12. Helikopter

1.1K 200 170
                                    

Oylarınızı ve yorumlarınızı bekliyorum şimdiden teşekkür ederim ballarım💖

İyi okumalar...♡♡♡

<><><>

Bulunduğumuz odanın duvarına yaslı şekilde durmaya devam ederken yaklaşan ayak seslerini duymamızla bağlı olmayan bileklerimizi bağlıymış gibi göstermek adına arkamızda birleştirmiştik.

Ben kapı tarafında oturuyorken Jisung ile Hyunjin yan yana sol karşı köşemde oturuyorlardı. Yaptığımız plan basitti. İçeri birinin girmesi halinde Hyunjin ile Jisung ona sataşacak ve haliyle adam onların üstüne yürüdüğünde arkadan saldırarak onu kolayca halletmekti.

Hyunjin'in yüzüklerinden bir tanesini alıp işaret parmağıma, keskin ucu avcuma denk gelecek şekilde takmıştım. Bununla işimi garantiye almak istemiştik.

"Konuştuğumuz gibi."

İçeriye birisi girmeden önce kısıkça konuşup kafamı arkamdaki duvara uyuyormuş gibi yaslamıştım. Birkaç saniyenin ardından içeri birisini girmesiyle gözlerimi hafif aralayıp gelen bedene baktım. Bu da iri yarı bir şeydi ama bu bile bana hiç sökmezdi.

"Demek siz farelerde uyandınız. Şanslısınız ki ortalık karışık olduğu için Kaptan bugünlük sizinle uğraşmıyor."

Demesiyle Jisung sesli bir kahkaha attı ve yanında ki Sarı saçlı bedene dönerek kıkırdamaları arasında eliyle iri yarı bedeni göstermişti.

"Hyunjin, görüyor musun? Fermuarını açık unutmuş. Bi' de sesi çok...çok götünden çıkıyor gibi değil mi?"

Kahkahaları hiç kesilmeksizin sıraladığı kelimeler anında kapıda ki bedeni sinirlendirmeyi başarmıştı. Sözde bana iyi oyunculuk yaptığımı söylüyordu. Onun şuan gösterdiği performans benimkine bin basardı.

"Ne diyorsun lan sincap kılıklı?!"

"Duyuyor musun Hyunjin? Sinek vızıldıyor sanki."

"Seni öldürmezse-"

"Kapa çeneni ayı herif!"

Öne atılarak Jisung'u ilerlediği sırada hızlıca yerimden doğrulup arkasından atik bir hamleyle boğazına yapışmış, onu boğmaya gücümün yetmemesiyle yüzüklü elimi boğazına sürterek derisini kesmesini sağlamıştım. Etrafa yayılan kanları umursamadan devrilmek üzere olan bedenden uzaklaşarak yüz üstü yere düşmesini izledim.

"Çok acımasızsın. Tam ihtiyaç duyulan şey."

Jisung olduğu yerden kalkıp benim sırtımı sıvazlayarak yere yığılan bedenin üstünü aramaya başlamıştı. O sırada Hyunjin de yanıma gelip yüzümü avuçları içine alarak baş parmağıyla yüzümde bir şey varmışçasına silmişti.

"Kan sıçramıştı."

Dedikten sonra geri çekilip aralık kapıya ilerlemiş, bende olduğum yerde daha fazla durmayarak onu takip etmiştim. En sonunda Jisung'un da gelmesiyle ona döndüm.

"Ne çıktı?"

"2 bıçak, bir de 2 mermili bir silah. Siz bıçakları alın bende silahı."

Elimdekileri gösterdiğinde derin bir nefes alıp verdim.

"Olmaz, iki mermisi varmış. Sen bıçağı al ben silahı."

"Felix, saçmala-"

"Kesin tartışmayı. Şimdi yakalanacağız. Silahı bana verin."

Hyunjin, bizim tartışmamızı bölerek Jisung'un elinde ki silahı kaptığı gibi önden, etrafa bakarak kapıdan çıkmıştı. Ona itiraz edemeden Jisung avucuma bıçakların birini bırakıp o da çıktığında en arkada kalmanın verdiği stresle onları takip etmiştim. Nedense koridor boyunca hiç kimse yoktu ve içeride öldürdüğüm adamın bahsettiği ortalık karışık durumu demek söylenenden daha fazlasıydı.

Kaçışᶻ/Hyunlix√ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin