13. bölüm

393 16 2
                                    

Giden arabanın arkasından sessizce bakıyorduk ikimizde. İki gözümü sımsıkı kapatıp savaşa döndüm.

"Özür dilerim vurabilirsin". Boğazıma yada vücudumun herhangi bir yerine gelecek darbeye karşı kendimi hazırladım. Bir süre öyle bekledim ancak hiç bir şey olmadı. Kendimi kasmayı bırakıp tek gözümü açtım. İfadesiz nötr bir bakışla savaş bana bakıyordu. Tekrar kapattım.

"Hazırım ben cezamı çekip kurtulayım böyle her an bir şey yapacaksın diye senden korkup kaçamam". Tırnaklarımı stresten avucumun içine geçirmeye başladım. Kızlarla yeni yaptığımız tırnakların sivri ucunun yara yaptığına emindim.

"Aç gözlerini". Boğuk gelen sesle biraz tereddüt etsemde gözlerimi açtım.

"Üşümüşsün titriyorsun". Dibime girip sıcak nefesini yüzüme üfledi bende titrekçe bir nefes aldım.

"Evet oda var". Benim bile duyamayacağım bir tonda fısıldadım.

"Peki diğer neden ne?". Kollarımda hissettiğim dokunuşla irkildim beklemiyordum.

"Ben miyim?". Atmosferin getirdiği duygular yüzünden konuşamıyordum zaten gerekte kalmıyordu kendi sorup kendi cevaplamıştı.

"Hımhım". Titreyen çenem ile onu onayladım. Grip olma aşamasına geçmeden arabaya geçmemiz gerekiyordu. "Arabaya geç". Yuh zihin okuma gibi bir gücü mü var. Aniden değişen ses tonunun şaşkınlığıyla gözlerimi kırpıştırdım.

Sinirlendi ama niye?

Yanımdan geçip arabaya ilerledi bende onu takip ettim arabaya binince bir rahatlama geldi. Oda hemen ısıtıcıları açtı zaten bir 5 dakika sonra kendime geldim. Sakinliği içimi tuhaf ediyordu bir öküz oturmuş gibi hissediyordum. O savaş güçlüydü zarar vermeme ihtimali yoktu. "Savaş bey". Kibar ve mesafeli bir şekilde ona seslendim.

"Bey?". Dudağının kenarı alay vari bir şekilde kıvrıldı tek elini çenesine atıp ovuştururken diğer direksiyondaki elinin parmakları ile ritim tutuyordu.

"Bu sefer yaptığım şeyin fazla olduğunun farkındayım kendi çapımda eğlenmek istemiştim". Avuç içlerimin acısını hissetmemle sıktığım emniyet kemerini gevşettim daha demin tırnaklarımı avuç içime bastırmıştım yara olmuş.

"Ee yani nasıl telafi edeceksin borçların, faizin, yaptığın şakalar bunların telafisi boyundan büyük oldu". Yüzümü refleks ile ona döndüm.

"Haklısınız ben.. Ben özür dilerim.  ateşten ibaretim ben bana dokunan yanıyor. Baştan aşağı günahın kendisiyim". Gözümden akan küçük yaşı görmesin diye hemen sildim ve ona dönük olan yönümü cama çevirdim. Şu anda hem duygusal olarak çöktüm hemde fiziken anlık bir duygu karmaşası yaşamaya başladım.

Savaş Güçlüden:

"Haklısınız ben.. Ben özür dilerim.  ateşten ibaretim ben bana dokunan yanıyor. Baştan aşağı günahın kendisiyim".

Gözünden akan yaşı hızlıca silip diğer tarafa döndü.

"O ateşin tek kurbanı olmaya razıyım üzerime ateşten gömleği giymeye razıyım". Diyemedim o benden nefret ederken ona vurmamı bekleyip en küçük dokunuşumda titreyip korkarkan lanet olası ağzımı açıp diyemedim. Sinirle sıktığım arabanın direksiyonundaki ellerimin parmakları bembeyaz kesilmişti. Arabayı ana yoldan çıkarıp ormanlık alana girdim.

Bazen huzur bulmak istediğim anlarda ruhumun Bile beni bulamayacağı benim için bir sığınak olan özel bir yere getirdim onu Arabayı yavaşlatıp durdurdum. Emniyet kemerini çözüp arabadan indim. Deniz manzarasına karşılık büyük salıncak koltuk özenle yerleştirdiğim yerde durmuş uzun süredir gelmediğim için biraz tozlanmıştı. Üzerini elimle çırpıp bir tarafına oturdum.

Görünmeyen Cehennem // (Karanlığa Tutsak) //Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin