hep daha çok yakacaklar canını, sırf daha çok yaz diye. Onlar vurdukça daha çok yazacaksın. Daha çok. Bir gün yazamayacağın kadar acıtacaklar canını, elinden kanlar sızarken sen daha çok yazacaksın. O kadar ki akan kan yazdığın mürekkebi kapatacak, o kadar ki kendi kanınla doldurup kalemi yine de yazacaksın. O son darbe öldürecek mi yoksa durdu sandığın kalbi hayata mı döndürecek sen karar vereceksin. En zor kararları hep sen vereceksin. Savaş bitti sandığında kaybedeceksin mesela, savaş hiç bitmeyecek. Batmasaydı eğer titanik, kimse sesini duymayacaktı. Yanmasaydı eğer anka, küllerinden doğamayacaktı. Herkes alıp başını gitmek isteyecek, sen sadece onu bırakıp. Her şeyi kendi içinde yaşamayı öğrendiğin zamanlar olacak. İçinden seveceksin mesela. En güzeli o olacak. Ve içinden ağlayacaksın, biliyorsun. Dinleri ayırabilirsin, dilleri ayırabilirsin, renkleri ayırabilirsin ama bütün insanlar aynı dilde ağlar. Aynı dilde çekeriz acımızı, bundan kaçamazsın. İntihar etmek istersen kurtaracaklar mesela çünkü, onlar herkesi kendi öldürmek isteyecek. Yaşamak koyacaklar bunun adını, sen ne demek olduğunu belki de hiç bilemeyeceksin.
-Bülent Erdal
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafandaki Sesleri Susturmaya Çalışmak?
Thơ ca13 Bölümden oluşan ruhsal intiharın yazılara dönüştürülmüş hali. Unutmayın. Çok düşünmek, sevmek, sevilmek, yaşamak, sevilmemek. Hepsi ruhsal intiharların içinizdeki oluşumudur. Siz, siz olun. Çok düşünmeyin. İyi geceler, mümkünse.