Kaçışᶻ/Hyunlix√

10. Kırılgan

Medya şarkı: Day6-You were beautiful

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum şimdiden teşekkür ederim ballarım💖

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

Jisung'un bize hazırladığı yer yatağında sırt üstü uzanırken birkaç saat önce geçen baş ağrım yavaş yavaş tekrardan kendini göstermeye başlamıştı. Uyusam iyi olacaktı ancak uyku bir türlü tutmamıştı. Nedenini anlamasamda vakit geçirmek için birkaç sigara içmiş, şimdi ise bulduğum küçük radyoyu kontrol ediyordum.

Çalışan kanal bulmamla etrafa kısık sesle müzik yayılmaya başlamıştı. Sanırım 24 saat kesintisiz olan yayınlardan biriydi ve bu zamanda bile çalışması dudaklarımın gerilmesine neden oldu.

Göz kapaklarımı birbirine kenetleyerek kısık sesle odayı dolduran radyoyu yanı başıma koyup titrek bir nefes aldım. Bu şarkıyı çoğu kes duymuştum ve sözlerinin bir kısmı ezberime bile girmişti.

"You were beautiful?"

Sağımda duyduğum sesle kafamı o tarafa çevirdiğimde ayakta dikilen sarı saçlı bedene kısık gözlerimle baktım.

"Biliyor musun?"

"Kim bilmez ki? Kaldığım yurtta en yakın arkadaşımın en sevdiği şarkıydı. Sabah akşam sıkılmadan dinlerdi."

Konuşması bitene kadar yanıma gelip elinde yeni gördüğüm yastığı yanı başıma bırakarak hiç çekinmeden yanıma uzandığında bayık bakışlarımı üzerinden çekip rengi solmuş tavana sabitledim.

"Arkadaşına ne oldu peki?"

"18'imizde yurttan ayrıldıktan sonra teyzesinin yanında kalmaya Busan'a gitti. O zamandan sonra ara sıra iletişim kuruyorduk. Salgından sonra ona ne olduğunu bilmiyorum."

"Adı neydi?"

Söyleyecek başka birşey bulamamamla aklıma gelen ilk şeyi sorduktan sonra kafamı ona çevirdim. Dudaklarında küçük bir gülümseme ev sahipliği ediyordu. Gerilmiş dolgunlukları yan profilinden bile kusursuz gözüküyordu.

"Seungmin."

Söylediği isimle onaylar şekilde birkaç mırıltı çıkardım. Ardından şarkı bitene kadar ikimizde sessiz kalmıştık. Şarkı bittikten sonra gelen cızırtı sesiyle sol tarafımda ki radyonun pillerini çıkartarak fermuarı açık çantamın içine koymuş, geri çekilmeden gözüme çarpan sigara paketini almıştım.

"İçer misin?"

Paketi açarak gözünün önünde salladığımda bir süre pakete bakmıştı.

"Hiç denemedim."

"Artık denemelisin bence. En azından kafan dağılıyor. Sağlığa zararlı ama bu dünyada yarın ne olacağı belirsiz."

Dememle içinden iki dal çıkarıp birini dudaklarım arasına sıkıştırmış, diğerini de oturur pozisyon alarak Hyunjin'in dolgun dudakları arasına koymuştum. Sonrasında cebimden çıkardığım çakmağımla ikimizinkini de yakmıştım.

"Nefes aldıktan sonra ağzından ver yoksa boğazın acır-"

Dememle kalmadan gri dumanları öksürerek burnundan çıkaran bedene seslice güldüm. O da yattığı yerden kesilmeyen öksürükler içinde doğrulduğunda kaşlarını çatarak bana öldürücü bakışlar atmıştı.

"Ben seni uyardım ama."

Ellerimi iki yana kaldırarak kendini savunduğumda göz devirerek bakışlarını üstümden çekmişti.