12. bölüm

475 17 3
                                    

Aynadan son kez üstüme bakıp parfümü mü elime aldım.

Kusursuz olduğuma kanaat getirip aşağıya indim. Savaşın hala uyuyor olduğunu gördüm. Yanına yaklaşıp kanepenin arkasından ona doğru birazcık sarktım.

"Savaş bey". Diye seslendim daha sonra omzundan dürttüm tepki yoktu. "İşe geç kalıyorsunuz". Dedim uykusu anlaşılan baya derindi. Masanın üstünde dün akşam su içsin diye bıraktığım sürahiyi alıp kapağını açtım. Allahım bismillah

"Bu Ne ". Diyerek aniden sıçrayarak uyanan savaşa baktım.

"Şey siz hiç bir şekilde uyanmayınca bende ayılın diye döktüm birde sarhoşluğun verdiği ağırlık var tabi". Kızmasın diye alel acele kendimi açıkladım.

"Niye burdayım ben". Sorduğu ilk sorunun bu olması ile gözlerimi kaçırdım çünkü bende bilmiyordum.

"Her neyse umrumda değil nedeni". Masanın üstündeki pet şişeyi açtım ağrı kesiciyi de uzattım. "Başınız ağrıyorsa". Kısa bir açıklama ile koltuğa oturdum.

İlacı içip ayağa kalktı. Arkasından onu izlerken benim odama girdiğini gördüm. Neden girdi diye düşünecekken jeton sonradan düştü. Adamın hala kiyafetlerinden tut kişisel eşyalarına kadar benim odamdaydı daha almamıştı. Neyse deyip geri koltuğa yaslandım Masanın üzerindeki telefon dikkatimi çekmişti boş boş otururken. Elime aldım daha sonra temkinli olmak için çevreyi kontrol ettim. Telefonu açtım ekranıda açtım şifre yoktu. Göz devirdim kendine o kadar çok güveniyordu ki şifreyi bile gerek görmüyordü. Napsam napsam diye düşünürken yukarıdan telefona bildirim geldi. Çubuktan okuduğum kadarıyla reklamdı. Bi dakika bildirim? Tabi ya arama sesini değiştirsem hiçte fena olmaz bana yaptığı kötülüklere saysın vicdansız mafya
Hemen goggleye girip Tuğba özerk - Patron (speed up) indirdim. 1 dakika içinde inince ayarlardan zil sesine girdim. Etrafı tekrar hızlıca kolaçan edip işime döndüm. İstediğim bölüm süresine getirip ayarladım. Müzikler kısmına girip müziği her yerden sildim. Bir insanın telefonunda hiç mi müzik olmaz ya neyse bu son takılacağım şeydi telefonu aldığım yere aynı şekilde koyup ayağa kalktım. Yukarı çıkıp kendi odamın önüne geldim. Kapıyı tıktıklattım bir kaç saniye sonra açıldı. Belinde havlu ile savaş tek kolunu kapıya yaslamış dik dik bana bakıyordu. Vücudundan akan bir su damlasını gözlerim takip ederken boğazımı temizledim. Şimdi sırası değildi.

"Şey ben hazırsındır diye düşündüm de". Dedim utana sıkıla.

"10 dk ya gelirim". Suratıma kapanan kapı ile neye uğradığımı şaşırdım. Hafif mırıltılı bir şekilde öküz deyip aşağıya indim. Yaklaşık 10 dakika sonra merdivenlerden gelen savaşla ayağa kalktım.

Görünmeyen Cehennem // (Karanlığa Tutsak) //Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin