16.BÖLÜM:TEHLİKE ÇANLARI

Herkese kısa bir aradan sonra merhaba!

Nasılsınız görüşmeyeli? Umarım her biriniz çok çok iyisinizdir.

Hazırsanız hadi gelin bölüme geçelim. :)

Yazım hatam olursa lütfen kusuruma bakmayın...

Lütfen oy vermeyi ve satır aralarına bol bol yorum yapmayı unutmayın...🫶🏻

İYİ OKUMALAR!🌸

.
.
.
.
.
.
.
.

(Yazarın Anlatımıyla)

Genç adam yine aynı senaryoyu yaşayarak gizemli kişinin, Gölge'nin, karşısında duruyordu. Ellerini önünde birleştirmiş, başını önüne eğerek arada Gölge'ye kaçamak bakışlar atıyordu.

Artık kabullenmişti onun Gölge olduğunu. Artık kabullenmişti onun tanıdığı kişi olmadığını. Artık kabullenmişti yaşanan onca şeyin sonucunda kendisinin başının çok fena yanacağını.

Artık kabullenmişti bu hikayenin sonunun iyi bitmeyeceğini...

"Yaptım dediğin her şeyi. Sonucunu da gördük. Beğendin mi yaptığını?"

Genç adam hem utanıp sıkılıyor ve korkuyor hem de Gölge'ye karşı çıkmak için elinden gelen her şeyi yapıyordu. Ama bunların hepsi laftan ibaretti.

Gölge'nin kahkahası odayı doldurdu.

"Beğendim beğendim. Her şey benim istediğim gibi oluyor. Aferin sana, dediklerimi harfi harfine yerine getirdin. Yavaş yavaş yola geliyorsun."

Genç adam ağzının içinde yüz kızartıcı bir küfür savurdu.

"Keyfimden yapıyorum ya zaten tüm bunları!"

"Eğer en başta verdiğim işi doğru düzgün halledip kendi başına işlere kalkışmasaydın tüm bunları yapmak zorunda kalmazdın."

Doğruydu. Gölge'nin genç adama verdiği ilk görev ona verdiği silah ile Derin'i öldürmekti. Ama o ona verilen görevi tam anlamıyla yerine getirmemişti. Babasının, kaçtığı tefecilerden kendini korumak adına aldığı ruhsatsız silahı Gölge'nin ona verdiği silahla değiştirmişti.

Silahlar aynı değildi. Babasının silahı herhangi bir tehdit anında kendini kurtarabilmek, kaçabilmek ve kaçtığı kişiyi yavaşlatmak adına kullandığı uyuşturucu bir silahtı. Pek bir etkisi yoktu. Canını yakardı hem de çok fazla yakardı. Ama Gölge'nin silahı gibi ölümcül değildi. Bu yüzden Derin'e bir şey olmamıştı, dimdik ayaktaydı, yaşıyordu...

"Lan sen bana git Derin'i öldür dedin! Ben nasıl öldüreyim Derin'i? Manyak mısın sen?"

Gölge tek kaşını havaya kaldırıp genç adama baktı. Tek bir bakışı bile onu susturmaya yetmişti. Bundan keyif alırcasına dudakları yukarı doğru kıvrıldı.

"Ben sana yapacağımı bilirdim ama neyse... Bugün iyi günümdeyim. Amacıma biraz olsun ulaştım. Seni de ödüllendireyim. Neyi merak ediyorsan adam gibi sor. Canımın istediğini cevaplarım."

Genç adam Gölge'den böyle bir şeyi beklemiyordu. Şaşırmıştı. Ama Gölge'de bunu keyfine yapmıyordu. Onunda bir amacı, gayesi vardı elbet...

"Emin misin?"

"Yok düşünmem lazım. Gerizekalı olduğunu biliyordum ama bu kadar olma. Sor diyorum işte!"