Oy ve yorumlarınızı bekliyorum♡
İyi okumalar...♡♡♡<><><>
Kıyamet için güneşin batıdan doğmasına gerek yoktu. Tüm dünyayı etkisi altına alan bir virüs kıyamet yaratmak için büyük bir etkendi. Milyonlarca kişiyi etkileyen bu virüs, tıpkı kuduz bir köpek gibi saldırganlaşmaya meyilli, her canlıyı ısırmayı hedef alan bir yaratığa dönüştürüyordu. Bu virüs filmlerden görüp izlediğimizin aksine bu hayatta tektin ve onların mücadelesine laf söylerken gerçek hayatta sizin için ne kadar zorlu olacağından habersizdiniz.
İki buçuk saate sığdırılan bir film size ne kadar kısa gelse de yıllarca buna katlanmak, ölüme bir tık daha yaklaşıyor olmayı bilmek ve en önemlisi bunun tedavisinin olmayacağını, zombiye dönüşmüş her bireyin artık hayata geri döndürelemeyeceğini beyni olan herkes bilebilirdi. Çünkü virüs yok ediyordu. Hem beynini hemde bedenini...Şimdi dışarıda hırıltı sesleriyle daha yarım saat önce hiçbir zombinin izine rastlanmayan yerde şimdi kaç zombinin dolaştığından habersizdim. Salak gibi arka arkaya kurşunları o şerefsizin arkasından boşaltmasaydım belki bu durumda olmayacaktım.
"Burada ne zamandır kalıyorsun?"
Sessizliği bölerek konuşmamla zaten benim üzerimde olan bakışları gözlerime çıkmıştı.
"Yaklaşık 3 aydır."
Duyduğumla kafamı salladım. Tabii yağmalanmayan bir benzin istasyonunda, yiyeceklerle dolu ve böyle bir odası olan yerde kim kalmazdı ki. Ve de etrafında bir zombi bile yokken.
"İçeride ki baltayla öldürülmüş cesedi sen mi yaptın?"
"Sağırdı ve sesi sinirimi çok bozdu."
Düz sesiyle dudaklarım yavaşça gerildi. Demek zombilere daha da kinliydi...
"Peki sen neden aptal gibi dışarıda şarjör boşalttın da başımıza bu lanetleri topladın? Ne güzel sessizce hayatımı sürdürüyorum gerizekalı."
Hakaretlerini es geçerek artık benimle olmayan motorumla başımı eğdim. Ah ne badireler atlatmıştık onunla.
"Motorsikletimi çaldılar."
"Nasıl çaldılar?"
"Basbaya bindi ve anahtarı çevirerek çalındı! Salak salak soru sorma. Zaten sinirliyim."
Sinirle konuşmamla göz devirdi. Bir şey söylemek ister gibi bir hali vardı ve diyeceği şeyin kesin hakaret içeren bir cümle olacağını tahmin edebildiğim için konuşması için müsaade etmedim. Muhtemelen mal gibi anahtarı neden üstünde bıraktığımı söyleyecek ve ben daha çok dellenecektim. Buna hiç gerek yoktu.
"Ee ne yapmayı planlıyorsun?"
"Burada ki zombilerden kurtulduktan sonra bakacağım."
"Bu ıssız yerde yürümeyeceksin değil mi?"
Sorduğu soruda ciddi olup olmadığını anlamak için yüzüne gözlerimi kısarak baktım. Ciddiydi...
"Yok, uçarak yoluma devam edeceğim."
Göz devirerek konuşup oturduğum yerden ayağa kalktım ve kulağımı kapıya dayadım. Sesleri çok yakından gelmiyordu. Kapıyı geçemedikleri ve hala dışarı da olduklarını tahmin edebiliyorum.
"Benzinliğin arkasında kurye motorsikleti görmüştüm. Ama çalışıyor mu bilmiyorum. Ona bakabilirsin."
Hyunjin'in sesiyle ona döndüğümde onunda ayağa kalktığını gördüm. Dediğine karşı küçük bir teşekkür mırıldandım. Başta boğazıma bıçak dayayan kendisi değildi sanki de şimdi yardım ediyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kaçışᶻ/Hyunlix√
Fanfiction[TAMAMLANDI] Bir sabah tüm insanlık bir felakete uyanmıştı. Bu felaket çoğu insanın sonuna sebep olmuş, ruhları bu dünyayı terk etse de yeryüzünde geriye kalan bedenleri hayatta kalan insanların cehennemi olmuştu. Bu cehennemde hayatta kalmak için e...