13. Çam kokusu

1.1K 203 184
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum şimdiden teşekkür ederim canlar❤️

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

"Siktir! Seungmin?"

Hyunjin'in şaşkın sesini duymamla ona dönerken ismin tanıdık gelmesiyle birkaç saniye düşündüm. Tabi ya! Yurtta ki en yakın arkadaşı olan.

"Orospu çocuğu sizi bulup etinizi liğme liğme doğrayacağım lan!!"

Lucas'ın kükrercesine olan bağırışıyla Hyunjin ve Jisung'un kolunu tuttuğum gibi önümüzde ki tek örgülerin olmadığı kısıma çekiştirmiştim. Daha fazla duramazdık. Bu Lucas'ın siniri birine zarar vermeden geçemeyecek türden ki arka arkaya patlayan silahla bunu doğrulamıştım.

"Ya dur Lixie. Şu bombaları yerleştiriyim."

Kolundaki tutuşumdan kurtularak çantasından çıkardığı el yapımı bombaları binanın duvarına yaslayarak olabildiğince farklı bölgelere attığında koşarak yanımıza geri gelmişti.

"Gidebiliriz."

Dedikten sonra üçümüzde kaçtığımız binadan olabildiğince uzaklaşıp ormanlık alana giriş yaptığımız gibi büyük patlama sesi kulakları çınlatacak kadar yüksek gelmişti. Bununla Jisung'a şaşkınca bakarken o sadece omuz silkip ağaçların arasından koşmaya devam etmişti. Resmen delinin tekiydi!

"Aylaklar oraya çoktan akın edecektir. Elimizi çabuk tutalımda burada uzaklaşalım."

Ardından gelen Jisung'un sesiyle onu hızlıca takip etmeye başlamıştım ki Hyunjin'in hala olduğu yerde durduğunu fark edince geri dönüp yanına gittim.

"İyi misin? Bak arkadaşın iyiymiş. Mutlu ol."

"Onlar kimdi ki? Ve onun orada ne işi vardı?"

"Lucas'dan nefret ettikleri belli. Eminim Lucas kadar kötü birilerinin arasında değildir."

Kısık sesimle onu teselli etmeye çalıştım. O ise sadece sahte bir gülücükle bana karşılık vermişti.

"Hadi Jisung'u takip edelim."

Elini ilk kez kendi isteğimle tuttum ve onu da arkamdan çekiştirerek Jisung'a yetişmeye çalıştım. Ona yetiştiğimizde bu sefer adımlarımız sakindi. Arkamızda bıraktığımız cehennemde bağırışlar kopuyorken alıştığım iki bedenle ormanlık alanda yan yana yürüyordum.

"Uzun zamandır çam kokusu solumamıştım."

"İnsanı rahatlatıyor."

Jisung'a beklemeden karşılık veren Hyunjin ile ben sessiz kalmayı seçtim ve çam kokusunu derince içime çektim.

"Nereye gideceğiz? Keşke o helikopterliler bizi bulsa."

"Kim olduklarını bile bilmiyoruz. Belkide gülen tabutlardır."

"Felix!"

Hyunjin'in sert sesi ve elleri arasında ki elimi sıkmasıyla ona bakmadım. Daha demin onu motive eden ben değilmişim gibi patavatsızca konuşmuştum.

"Yaa Felix benimle dalga geçme. Gülen tabut ve Lucas resmen kanka kanka."

Gülerek konuşan solumda ki bedene bakarak 'bilemeyiz' anlamında omuz silkip tekrardan dümdüz önüme döndüm.

"Daha ne kadar yürüyeceğiz."

Bilmem buralarda küçük yerleşim yeri mutlaka olmalı."

Konudan konuya atlayan Jisung'u cevapladığımda uzun süre herkes sessiz kalmıştı. Hyunjin'in tuttuğu elim terlerken çekme cesareti kendimde şuanlık bulamamıştım.

Kaçışᶻ/Hyunlix√ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin