Nasıl bu kadar büyüleyici olabilirdi anlayamıyordum ne kadar uğraşsam da. Hem yaşam hemde ölüm gibiydi. Bakışlarından bile ait olduğu yer seçilemezdi. Bununla birlikte dar, soğuk, çığlık seslerinin kalenin duvarlarının arasında sık sık yankılandığı bir yaşama doğmuş ben ,şaşırmıştım bu gelişine onun. Bütün dengem sanki bunca zamandır büyük bir titizlikle kurulmuş ve düzene koyulmuş olan, onun gelişi ile alt üst olmuştu. Kendimi ona fena hâlde kaptırmıştım. Kaptırmak ne kelime, güne onunla uyanıyor daha sonrasında günümü onunla geçiriyor ve tabii yine onunla bitiriyordum. Hatta gözardı edilemez bir gerçektir ki uyurken bile onu düşünüyordum.
Ölümle iç içe büyümüş zavallı ben,yaşamın acılı haline adamıştım kendimi.
Ve biliyor musunuz?
Tadı kan ve balın karışımı gibiydi.-Bülent Erdal
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kafandaki Sesleri Susturmaya Çalışmak?
Poesía13 Bölümden oluşan ruhsal intiharın yazılara dönüştürülmüş hali. Unutmayın. Çok düşünmek, sevmek, sevilmek, yaşamak, sevilmemek. Hepsi ruhsal intiharların içinizdeki oluşumudur. Siz, siz olun. Çok düşünmeyin. İyi geceler, mümkünse.